Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Çarşamba, Aralık 17, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ERKAN

İleri Görüşlü Bir Müdür

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
05 Ocak 2021
Hüseyin ERKAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

sakın siyasete girmeyin derim ben

yalan söylemeyi bilmiyorsanız.

H.E.

Yaygın olarak söylenen öyle sözler var ki, “yüzde yüz doğru” gibi algılanır hep.

Sözgelişi, “Sabreden derviş, muradına ermiş.” denir.

Evet, sabır gereklidir çoğu zaman; gereklidir de tek başına sabır hiçbir işe yaramaz. Dahası,  kolayca çözülebilecek sorunları her geçen gün zorlaştırıp çözümsüz hale getirir sonunda.

Kaş ve Bodrum’un karşısındaki Meis adası ile Ege’de burnumuzun dibinde bulunan birçok adanın Yunanistan’a verilmesine sesimizi çıkarmadık da iyi mi oldu?

Uluslararası anlaşmalara göre, silahsız olması gereken bu adaların, göz göre göre silahlandırılmasına göz yumup karşı çıkmadık da ne oldu?

Ayıkla şimdi pirincin taşını!

Bunlar yetmiyormuş gibi, aynı denizdeki 18 kayalığın işgalini de, “sabreden derviş” gibi görmezden gelmedik mi?

Birileri muradına eriyor; eriyor ama biz değiliz; o muradına eren.

Çok yaygın söylenen yanlışlardan biri de, “Dayak cennetten çıkmış.” sözüdür.

“Cennetten çıktığı için dayak iyidir; yararlıdır, sık sık başvurulması gerekir” anlamında…

Kim kimi dövebilir? Güçlü olan zayıfı döver elbette. Güçlünün her dediği doğrudur!

Güçlünün her sözü, her isteği, hiç itiraz edilmeden yerine getirilmeli!

Hayır deme lüksü yok zayıfın. Böyle bir hata işleyen sövülmeyi de göze almalı, dövülmeyi de…

Yazar Ertuğrul Taylan, anılarını romanlaştırdığı Kuyubaşı adlı son eserinde bu konuya yer verir; sık sık. Birkaç örnek okuyalım bu güzel romandan şimdi:

“Bir gün öğle sonrası zili çalınca, dış kapıya yöneldik. Öğretmen, kapının başındaydı. İçeri girenin sırtına bir şaplak yapıştırıyordu. Kapının önüne yaklaşınca, sıradan çıkıp avlu kapısına yöneldim. Sıra tokadına karşı çıkmıştım.” (*)

Bir ilkokul… 6 – 12 yaş arası çocuklar… Sevgiyle başları okşanması gerekirken onların, her birinin sırtına şaplak yapıştırmanın anlamı ne?

Sevgi yerine korku pompalamanın kime ne yararı var? Çocukluğumuzdan başlayarak korku ekiyorlar hep beynimize. Yaşımızla birlikte ekilen o korku tohumları da büyüyüp gürbüzleşiyor.

Ailede anneden, babadan korkuyoruz. Okulda öğretmenden, müdürden… Sokakta, caddede yaşça başça büyüklerimizden… Jandarmadan, polisten…

Kaymakamdan, validen, bakandan… Ve Tanrı’dan…

Evet, Tanrı’dan da korkarız biz. Cehenneminde cayır cayır yakan, isterse tüm sevdiklerimizi elimizden alıp kolumuzu kanadımızı kırabilecek olan o büyük güçten nasıl korkmazsınız ki?

Kuyubaşı romanının öğretmenini dinleyelim biraz da. Bakalım, o ne diyor:

“Çocuklar sınıfta çok gürültü ediyor. Kafam şişiyor. Yoruluyorum. Arada gelen muhtar, imam: “Hoca döv bunları. Yoksa baş edemezsin!” diyorlar. Ama dövmüyorum. Bağırıp çağırıyorum. Kulak çektiğim oluyor. Gürültünün asıl sebebi beş sınıflı dershane. Örneğin bir derste, son iki sınıfta tarih dersi işlenirken, ilk üç sınıf ‘ödevli’ oluyor.”

Gördüğünüz gibi, iyi niyetli bir eğitimci, bu öğretmen. Muhtar ve imam, “Hoca, döv bunları!” dediği halde, gaza gelip dövmüyor. Ama kulak çekiyor, bağırıp çağırıyor. Asıl sorun nedir, biliyor musunuz? Beş sınıflı bir okulda görev yapan bu arkadaş, gerçekte “öğretmen” değil.

“Ya nedir?” sorusunun yanıtı şu:

1960’lı yıllarda, lise mezunu gençleri askere almak yerine, bir aylık kurstan geçirip köylere “yedeksubay öğretmen” olarak gönderdik.

O güne kadar öğretmen olmayı aklının köşesinden geçirmemiş, bu konuda hiçbir ders almamış, hiç kitap okumamış bu gençlere beş sınıflı bir okul teslim ederseniz, bundan daha iyisi olamazdı. Bu köyün muhtarını dinleyelim biraz da:

“Birkaç yıl önce çalışan bir hoca, çok döverdi çocukları.  Cetvelle, tekme tokatla. Kışın, çok yaramazlık yapanların elini kolunu, sobanın ağzına getirip dağladığı da olmuştu. Bir çocuk dayaktan yatağa düşmüştü. Birkaç gün sonra, kağnıyla kasabaya, doktora götürüldü. Ama bir kolu ve bacağı sakat kaldı.”

