Almanya’nın toprağına alın teri damlamış çok emektâr, birbirinden değerli, elleri öpülesi gurbetçimizi tanımıştım beş yıllık görevim süresince.
Bunlardan biri de sevgili Ali amcamızdı. O da diğer Almancı işçiler gibi tutununcaya kadar geldiği bu ülkeye çok çileler çekmiş. Eşi Suzan ablamız da dünyalar iyisi bir insandı. Beraber çalışmışlar şu Allah’ın gurbetinde yıllarca.
Gurbette olduğumuzu hiç hissettirmediler bize. Zaman zaman güzel sohbetlerimiz oldu demli çaylar lezzetinde.
‘Bir gün çalıştığım fabrikaya gittim’ diye başladı Ali amca o güzel sohbetlerinden birinde. ‘Sabahın körü, hava jilet gibi kesiyor, çok soğuk, bütün çalışanlar gelmiş, yavaş yavaş giriyoruz fabrika kapısından içeri, yerde bir (cent)sent para gördüm, tekmeledim parayı ayağımın ucuyla, para yuvarlandı gitti, bu davranışımı gören Alman bayan arkadaş bana şöyle bir baktı, gitti bir senti kıymetli bir şeyi alır gibi eğilip özenle yerden eline aldı, bana döndü ve dedi ki ‘unutma, para paradır’ ben hem şaşırdım hem de ondan sonra bir daha para bulamadım, elime ne geçtiyse geldiği gibi hepsi gitti’ dedi daldı gözleri.
Biraz gülümsesek de düşündürmüştü de bu anektod bizi. Misâl, yaptığınız alış veriş, elli bir euro bir sentse başka da bozuk paranız yoksa Alman kasiyer yüzlük bankınotunuzu bir sent için bozar hatta bir penik (pfennig ) için, içinden bir sentini peniğini alır, para üstünü de titizlikle sayar ve verir, eğer siz paraüstü alacaksanız da bir sent bir penik eksiksiz verir para üstünü. Böyledir orda, bizim kuruşlar hep kalır burda. Bankalar bile kuruş eksik almaz alırken ama ödeme yaparken sizin kuruşlarınızın da üstüne yatar.
Geçen gün bankadan para çekip sonra da bir arkadaşımla buluşacaktım, ağır aksak yola düştüm. Biraz sonra arkadaşım aradı, merhaba, geldim, geleceğim nerdesin faslından sonra beraber gideceğimiz yerdeki bankadan para çekmeye karar verdik onun da işi varmış bankada, iyi dedim emeklinin işi ne biraz lâflarız da bankada beklerken dedim. ‘O zaman sen bir simit çayda otur, ben bir saate gelirim, yoldayım’ dedi. Tamam dedim en yakındaki simit kafeye oturdum.
Kafasının iki yanını kazıtmış, simsiyah da giyinmiş, kara kaşlı kara, gözlü, sırım gibi bir Anadolu delikanlısı getiriverdi simit ve çayımı. Çok teşekkür ederim oğlum, dedim, yedim içtim, saatime baktım, ha telefonuma tabi ağız alışkanlığı işte, otuz üç yıl saat hesabı ve disipliniyle yaşamış biri olarak saat demişim, hesabımı istedim.
Getirdi Karacaoğlan, hesabı kredi kartımla ödedim, teşekkür ettim, biraz bahşiş vereyim dedim şu karagözlüye, gerçi direk ona gitmez ama nasılsa akşama paylaşılır bahşişler dedim.
Neyse uzatmıyayım her zaman bu çalışan çocuklara bahşiş de bol kepçe olan ben birden param olmadığını hatırladım, canım sıkıldı, keşke banka işini önce halletseymişim diyerek içimden, emektâr cüzdanımın bozuk para tarafını açtım ki ne görüyüm, iki liram var sadece.
Olsun dedim ‘para paradır’ iki lirayı bıraktım hesap getir götür kutusuna, iyi günler dileyip ‘ben düzeltirim’ dese de karaoğlum, sağol dedim, oturduğum sandalyeyi de düzelttim ve çıktım.
Geride bıraktığı yeri düzgün ve temiz bırakmalı ki kişioğlu tekrar geldiğinde düzgün bulabilsin, bize işlenen kod bu ailemizden.
Gelelim iki liraya ve önemine.
Tüh az oldu şu bahşiş deyip hayıflanırken, dün asgari ücret açıklandı, on yedi bin iki lira. Bunu hangi ekonomist, hangi teraziyle ölçtü, tarttı da ayarladı, gerekçesi ne acaba bilemedim de üstelik?
Ama fakat lâkin demek ki iki lira bahşiş veren ben bayağı öngölülüy müşüm ha?
Şaka bir yana benim kulağıma şunu fısıldadı bu iki lira, ‘yeni yılda harcayacağın bir kuruşu bile hesapetmelisin’
Onyediyi anladık hadi de devlet bile iki lira veriyor ya demek ki neymiş ‘para paraymış’
İşçi pozisyonunda çalışıp ücret alacaklara yeni maaşları hayırlı ve bereketli olsun bakalım.
Yaşam standartlarını en uygun şekilde hani ‘açlık sınırı’ filan diyorlar ya öyle işte idame ettirebilirler umarım çünkü yeni yılda her emtianın fiyatına uygulanacak zamlar da kapıdaymış, öyle diyorlar.
Bütçelerinizin gelir ve giderinin denk olacağı bir yeni yıl diliyorum hepimize. Mutlu yıllar.
Şükran Uçkaç Yargı Sazsızozan
27 Aralık 2023
Ankara