İktisadın(Ekonomi Politiğin) Edebiyata Yansıması..

İktisat ve edebiyat..ikisi de insanı anlatır.

Toplumsal koşullar içindeki insanı.. bireyi..

İktisat, özellikle ekonomi politik bilimi insanın “durumunu” anlatır.

Edebiyat, özellikle gerçekçi edebiyat insanın “dramını” anlatır.

İnsanın durumunu bilmeden dramını çözemeyiz.

İlkokul sıralarında istenen bir katkı parasını götüremeyince, öğretmenimize; “durumumuz yok” derdik.

İnsanın tüm dramlarıyla, acılarıyla, sevinç ve özlemleriyle maddi durumu arasında kopmaz bağlar vardır.

İktisat altyapıdır, insanların yaşamı bu altyapı üzerinde şekillenir.

Toplumsal bir varlık olarak insanın durumu nedir, dediğimizde; barınması-yemesi-içmesi-giyimi-geliri- çalışma hayatı gibi tüm günlük işleri aklımıza gelir.

Toplumsal olarak da, üretim ilişkisi, içinde bulunduğu sınıf, doğup büyüdüğü ortam ve tarihselliği anlaşılır.

İnsanların duyguları ve düşünceleri, yaşamda yapıp ettikleri romanın, öykü ve şiirin konusu olabilir.

Toplumsal gelişmeler-değişimler edebiyata yansır ve kalıcı olur.

Devrimci ekonomi politik toplumda üretim ilişkilerini toplumsal ve tarihsel bütünlüğü içinde inceler.

Çok örnek vardır, böyle, insanların hem durumunu hem de dramını iç içe anlatan.

Roman olarak, öykü ve şiir olarak, destan ve anlatı olarak..

Jack London’ dan Uçurum İnsanları, Maksim Gorki’den Ana..

Sabahattin Ali’nin Sırça Köşk, Ses, Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf gibi..

Orhan Kemal’in tüm roman ve öyküleri, Yaşar Kemal’den Demirciler Çarşısı Cinayeti, İnce Memed romanları ve diğer eserleri.

Nazım Hikmet bütün şiirlerinde insanın, Türk ve Dünya insanlığının “durumunu” ve “dramını” eksiksiz anlatmıştır.

Gülten Akın da şiirlerinde Osmanlı’dan, Kırk karanlığına, Anadolu insanının acılarından baharlarına kadar insanların yaşamını her yönüyle işlemiştir.

Yakup Kadri Panorama isimli romanında 1930-50 arası dönemin siyasal ve ekonomik-bürokratik resmini çizmiştir bize.

Gazap Üzümleri, Önce Ekmekler Bozuldu,  Yaraya Tuz Basmak, Uzun Atlama, Büyük Oğul Efsanesi, Dünyayı Sarsan On Gün, Kızıl Kayalar, Kutsal İsyan gibi nice büyük eser hep toplumsal değişimleri konu alır.

Edebiyattaki iktisadı araştırıp çözümlemeye devam derken, insanın “durumunu” açıklayan ekonomi politik bilimiyle, insanın “dramını” anlatan edebiyatı birlikte inceleyeceğiz ve yazacağız.

Durumumuzu iyileştirmek için dramlarımızı bilmeli ve azaltmalıyız..

Daha iyi uçmamız için iki kanadı-bilim ve sanatı- birlikte besleyelim..

Sevgiyle ve üretkenlikle kalın..