Bazen siyasi olaylar içinde, tabiat olaylarında olduğu gibi, fırtına, sel, zelzele gibi olaylar vardır ve bundan sonrada olacaktır. İstanbul seçimleri bazı siyasiler için başarıdır. Bazıları için sel gibi olmuştur. Bu selde en çok etkilenen parti MHP olmuştur.
1) MHP evini derenin kıyısına yaptığı için bu selde evi yıkılmıştır.
2) Temeli, Başbuğun ilkeleri doğrultusundan saptığı için yıkılmıştır.
3) Şu anda bu evi derenin kıyısına yapan mimar derhal gitmeli.
4) Eski dava adamları yeni evi sarp bir zemin üzerine yapmak için bir araya gelmeli.
5) Düşmanın bir demecinde, değil yanında olmak ses çıkarmamak bile ülkücü hareketin infialine sebep olduğunu unutmamak gerekir. (İşte görüldü esen rüzgarın bir günde nasıl fırtınaya döndüğünü.)
6) Türk Dünyası kan ağlarken iç politikada birilerinin ekmeğine yağ sürmekle meşgul olduğunu…
7) Aslında çöküşün “Erciyes Kurultaylarını” iptal ettirmekle başladığını…
8) En kötüsü de ülkücü hareketi ikiye bölüp çarpıştırma zemini yarattığını…
9) Mecliste yapılan oylamalarda-andımız, TC tabelalarının kaldırılması, Çin zulmü-gibi konularda karşı veya çekimser kalarak fikrini inkar etmesi…
Bu ve buna benzer sebeplerden ötürü her türlü tehlikeye karşı sağlam bir ev yapalım.
Bu eve bütün dava adamlarını toplayarak Yeniden Türk Dünyasının umudu olalım.
Yok eğer dere kenarında bu selde (İstanbul seçimleri) büyük hasar görmüş bu evi aynı mimarla tamir edip bu evde aynı adamlarla oturmaya devam ederseniz yeni bir selde bırakın yıkılmayı azıcık sular kabarmaya başladığında kaçmaya başlarsınız!
Ya da komşu da ona yakın-derenin biraz yukarısında bir ev var-gider orada vaziyeti idare ederiz de diyebiliriz. Ama bu da çare değil.
Çare, yeni bir mimar, yeni, sağlam bir ev…
Ve hep beraber ülkü yolunda kutlu hedefe doğru yürümektir.
Benim yüreğim bana bunları söyletiyor.
Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin.
Yusuf Yılmaz