Havaların ısınmasıyla gezi ve gözlem fırsatlarımız artıyor. Tatile gelen misafirlerimizi gezdirmek amacıyla yola çıkıyoruz. Binbir güzelliğin ayağına dolaşan çalı misali İstanbul’un keşemekeş trafiği ve kalabalığı sıklet veriyor içimize. Tarihi mekanların güzelliği,doğanın harikuladeliği ve belediye hizmetlerinin inkar edilemezliği karşısında talan edilen bölgelerinin içimizi acıtması sık sık konu oluyor sohbetlerimize…Ve sonucunda kalemimden dökülüveriyor kıta kıta İstanbul…
İstanbul Ayrıcalığı
Öyle lâtif diyar ki; Marmara’nın koynunda
Çift yakada bin cevher, asil zâde boynunda
Mehtaplı gecelerin yakamozlu cilvesi,
Görkemiyle raks eder her bulut oyununda…
Billûri silûeti seyre dalınca hemen
Emsalsiz haz veriyor hüzünlü ve sevecen
Gurupta kızıl küre, mahzunken bir yakada
Tulûğ vakti girince gülümsüyor aniden
Huşû ile dalgası, semadan arşa niyaz
Kıtalar arasında çalarak gezen bir saz
Hisarlardan akseden Mehter’in şanlı sesi
Uzan boylu boyunca, keyf eyle cânım Boğaz!
Çamlıca’dan baktım da bir yeryüzü cenneti
Erguvani baharlar, ruhun pembe ziyneti
Bir yanda mihnet yüklü betonlaşmış yeşiller
Şekva ediyor sanki, yapılan ihaneti…
İstanbul Kültür Kenti; ayrıcalıklı şeref
Ne eserler verilmiş her telinde bin gergef
Ah sevdalım İstanbul! Ah benim şehri yârim!
Sana keşmekeş yaşam lâyık değil, mâlesef!
Ecdat mirası talan, rafa kalkmış emniyet
Niçin? Neden saklanmış o asil medeniyet?
‘Güzide şehrim’ diye kabaran hislerime
Kulağını tıkamış yağmacı süfli niyet!
Efsunlu rüzgârından esen Fatihli tarih!
Zafer tiryâki sana; gün gibi açık, sarih…
Asâletin ebedi; müsterih ol! Emin ol!
Seni ziyan edenin olamaz niyeti salih.
Sultanahmet kolunda geziyor Ayasofya!
Emirgan’la Mihrabat; Erenköy’le Florya
Bizans’tan Osmanlı’ya her nesil hayran sana
Yeryüzünde yok böyle tarih ile coğrafya!
Kadirşinas şehrimsin, hayırlı evlat gibi
Türkiye’min direği, çifte kıtaya tâbi
Atam hesap soruyor, iki yakam elinde
Yedi tepe at süren, şaha kalkan süvari
Servet şehvet güruhu, tarümar etmiş seni
Lânetli zihniyetin, ganimet malı sanki!
Büyük başta ağrı çok,elvân elvân derdin çok
Nasıl çektin çileyi, peygamber sabrı gibi?
Seni sıradan bilmek, erdemsiz bir düşünce
Herşeyinle özelsin; her daim ruhun yüce
Cüceler sürüsünden darbeleri yesen de;
Korkma! Güçlü kimliğin budanıyor sadece
Bunca sevenin varken, gözyaşını sil sen yâr!
Al bayrağın kanısın çalamaz seni ağyar!
Türkü, şarkı, şiirde,her makamda ruhun var
Zirvede değerimsin, ülkem senle bahtiyar!
Avrasya’dan oluşan; ey şahane yeryüzü!
Çift denizin sevdası, Haliç sürmeli gözü
En güzel coğrafyanın hak eden sayfasına
Güllerle yazılmalı İstanbul’un her sözü!
ASUMAN SOYDAN ATASAYAR