İçeri gireli beş dakika olmuştu ki, görevlinin kolunda dışarı çıkartıldı. Maskot “Kimliksiz memur adayı,” dedi. Parkın girişine geldi ve ceketini çıkarıp attı. Hemen arkadaşlar yanına koştu ve elbiselerini giydirdi.
İlçeye yeni gelen nüfus müdürüne Maskotu kullanarak, şaka yapacaklardı.
Maskot üzerinden şakayı kurgulayarak, parkta “Maskotun sahnesi” diyerek oynayacaklardı.
Oyunun birinci kurgusu:
Maskot bir hafta boyunca öğretilir. Öğrendiği her kelimeyi söylediğinde üzüm ile ekmeği verilir. Denileni yaptığında ekmek ve helva yemesi sağlanıyor. Maskotu yıkıyor, takım elbiseleri ve ayakkabılarını giydiriyorlar. Maskot, müdürün yanına gitmeye artık hazırdır.
Müdüre, kimliğimi kaybettim, memur adaylığı için kimlik istiyorum, diyecekti.
Müdür memurlarına, insanlara iyi davranmalısınız, dermiş. Bu konuya özen göstermelisiniz.
Müdürün odasına giren ilçenin Maskotu, müdür buyurun isteğiniz demeden, “Kimliksiz memur adayı,” diyor.
Müdür efendim anlayamadım, diyor. Maskot kafasını kaldırıp “Kimliksiz memur adayı,” diyor.
Müdür bir fotoğraf ve elli lira ile gelirsen, kimliğini alırsın, diyor. Tekrar kimliksiz memur adayı diye bir ses duyuyor. Müdür sinirleniyor ve “karşımda robot gibi durma, fotoğraf getir ve kimliğini al. Kimliksiz memur adayı,” diyor.
Maskot hiç tınmıyor ve kimliksiz memur adayı, diye tekrar ediyor.
Bunun üzerine Müdür görevlileri çağırıyor ve “Atın bunu dışarı,” diyor. Maskot görevlilerin kolları arasında ayaklarını bisiklet sürer gibi çeviriyor. Parka geldiğinde acıkmış ve cansızlaşmış olan Maskot, hemen üzüm ve ekmeğini yemeye başlıyor.
Oyunun ikinci kurgusu:
Maskot takım elbiseli olarak yeni ayakkabılarıyla iyice öğretilerek Müdüre gönderilir. Maskot kapıyı çalmadan içeri girer.
Müdür buyurun isteğiniz? diye sorar.
Maskot kimliğimi çıkaracak ve memur adayı olacağım, diyor.
Müdür kimlik için bir fotoğraf ve elli lira gerekiyor. Getirirsen, kimliğini alabilirsin, diyor.
Maskot fotoğrafa gerek var mı? ben buradayım, diyor.
Müdür fotoğrafı kimliğine yapıştıracağım, diyor.
Maskot gerek yok beni gören tanır. İşi bilmiyorsan başkasından alırım, diyor.
Müdür ne biçim konuşuyorsun, Beni dinlemiyorsun herhalde.
Maskot sağır mısın? Kimlik istiyorum.
Müdür beyefendi haddini aşıyorsun. Seninle uğraşamam nereden alırsan al çık dışarı.
Maskot kimliğim adına konuşuyorum. Sen ne küt kafalısın.
Müdür görevlileri çağırıyor ve Maskotun kollarına girip havalandırıyorlar. Maskotta bisiklet gibi ayaklarını çeviriyor. Kimlik ve memur adayı, diyor.
Oyunu iki farklı şekilde kurgulayan arkadaşlar ikisini de ayrı ayrı oynuyorlar.
Oyunun akşamki sunumuna müdür rolünü bizzat müdürün kendisi oynuyor. Oyun çok eğlenceli geçiyor. Müdür oyunun sonunda yanıldığını kabul ediyor. Kim akıl etmişse, çok güzel sahnelediler, diyor.
Oyun çok ilgi gördü fakat Maskot ortalıklarda yoktu. Maskot çocukken geçirdiği bir hastalıktan dolayı konuşamaz ve yürüyemez duruma düşüyor. Ayrıca hiçbir şeyi akıl edemiyor. Doktor hastane derken biraz düzelse de kimseye laf dahi atmayan saldırmayan, tanımadığından bir şey almayan bir akıl hastası olup çıkıyor.
Maskot yaz kış dışarıda kalır. Toprak üzerinde yatar. Yağmurdan nasıl korunuyor bilinmez. Aynı elbiseleri giyer.
En son, parkta ekmek helva yer ve su içmek için şadırvana gider. Maskot en son olarak şadırvanda su içerken görülür.
Maskotun kaybolması herkesin üzüntü kaynağı oldu. Tüm aramalara rağmen bulunamadı.
Hasan TANRIVERDİ