Ben ne dersem o!
Ben yoksam seçim yok!
Onu, bunu, şunu tanımıyorum, saygı da duymuyorum!
10-15 bin farkla seçim kazanılmış değildir!
Kazanmış dahi olsa meclis üyelerinin çoğunluğu bizde. Dolayısıyla çalıştırmayız!
Eyvah ki ne eyvah…
Yandı keten helvası… Bu muydu demokrasi anlayışı?
Bu muydu Müslüman olmanın şartı?
Bu muydu tek adamlığın Türkiye’ye çağ atlatacak olması?
İşte Cumhurbaşkanlı Yönetim şekline başından beri karşı oluşumun, siz değerli okurlarıma anlatmaya çalıştığımın, “babam dahi olsa bu kadar yetkiyi vermem” dediğim buydu!
Bugün yaşananlar da, ileride yaşanacakların belki de binde biri…
Yani çok daha kötü, şaibeli, kararsız, zararla oturulacak öfkelerin bedelini ne yazık ki büyük Türk milleti olarak hepimiz çekeceğiz.
Bu bir yerel seçim.
Ekrem İMAMOĞLU kazanır veya Binali YILDIRIM. Hiç fark etmez. İkisi de bu vatanın temiz, hizmete aday, vatan millet aşkıyla dopdolu evlatları.
Ya yarınlarda?
Ne idiğü belirsiz birilerinin ülkenin en tepesinde, en mahrem yerlerinde, en sorumluluk taşıyan makamlarında olursa, kim ne yapabilir?
Efendim farkına varılır varılmaz hakkında cezai işlem yapılır!
Eeee FETÖ’nün farkına varıldı da ne oldu?
Hala bitirilemedi, bitirilemez de. Bir yandan türüyor…
Görev ve sorumluluklar paylaşılmalıdır.
İşi ehline vermeli, adam kayırılmamalıdır.
Seçimle gelip, seçimle gidilmenin önü kesilmemeli ve buna şaibe düşürülmemelidir.
Onlara verilen yetkilere müdahale edilmemeli, baskıyla iş yapmalarına engel olunmamalıdır, olursa işte bugünkü gibi bakın nerelere getirdi bizi!
YSK’ya görev yaptırılmadı!
AA baskı altında verileri gizlemeye, saklamaya kalktı, yetkili kuruma göndermedi!
Basın soru soramadı! Hakim, savcı müdahil olamadı!
Neden?
Çünkü demokrasi rafa kalkmış durumda. Herkes sus pus. Bir tek kişinin iki dudağı arasından çıkacak kazandı-kazanamadı demesine kitlendik kaldık. O ne derse onu alacağız. Tamam alalım, kabul edelim de, bunun yasal bir zeminde araştırılmasına da kanunlarımızda yer verilmiş! Amma o yollar ne yazık ki kapalı.
İşte bunun sancılarını bugün çekiyoruz… Kabullenemiyoruz…
Ya yarınlarda, bir başka tek ağızdan çıkacak emirlerle (Türkiye aleyhinde olacak bir başkanın, PKK, FETÖ, IŞID vs. zihniyetine sahip) hangi durumlara düşeceğiz, neler çekeceğiz, ülke ne olacak, vatan, millet, bayrak, ezan…!
İnanın düşünülmesi bile insanın tüylerini diken diken ediyor.
İşte bugüne bir bakın!
Birileri organize bir seçim sistemi uygulamış ve bekli de son birkaç seçim bu organize esasa göre yapılmış!
Peki bugüne kadar neden müdahale edilmedi de bugün bu işin organize olduğu ortaya atılıyor!? Bunu yapan kim?
Benim düşüncem; kesinlikle FETÖ’nün işi. Peki onu başımıza bela eden kim?
Sözün Özü!
Demokrasiyi rafa kaldırmak, Cumhuriyeti yok saymak, 650 vekili susturup tek ağızdan çıkacak yasa – kanun ile hop oturup hop kalkmak hiç mantıklı gelmiyor! Konu vatan. Vatanın ilelebet korunmasıdır.
Doğrusuyla & eğrisiyle bırakınız tartışılsın, güzellikleri kadar çirkinliklerinin de olabileceğine dikkat çekilsin! Fikir edinelim. Yanlıştan sakınalım. Doğruya yönelelim..
Bağırıp çağırmadan, kırıp dökmeden, tartışma zeminlerinin yollarını açalım. Ne sakıncası var bunun da, tek adamlı başkanlık sisteminden vazgeçemiyoruz?
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY