Bütün dinler belli konularda ortak mesaj verir. Bunlar doğrudan insan hakkına tecavüz konuları. Nedir bunlar: Ahlaklı olmak, hırsızlık yapmamak, adam öldürmemek, zina etmemek, rüşvet almamak, vermemek, diğer insanın hakkını gözetmek, yardım etmek, paylaşmak, hayvanların da hakkı olduğunu bilmek, doğaya zarar vermemek.
Peki; Türkiye yaşananlara ne diyeceğiz bu durumda?
Bakın; haber şu: Avrupa nın rüşvet lideriyiz!
İlginç değil mi? Kendilerine Muhafazakar Demokratız diyorlar. Yani birçok konuda fetva alarak iş yapanlar. başörtüsünü istismar edenlerin, din duyarlılığı içinde olduklarını her fırsatta dillendirenlerin at koşturduğu ülke.
(Global Corruption Barometer) Uluslararası Yolsuzluk Anketi ne göre; Eğitim, sağlık, vergi ve güvenlik gibi hizmetleri alabilmek için rüşvet verilmesi gereken ülkeleri açıklandı. Türkiye listenin 6 ıncı sırasında yer aldı. Ancak önceki 5 ülkenin Avrupa dan olmaması nedeniyle Türkiye Avrupa’nın rüşvet lideri ülkesi oldu. Listede ilk 5 sırada Liberya, Afganistan, Irak, Hindistan ve Gana yer aldı. Rüşvet sıralamasında, Türkiye nin hemen ardından Meksika 7 inci, Romanya ise 8 inci sıraya yerleşti.
Anketin son sonuçlarına göre geçtiğimiz yıl her 4 kişiden biri ihtiyacı olan hizmeti alabilmek için rüşvet vermiş. Yolsuzluk karşıtı Transparency International örgütün yayınladığı anket, halktan sıradan insanları 9 temel hizmeti almak için vermesi gereken rüşvete odaklanıyor.
Ankette, gümrük, eğitim, yargı, sağlık, evrak, emlak, vergi ve kamu hizmetleri için en çok rüşvet verilen ülkeler ise Liberya, Afganistan ve Irak olarak sıralanıyor.
Sorsanız rüşvet yok derler. Tabi bunlar rüşvet diye almıyor. Resmi yoldan alınınca Bağış, elden alınırsa oluyor Hediye.
Birilerinin yüzü kızarır mı acaba?
Yalan söyleyen, gerçekleri tersyüz edenleri kılavuz tutanları halk ibretle izliyor. Türk halkı arasındaki birliği beraberliği, her defasında her etnik topluluğu dile getirerek halklar mozayiğini beyinlere işlemesi ile bozdular.
Ağızlarından yalan ve iftiradan başka bir şey çıkmayanlar ne herhangi bir dinde ne de ahlakta yer alırlar. Türk toplumunun farklı renkleri olan toplulukların ortak tarih, ortak değerlerle bütünleşmiş yapısını bozmakla, o güzel insanların sevgisini hak etmiyorlar. Değil onları savunmak, onların adlarını bile ağızlarına almaya hakları yok. Türk halkının onuru, ayaklar altına alınıyor. Bütün onurlarını hiçe sayarak halkı kandıranları, tarih, ibretle anacak.
Evet halk; cambaza bak misali sahnedekileri izliyor, dinliyor.
Kur an, Nur Suresi, ayet 15; Yüce Allah şöyle buyuruyor; O durumda siz iftirayı dillerinizde aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağzınızla söylediniz ve bunu kolay sandınız, oysa Allah katında çok büyük bir suçtur.
Siyaset ne yazık ki yalan, dolan, talanla iftiralarla yürütülmektedir.
Önce, İnandıkları üstün varlıktan özür dileyecekler. Sonra halktan özür dileyecekler. Bütün topluluklardan da özür dileyecekler.
Olması gereken tek birleştirici çizgi; gerçek yolunun nerden geçtiğini bulmak ve ona göre hareket etmektir.
Peki gerçekleri kim nasıl ne şekilde anlatacak, halkı kim aydınlatacak?
Günün Sözü: Yiğit insan, gerçekleri söyleyen ve uygulayan kişidir