Haydi, siz siz olun da korkmayın bu “sözde öğretmen”den! Bu öyküyü dinleyen öğretmen şöyle diyor:

“O çocuğu bazen köy içinde görüyorum. Yeke yeke yürüyor. Sakat sol kolu da askıda gibi duruyor. Haline acıyorum. Dayağa karşı oluşumun, çocukluğuma uzanan bir yönü de var. Komşu köyde okula başladığım ilk haftalardı.” (*)

Sonrasını ben özetleyeyim:

Altı – yedi yaşındaki bu çocuk, üst sınıflardaki bir yakınından aldığı teneke bir düdük öttürür; öğle tatilinde. Sınıfındaki bir kız, “Öttürme şu düdüğü!” diye uyarır sertçe. “Öttürürüm”, “Öttüremezsin” şeklinde bir ağız dalaşı olur. Arkadaşı öğretmene şikâyet eder.

Öğretmen düdük çalan çocuğu çağırıp bir soru sorar; arkasından yüzüne bir tokat atar. Çocuk, “Bu ceza bana yeter.” der gibi arkasını dönüp giderken, tekrar çağırılır. Bir tokat daha… Sonra kulağından tuttuğu gibi, kafasını sınıfın kapısına sertçe vurur. Yüzü pancar gibi kızarıp alnı şişer çocuğun. Korku ve utanç içinde döner sınıfa.

İlkokul böyle… Gelelim liseye:

Duvar gazetesinde bir yazısı çıkar. Müdür, o yazısıyla okul yönetimini eleştiren bu öğrenciyi bir güzel döver. Müdür yardımcısı da, “Kanından şüphe etmeli bunun, kanından!..” diye aşağılar. Hem de birkaç kez “iftihar belgesi” alan bir öğrenci olduğu halde… Müdür ve yardımcısı böylece, güçlünün eleştirilemeyeceğini güzelce öğretmiş olurlar; bu öğrenciye!

Okul ve öğretmen, öğrencileri hayata hazırlamalı; değil mi ya!

Bu görevi ne güzel yapmış; lise müdürü ve yardımcısı!

Bu öğrenci, ister gazeteci olsun gelecekte, ister yazar ve şair, isterse siyasetçi… Güçlüyü eleştirmek gibi bir yanlış yapar mı bir daha?

İnanıyorum ki, bu ileri görüşlü müdür ve yardımcısı, daha sonraları, “Bakanlık Müfettişi”, “Genel Müdür” ya da “Bakanlık Başmüşaviri” gibi önemli ve yetkili mevkilere yükselmiştir.

Ah be!..

Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Çetin Altan, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu gibi öbür dünyaya göçüp gitmiş yazar ve şairlerimizin, lise yıllarında öğrencilerini hayata hazırlayan böyle müdür ve öğretmenleri yokmuş demek ki! Özellikle her anne, baba ve öğretmenlerin mutlaka okumalarını isterdim; bu güzel romanı.

Olsaydı, onlar da güçlüyü eleştireceklerine, ona övgüler düzer, dolayısıyla hayatlarının en güzel yıllarını zindanlarda geçirmezlerdi.

Şanssızlık işte. Yokmuş; öyle ileri görüşlü bir müdürleri!

Hüseyin Erkan

huseyinerkan.antalya@gmail.com

——————————————————————————————

(*) Kuyubaşı, Ertuğrul Taylan, Dorlion Yayınları, Ankara 2020, tel: (0530) 307 10 93, depo@insancilsahaf.com; Yazar: Tel: (0535) 526 09 95, ertugrultaylan@gmail.com

Paylaş
Etiketler: Bir Müdür!İleri GörüşlüKaş ve BodrumMeis adasıuluslararası
Önceki Yazı

Arkadaşların Eğlencelerine Mani Olmuşlar?

Sonraki Yazı

Aylin’i Farkhunde’yi Nasıl Bilirsiniz?

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Aksekili Hayriye Ana
Hüseyin ERKAN

Aksekili Hayriye Ana

15 Aralık 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Edebiyat

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Tam 107 Yıl Önce, Ne Diyor Ziya Gökalp?

23 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Aylin'i Farkhunde'yi Nasıl Bilirsiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Yıllardır Süren Arazi Davası

Yıllardır Süren Arazi Davası

17 Aralık 2025
Karagöl

Karagöl

17 Aralık 2025
Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

Türkiye ve Doğu Sorunu

17 Aralık 2025
“Karşılaştırılabilirlik Yeknesaklık Değildir” Finansal Raporlamada Kavramsal Bir İnceleme

Hukuki Uyuşmazlıklarda Algı Yönetimi ve Somut Delil Yükümlülüğü Arasındaki Kavramsal Çatışma

16 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Sitenin Efendisi

16 Aralık 2025
Kokusuz Güzlerin de Tadı Yok

Kokusuz Güzlerin de Tadı Yok

16 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap