Dostlar;
İmalat sanayi ekonomide esastır. Üretim, istihdam, büyüme, verimlilik ve kalkınma açısından bir numaradır.
2017 yılının ilk yarıyılına baktığımızda, yatırımlar kalemi içinde, “makine ve teçhizat” yatırımlarındaki büyüme negatiftir.
Birinci çeyrekte, yüzde -12.0; ikincisinde de yine – 8.6 olan büyüme hızları ile ekonomi nereye gidecektir? (TÜİK, 2017)
İmalatta durum böyleyken, inşaatta nasıl?
İnşaat yatırımlarında ise muazzam sayılabilecek bir büyüme mevcuttur.
Birinci çeyrekte, yüzde 14.0; ikincisinde de yüzde 25.0′ lik bir büyüme oranı yaşanmıştır.
Makinecilerin yayımladığı bir çalışmada; “…küresel rekabet için kamu desteğinin merkezinde verimlilik olmalı…” görüşüne yer verilmiştir.(MAİB,
Verimlilik Temelli Kamu Destek Modeli Tasarımı ve Makine İmalat Sanayi Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu, 2017)
Destekler “verimli projelere” verilsin denilmektedir.
Dostlar;
Bizde büyüme, hem hız olarak düşük hem de nitelik olarak sağlıksızdır.
Yüzde 3’lük, 5’lik büyüme, Türkiye için çok yetersizdir, ayrıca bu büyümenin dayandığı faktörler sağlıksızdır, toplumsal kalkınmaya hizmet etmez.
Büyümenin niceliğinden çok niteliğini araştıralım.
İnşaata, tüketime, alışveriş hizmetlerine, dış alımlara dayanan bir büyüme değil, daha çok; imalata, üretime, üretkenliğe, sabit yatırımlara, ihracata, yüksek katma değer içeren ürünlere dayanan bir büyüme politikası kurmaya çalışalım.
Sevgiyle ve Üretkenlikle kalın..