Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme… Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben… Işığınıza, yaşam kavganıza, yüreğinize, düşlerinize, sabrınıza, dostluğunuza günaydın…
İNSANİ İLİŞKİLERDE İLETİŞİM
İnsan doğduğu andan itibaren, çevresiyle iletişim kurmaya çalışır. Gelişen teknoloji bir yandan iletişimi kolaylaştırırken, diğer taraftan karmaşıklaşan dünya ise iletişimi giderek zorlaştırmaktadır. Bu nedenle günümüzde iletişim, bir insanın teknik olarak bilmesi ve becerilerini iyice geliştirmesi gereken bir araç olmuştur…
Sosyal bir varlık olan insanoğlu ötekiyle iletişim kurmaya ve anlamlı ilişkiler geliştirmeye neredeyse programlanmıştır. Kişiler arası ilişkinin neredeyse kaçınılmaz olduğu bir hayatta ilişkilerimizin kalitesi ve iletişim kabiliyetimizin ruh sağlığımızı doğrudan etkilemesi kaçınılmazdır.
İlişki, iki veya daha çok insan arasındaki karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas dayanışma anlamına gelmektedir.
İnsanlar iletişimi kendilerini anlayabilmek, başkalarına anlatabilmek, başkalarını tanımak ve etkilemek amacıyla kullanırlar. İletişim kişilerarası ilişkileri, örgütleri, toplumları oluşturan ve bir arada tutan temel etkendir. Toplumsal yaşam içinde bireyin benliğini var edebilmesi ve başkalarıyla birlikte bir işi gerçekleştirebilmesi ancak iletişimle olanaklıdır. Birey kendi deneyimleri kadar, iletişim yoluyla başkalarının deneyimlerinden de yararlanarak yeni bilgi ve becerilere ulaşır…
“Dengeli ve olumlu ilişki kurabilen kişilerin duygusal güvenlik içinde oldukları; olayları, durumları gerektiği biçimde yorumlayabildikleri ve kendileri kadar çevresindeki insanların gelişimine katkı getirme çabası gösterdikleri de belirtilmiştir bu konuda…”
Yapılan araştırmalar kelimelerin %10, ses tonunun %30 ve beden dilinin %60 oranında iletişimimizi şekillendirdiğini göstermektedir. Yani bu demek oluyor ki sizin için önemli olan herhangi bir konuda konuşmayı ne kadar ertelerseniz erteleyin, o kişi ya da konu konuşulurken ses tonunuzla ve beden dilinizle aslında o konuyu konuşuyorsunuz demektir.
Bu iletişim tarzının en önemli sıkıntısı ise ses tonu ve beden dili gibi farkındalığımızın dışında gelişen yollardan, otomatik gerçekleşmesidir.
Maalesef, çoğu zaman anlamak için değil de cevap vermek için dinleme gafletine düşüyoruz. Önemli olan şeyin verilecek tepki (cevap) olduğunu düşündüğümüzde karşımızdakini anlayabilme, sağlıklı iletişim kurabilme şansımızı da bir o kadar kaybediyoruz. Ötekini anlama şansını kaybettiğimizde de karşılıklı suçlamalara yöneliyoruz.
İnsan etkinliğinin olduğu her yerde iletişim vardır. İletişim toplumsal yaşamı olanaklı kılar, bu nedenle toplumsal yaşamın temelidir. Kişi açısından özel amaçları ne olursa olsun, temeldeki amacı çevre üzerinde etkin olmak, başkalarında davranış, tutum geliştirmek ve değiştirmektir.
İnsan ilişkilerinin vazgeçilmez bir unsuru olan iletişim, örgütsel ve toplumsal faaliyetlerin sürdürülmesi için de zorunludur.
İletişim, insanlar arasında bağlayıcı ve vazgeçilmez unsurlardan birini oluşturmaktadır. İnsan iletişim becerileri sayesinde toplum içinde ve bir birey olarak yaşamayı ve kendini var kılmayı başarmaktadır.
İnsanoğlunun tüm başarısının arkasındaki temel faktör iletişim kurabilme yeteneğidir. Bu yetenek ona, soyut düşünebilme, daha ilkel bir yaşamı daha uygar bir yaşama dönüştürebilme olanağını sağlar. İletişim, insanların kendilerini ifade edebilme, kendilerini dinletme ve kabul ettirme faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkar.
Her bireyin yaşantı çerçevesi kendine özgüdür ve tektir. Dolayısıyla her bireyin sahip olduğu bilgi, mesleki deneyim ve mesleki kavramlara verdiği anlam da birbirinden farklıdır.
İletişimin genel olarak amacı; insanlar arasında ve kurumlar arasında olumlu ilişkilerin kurulması ve bu ilişkilerin devamını sağlamaktır.
Ben diliyle konuşmak muhatap olduğumuz kişileri eleştirmeden, suçlamadan istek ve ihtiyaçlarımızı karşı tarafa iletmektir. Amaç suçlamak değil içinde bulunduğumuz durumun bizde bıraktığı duygusal etkiyi karşı tarafın kendini suçlu hissedip, savunmaya geçmeden anlayabilmesini sağlamaktır.
Ben korkuyorum ki…, Ben istiyorum ki…, Ben düşünüyorum ki… gibi ifadelerle yaşanan olayların bizde bıraktığı duygusal etkiyi eşimize, çocuklarımıza ve arkadaşlarımıza eleştirmeden, suçlamadan aktarabiliriz.
Başarılı iletişim, insanın kendini ifade edebilmesi için zorunludur. İnsan çevresi ile iletişim kurarak yaşar. Her davranışı, konuşması, susması, duruşu ve oturma biçimi, insanın kendini ifade etmesidir. İletişim, bilgi üretme, iletme ve algılama sürecidir.
İletişim konuşma, yazma, okuma, dinleme ve düşünme ile ilgilidir.
Sözlü iletişim açısından iletişim becerisi, iyi söyleyiş, sözcük zenginliği, iyi tümce kurma, uyumlu söz dizimi, gerekli ve uygun sözcüklerin seçimi gibi konuları kapsar.
Mesajlar, herhangi bir iletişim aracı ile iletildiğinde de uygun aracın seçimi, seçilen araca uygun şekilde mesajın kodlanması, mesajların yapısına dikkat edilmesi de yine iletişim becerisi ile ilgili konular arasında yer alır.
İletişim becerisi örneğin, güzel konuşmak ya da yazmak, bir yetenek olduğu kadar, çalışılarak edinilebilecek bir beceridir.
İçinde yaşadığımız çevresel, toplumsal ve kültürel ortamın özellikleri de iletişimimizi gerçekleştirmemizde son derece önemli rol oynar. Hepimiz, bireysel ve toplumsal yaşamlarımızı belirli kurallar ve sınırlılıklar içinde sürdürürüz. Tüm insanları şu ya da bu şekilde kuşatan bu koşullar, iletişim kurma biçim ve özelliklerini de belirler.
İnsan ve iletişim konusunda ilk yapılması gereken iletişim kavramını detaylı bir şekilde incelemek ve anlamlandırmak olmalıdır.
Ve insanlarla iletişimimize önem verelim, yazarken, çizerken, bu ikisini silip yok edebilir ya da değiştirebilirsin ama konuşurken söz bir kere çıktımı ağızdan ok gibi hedefine ulaşır değiştiremezsin, hedefe varınca etkisi bir süre sonra hedeften sana dönebilir. Bu nedenle dilimizi, sözümüzü ve dahi kalemimizi temkinli kullanmalı, sözler harflere dönüşmeden, harfler kelimelere dönüşmeden, kelimeler cümleye dönüşmeden önce beynimizde tartmalıyız. Aklımıza ilk gelen, hemen dile ve kaleme düşmemeli… Velhasılıkelam sohbetler güzel olmalı, sosyal medyayı gayet şık ve faydalı kullanmalıyız…
Neyse bu gün bana buraya kadar, Rabbimin izniyle ben günü bitiriyorum kendime göre. Çünkü gideceğim yol var daha, yüküm de ağır… Fakat unutmayalım ki: Gönül bağı sağlamsa, yük de güzeldir, yol da, yolculuk da…
Yaşamın kaynağı sevgi ise, sevgi bir tutku, tutku bir amaç, amaç bir şeyleri birileriyle paylaşmaksa, paylaşalım acılarımızı, sevinçlerimizi ve sevgimizi bir lokma ekmek gibi…
Sevgi ve dostluk adına bu günü ve gelecek günlerinizi öyle güzel yaşayın ki mutluluk adına, ömür kitabında ki en güzel öykü olsun. Ve nice güzel öyküler sizin olsun.
Bu gün ve de ömür takviminizden düşecek olan her gün sağlık, bereket, sevgi ve huzur versin… Hayat ağacınıza asılan her yeni gün, size ve sevdiklerinize her zaman şans, mutluluk getirsin… Yüzünüzden gülümseme kalbinizden umut eksik olmasın, gününüz aydın mutluluğunuz daim, neşeniz bol olsun.
Güzel bitmesini arzuladığım bu güzel Salı günü sabahından, gönül soframdan gönül sofranıza, sevgi ve muhabbetler gönderiyorum… Hoş kalın, hoşça kalın, her dem sevgiyle, hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#