Îman; insanın dünya ve âhiret saâdetine vesile olan, yüzünü ak eden en değerli hazinesidir. Bu nimete sahip olan kimse de; sözüne sâdık kalıp, Allah Teâlâ’ya sâlih kul olmayı tercihi ve O -celle celâlühû-’nun sevgisini, rızâsını kazanması sebebiyle de hürmete lâyıktır.
Eğer, Cenab-ı Hak bize bu iki nimet vermişse, her şeyi vermiş demektir. Hiçbir şey noksan kalmamıştır. İki nimet şudur: Allah’a iman edip O’nun yolunda olmak ve bu yüce dinin Peygamberine inanıp tâbi olmaktır.
Îman cevheri, Allah’ın birliğini ve varlığını kalple tasdîk etmek, boyun eğmek ve kabûl etmektir. Îman, Allâh’ın “inan” dediklerine O’nun istediği ve emrettiği şekilde inanmaktır. Îman, insanın sâhip olduğu en kıymetli mânevî hazinedir. İman hayâtın mayası, gâyesi ve özüdür.
Kur’an-ı kerimi tasdik etmek, bundan önceki bütün kitapları tasdik etmek demektir. Peygamber efendimizi tasdik etmek, Onun Peygamber olduğuna iman etmek, Ondan önce gelen peygamberin hepsine inanmak demektir.
Îman hayâta lezzet verir, îman sonsuzluğu kazanmaya vesîle olduğu için îmanla hayat anlam kazanır. Îmansız hayat, sonu ölümle bitecek çok kısa ve anlamsız bir hayattır. Îmandan mahrûmiyet en büyük mahrûmiyettir.İman insanı yüceliğe, küfür ise zillet ve alçaklığa götürür.
Îman cevherinin çok değerli ve çok önemli olması nedeniyle Peygamberimiz (sav) îmanlı kulun “Allâh’ın, kendisini inançsızlıktan kurtarmasından sonra inançsızlığa düşmeyi ateşe düşmek kadar tehlikeli ve korkunç saymış, îmânın lezzetini tatmasına vesîle olacak özellikler arasında zikretmiştir. Buna göre îmânımıza sâhip olmak ve inancımızı lekeleyecek söz ve davranışlardan sakınmak îmandan lezzet almamıza vesîle olacaktır.
“Siz, Kitâbın bir kısmına îmân edip bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle davrananların cezâsı, dünyâda zillettir. Kıyâmet gününde ise en ağır cezâya çarpılacaklardır.” (Bakara Süresi Ayet 85)
Peygamber Efendimiz de:”Ahir zamanda imanı kurtarmak çok zordur. İmanı korumak, elde tutulan kor ateş gibidir! Tutsan elini yakar, bıraksan söner. Bir nesne ne kadar kıymetliyse onun düşmanı o kadar çok olur.” “Allah sizin ne dış görünüşünüze, ne de mallarınıza bakar. Ama, O sizin kalplerinize ve işlerinize bakar” Buyurmuştur.
“Canım kudret elinde bulunan Allâh’a yemin ederim ki; sizler îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de tam îmân etmiş olmazsınız.” (Tirmiz’i-Müslim)
İslam gibi yüce bir dinin mensubu olmak, büyük saadettir. Onun için, diyoruz ki: “iman bir cevherdir.”
Dolayısıyla, kimde iman varsa, o kıymetli bir insandır ve Allahü teâlâ onun kalbine, bu imanı nasip etmiştir.
Rabbimiz de “Mü’minler ancak kardeştir” (Hucurât, 49/10) buyuruyor. Kardeşliğimizi değerli kılan şey şüphesiz imandır. İman öyle bir cevherdir ki, kan bağı, soy bağı olmasa da en önemli ortak değerdir. İmanın özü de sevgidir.
Peygamberimizin buyurduğu gibi, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız.” (Müslim)
Selam olsun iman cevheriyle kardeş olabilenlere!…