Tarih boyunca “insan” nedir, veya kimdir, sorusu sorulup incelenmiştir..
Kanımca insan, üretken bir canlıdır.
Sürekli sorgular, düşünür, “ben kimim, neyim?” diye..
Büyük deha Tolstoy da ömrü boyunca şu üç sorunun çevresindedir:
“Ne yapmalı, niçin yapmalı ve nasıl yapmalı?”
Çernişevski ve Lenin de, “Ne(nasıl) yapmalı” diye kitaplar yazmışlardır.
Adil Korkmaz, “Oknos Eğilimleri…” isimli yapıtında “kendimseme” kavramını öne sürmüştür..
“Kendimseme kavramı bir canlının bir varlığı kendisinden bir parça olarak algılaması biçiminde tanımlanmaktadır.”(s.81)
Demek ki, içimizdeki “Arşimed’i” henüz bulamadık..
Neyi, niçin- nasıl yapmalı, sorularının yanıtını bulamadık henüz..
Kim bulmuş ki?..
Benimkisi sadece bir deneme yaklaşımı..
Efendim, üzerinde çalışmak istediğim konuları ikiye ayırdım:
1- güncel çalışmalar (günlük ekonomi politik gelişmeler, yazılar, söyleşi ve etkinlikler)
2- temel çalışmalar (toplumsal gelişmelerin romana yansıması, insan üzerine çalışma, deneme ve öyküler)
Böylece; ne yapmalı, sorusuna yanıtım budur, kendimce..
Niçin bunları yapıyorum, sorusuna da yanıtım şudur; sevdiğim işler, kendi üretkenliğimizin yansıması, bizim bir parçamız, biz de bir toplumsallığın parçasıyız çünkü..
Nasıl yapmalı, sorusuna gelince: elbette etik ve estetik içinde yazmalı-konuşmalıyız..
Bu da yönteme ilişkin.
Herkes genel “etik ve estetik yapı” içinde kendi çalışma ve üretme tekniklerini bulmalıdır.
Bizim düşünce böyle..
Sizin yanıtlarınız nedir, neyi, niçin ve nasıl yapmalı, sorularına?..
Şimdiden verimli bir söyleşinin kapılarını açılır gibi görüyorum..
Sevgi ve üretkenlikle..