Önceki gün Başbakan Erdoğan İzmir’de miting düzenledi, 22 Mart’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gelecek.
Haliyle yerel seçimler, ülkenin siyasi kaderi açısından genel seçimler havası yaratınca, gözler daha çok bütünşehirlerde.
Özellikle üç büyüklerde diyeceğim ama diyemiyorum.
En çok İstanbul ve Ankara merak ediliyor, İzmir’de CHP’ye kesin gözüyle bakılıyor.
Görünen o ki AKP de öyle bakıyor.
İktidara yakınlığı ile bilinen PollMark araştırma şirketinin üç gün önce açıkladığı ankette AKP’nin oyları Türkiye genelinde yüzde 49.2’yi aştı.
Elbet kimi basın organları bu rakamı sürmanşet çaktı.
Oysa aynı anketin altsıralarında İzmir’de CHP adayı Aziz Kocaoğlu’na yüzde 45.4 oy çıkarken AK Parti adayı Binali Yıldırım’ın 28.1 düzeyinde kaldığı dikkatli gözlerden kaçmadı.
Görüldüğü üzre, o dikkatli gözlerden biri bendim.
Evet bütünşehirde bir sürpriz görünmüyor.
Ancak ben aynı üstün gözlem gücümle (!) diyorum ki, asıl sürprizi, ilçelerde beklemek yanlış olmaz.
Önce eldeki tabloya bakalım.
2009 yerel seçimlerinde konjonktür CHP’nin yelkenlerini şişirmiş ve 30 ilçeden 28’i altıokun kanatları altına girmişti.
2011 genel seçimlerinde ise iktidar gücünü artırdı, bu kez 11 ilçede AKP, birincilik sırasına oturdu.
Dengeler değişti.
Şimdi, CHP kalesi olarak gördüğü İzmir’de 30 ilçeyi alma iddiasında, AKP genel seçimlerde önde olduğu ilçeleri kazanma çabasında.
2011 Genel seçim sonuçlarına baktığınızda 17 ilçe için rakamların 500-1000 farkla değiştiğini görüyorsunuz.
Kiminde AKP önde ancak belediye gücü CHP’de.
Özetle 14 ilçede yerel seçim kimse için çantada keklik değil, özellikle 7-8 ilçede kıran kırana bir yarış İzmir’i bekliyor..
Bu ilçelerde seçim sonuçlarını belirleyecek üç faktör daha var; MHP’nin gücü, DSP’nin gücü ve adayların profileri.
O nedenle, bazı ilçelerde yanlış aday seçimleri, gün gelip arkasında duranları da vurabilir.
Şimdilik ilçelerde en çok Yıldırım ve Kocaoğlu rüzgarı adayları sürüklüyor.
Göreceğiz, Yıldırım’ın kendisi için bile henüz yeterli gelmeyen rüzgarı, Kocaoğlu’nun bu seçimin siyasi sorumluluğunu üstlenip 30 vagonu birden sürüklemeye çalışan lokomotif tarzı ne kadar işe yarayacak.
Biz en iyisi şöyle diyelim, kim İzmir’in ilçelerine hizmet ulaştıracaksa, kim buradaki halka dokunduysa ve hakikatten kim İzmir’in kadınıyla erkeğiyle eşitlikçi, özgür, üretken ruhuna el verecekse, o kazansın!…