Allah, kul aklına çelme takmaz. Zaten yarım akıllı. Bir de çelme takarsa, kulda akıl, kalmaz. Onun için kiraz ağacından ayva, ayva ağacından da kiraz beklenmez. Ayva yemek isteyen, ayva ağacı, kiraz yemek isteyen de kiraz ağacı diker. Sonra ona hizmet edip bekler. Hiç bir ağaç da dikip, bakımını yapana nankörlük etmez. O da bol bol meyvesini verir. İnsan ağaca en fazla dört, beş yıl bakıp, ona hizmet eder. Sonunda o da bakanın yüzünü güldürür.
Meyve veren ağaçların hiç birinden de ben meyve vermeyeceğim diye, aksi bir tavır beklenmez. Ama insanoğlu kendi çocuğuna yirmi – yirmi beş yıl bakar. Sonunda nasıl bir tavır gösterip, nasıl bir insan olacağını da önceden bilemez.
Ana – babanın verdiği onca emekler, onca zahmetler, onca çektiği eziyetleri, onca umut, düş ve hayallerin hepsini bir çırpıda boşa çıkar. Kaybolup, yok olup gittiğini bir düşünsenize, şimdi yazarken bile öyle ana – babaların yerine ben kendimi koydum. Adeta kesilmiş bir ağaç gibi yıkılıp devrildiğimi hissettim. Şimdi birden bire çocuk sahibi olmak yerine, ağaç sahibi olmayı düşündüm.
Ama bunun da doğru olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Çünkü ağaçlar bile var olup yaşayıp nesillerinin devamını sağlarlarken, biz insan olarak neden akıl ve irademizi kullanıp, neslimizin devamını sağlamayı düşünmeyelim. Öyle değil mi?
Onun içinde her yetişkin insanın evlenip çocuk sahibi olması gerekir. Çünkü her evladın illaki kötü olup, ana – babaya eziyet edip, acı çektirecek diye bir algı yaratmakta doğru değil.
Elbette ki, evlenip, çocuk sahibi de olacağız. Çocuklarımızı büyütüp sevip, yetiştirirken, aynı zamanda da varsa bahçemiz, oraya da uygun meyve ağaçları seçip dikmeliyiz. Sonra da onları çocuklarımız gibi sevip, bakımlarını yapıp gerektiği gibi yetiştirip, meyve vermelerini sabırla beklemeliyiz.
Sonunda da özveriyle verdikleri meyvelerini ağız tadıyla yemeliyiz. Fazlasını da başkalarına satıp, bütçemize katkı sağlamalıyız.
Sonuçta bu hayat tarzı, bizi hayata bağlayıp, özgüvenimizi arttırarak, huzur verip, mutlu eder. Ağacın olmadığı yerde ne medeniyet kurulur. Ne de insan yaşar.
Ağacın ateşe dönüşmesi, insana hayat verirken, yeni bir medeniyetin de doğmasını sağlar.
15.04.2019 Cahit Karaç