Yargı reformu ve anayasa değişikliği ülkenin rönesans dönemi yakalaması için atılması gereken 2 adım olarak yer aldı. Nitekim göz önünde bulunan bu reformların gerçekleşme ihtimali oldukça düşük görünüyor. İktidar, son dönemde atılacak adımları atarken, sonunu getirmesi gerekli adımları atamamakta görünüyor. Gerek açılım, gerek AB, gerekse de yargı ile ilgili reformlar kapılar açıldıktan sonra, gerisi gelmemektedir. Bu da ülkenin üzücü hatıralarıdır.
Söz konusu iki unsurda, ülkenin o noktalardan yediği darbeler manidardır. Son örneğini dile getirmek gerekirse;
Okuma yazma bilmeyen bir annenin eline mitingde bir pankart tutuşturmuşlar. PKK yı öven içerikli pankartta ne yazıldığını dahi bilmeyen kadını 4,5 yıl hapse mahkum ettiler.
Bu nokta ülkenin, hangi konularda zaaflarda bulunduğunun açık göstergesidir. Demokratik noktasındaki açılımdan yetersiz toplumun göstergeci olan fertlerin, durumu bilmeden kendini parçalaması…
Diğeri de, bu konuda zaafları bulunan kör bir yargının, okuma yazma bilmeyen bir insana nasıl muamelelerde bulunmasıdır.
Sen AK partisin iktidar, büyük düşün! diyerek bu konuya son verirken, göz önündeki ikinci konuya yöneliyorum.
Halka arasında ‘sadece yazıda kalmak şartıyla’ bir ilişki bulunan bir partidir CHP. Yeri geldiğinde ‘çarşaf açılım’ yaparak rozet takan, sonra rozetle beraber çarşafı da yırtan bir güruhtur. Fakat şunu belirtmeliyim ki, kim bu partinin yaptığı çarşaf açılımına kanmışsa başta kaybetmiştir. Neden mi? Peygamberimize hakaret eden bir partilinin, toplumdan o kadar tepki almasına rağmen, geldiği ilk toplantıda partililerce ayakta alkışlaması, o partililerin topyekun ne olduğunu açıkça göstermedi mi? Yani dine-dindara yakınlığını-uzaklığını siz buyurun bu partinin sonra da çarşaf açılımını da bir gözden geçirin. Halkla arasında böyle uçurum olan(I.Öymen hadisesi) partinin bir de kendi aralarında tartışmaya girmeleri meselenin ne denli bir boyuta ulaştığını gözler önüne sermektedir. Son vakayı duymuşsunuzdur. ‘Kılıçdaroğlu ve diğerleri’…
İşte böylesine partilerin gölgelerinde yaşamaya çalışan bizler, bir kere daha politikacıları sahneye davet ediyoruz. Fakat n’olur bu perdede biraz güzel oynayın. Artık oynuyor musunuz, oynatılıyor musunuz(sözde iktidar Amerika dan gelen direktifleri, CHP ise ergenekon direktifleri ile)onu pek bilmeyiz ama lütfen biraz halkın sesi olmaya davet ediyoruz sizi.
bana tercuman oldun cok net sade delıkanlı:Dbır yazı olmuş.hakıkati ıyı bır sekılde anlatmıssın elıne saglık tebrık ederım.davet de guzel ama gorurler mı belkı ama gorucekler inşallah
CANIN YİYİM TEBRİKLER YAZİ GERÇEKTEN MÜTHİŞ … 🙂