“İlk günah… yasak meyve…” bilenler bilir hatırlayanlar hatırlar; bilmeyen ve hatırlamayanları kendi hallerine bırakıp; bilen ve hatırlayanlarla yola devam edelim… ilk günah “ çalmayacaksın!” emrine karşı gelme… yasak meyve ise… ne şeftalisi canım… Ayva…
Küçük bir köy… hatırladığım kadarı ile bir tane şeftali ağacı vardı bizim bağda, kafasına göre 3,5 yılda sadece 2, 3 şeftalisi olurdu. Ufak tefek bir ağaç… (muhtemelen) olgunlaşmadan kopardığımız için de tatsız tuzsuz birşey… bir tane kestane ağacı vardı o da köyün dışında… 2 tane de kocaman ayva ağacı… başka ağaçlar olsa da bizim gözümüz ayva ağacındaydı…Köy çeşmesinin alt tarafında; sahiplerinin gözünün ucunda… yanından camiye giden yol geçer… “Almayın! Çalmayın!” diyen birileri var… gecenin bir yarısı ( muhtemelen 9 civarı filandır saat ama o zamanlar saat/zaman kavramı bile farklıydı.) İyi, Kötü, Çirkin filminin müziğini ıslıkla çalmaya çalışarak… ( 3, 4 ay uğraşmıştım elle ıslık çalabilmek için…) evlerden sinsice kaçar… ahalinin camiye doğru gidişlerini görebileceğimiz bir yerde soteye yatar… sonra da tırmanırdık kocaman 2 ayva ağacına… geleni gideni gözetleyen “erkete”ler, parola sesler… aydınlatma için fenerler… ( fener dediğim de 2 pilin bir miktar kablo ve küçük bir ampulle birleştirilip karton mukavva gibi birşeyin içine yerleştirilmesi ile yapılan bir düzenek… “ A Takımı, McGywer’dan en az 10 yıl öncesi… dikkatinizi çekerim!!!”) pantolonun içine sokulan kazaklar ( ganimet en kolay öyle taşınır; iki elinizle serbest cenk edebilirsiniz…
ilk SWOT analizimizi o iki “ayva” ağacı üzerine yaptık… Kuvvetli yanlarımızı zayıf yanlarımızı riskleri fırsatları orada gördük ve test ettik…
Demek ki…ilk günah: Çalmayacaksın! Yasak meyve: Ayva!!!
Ve ayva çalarak gönüllü çıkılan/kaçılan cennet: çocukluğum…