Başlıktaki iki kavramı, birbirleri ile mukayese etmek amacıyla, yazı yazmaya oturmuştum ki, Fenerbahçe ve Sivas futbol takımları karşılaşmasında, seyircilerin, statta, Direneceğiz pankartını, tüm türbin-i kaplayacak şekilde, açtığını gördüm.
O zaman dönüp, diktatörler tarihine ve nasıl yıkıldıklarına bakmak gerekti.
İspanya’da, faşist Franko, kitleleri futbol ile köleleştirmek için çok sayıda stat yaptırmış. Ancak, o stadyumlar Franko zihniyetinin yıkılışının yolunu açmıştı.
Fenerbahçe seyircisi direneceğiz diyor.
Direnen kitleler korkuyu üzerinden atar. Korkuyu attıkça, daha çok direnir.
İhanet pusudan çıkınca, tarihin pususunda bekleyen fedailer de pusudan çıkarlar.
Tarihin tunç kanunudur. İhanet artıkça, ona karşı kahramanlar da artar.
Devrimciler tarihin pususunda bekler, hainler paranoyak cellâtlar dönemini bekler.
“Şeytan-i Kötüye” karşı, “Cesur İyi” diyalektik bir sonuçtur.
İftira Gazeteciliğine karşı; ya istiklal, ya NATO diye bağıranlar çıkmaya başladı.
Ermeni Soykırımı iddiaları nedeniyle, siyasi iktidarın temsilcileri, Fransa ile siyasi işbirliğini keseceğiz, demişlerdi. Oysa Tunus’ta yapılacak “Suriye’nin Dostları(gerçekte düşmanları) toplantısına Türkiye Fransa birlikte eşbaşkanlık yapacaklar.
İktidarın, Haçlıların katilleri ile işbirliği sadece bir tiksintidir.
Antalya’da Konyaaltı’nda Bella Porte Otelin’de, Libya’da Kaddafi’nin katilliğini yapan canileri(700 kişi) misafir ediyorlar. Burada eğitip, Suriye’yi istikrarsızlaştırmaya gönderiyorlar.
Neresinden bakarsanız bakın, büyük bir tiksinti.
Bir taratan Fransa ile çatışmalı görünüyorlar, öte yandan ortak. Tıpkı İsrail meselesinde olduğu gibi.
Tüm bunlar, Amerika’nın Büyük Orta doğu Projesi ile hayata konuldu.
Ama ne çare ki, Eşbaşkanlar artık, Amerika’nın talimatlarını yerine getiremeyecek kadar ağır yük altındalar.
Artık Ordumuzu bu işe zorlamak içi; generalleri Hastal’da tutsak etmek de yetmeyecek.
Genelkurmay istese de, Ordumuzu Suriye üzerine süremezler.
Türk halkının Suriye’nin istikrarsızlaştırılması ve iç işlerine karışılması hiç hoşuna gitmiyor. Artık Amerikan fitneleri de fayda etmiyor.
Artık eşbaşkanlar, Suriye işinden çekiniyorlar. Çünkü İran ve Rusya’nın hiç şakasının olmadığı iyice ortaya çıktı. Bu kez Amerika’ya geçit yok diyorlar.
Doğal gaz ve petrol meselesinde, İran’ın, AB’yi nasıl da hacamat ettiğini gördüler.
Haçlının çıkarları için uğraşacağınıza, bölge ülkeleri ile işbirliğine girseniz, savaş ihtimalini bertaraf etseniz, olmaz mı?
Dolar biçimindeki özneleri tatmin etmek için, tüm Türk halkı riske atılır mı?
Sıcak para gelsin diye, artık satacak bir şey kalmadı da, Mehmetçiğin sıcak kanını mı satacaksınız?
Suriye için barış cephesi, Suriye için ihanet cephesini yıkacaktır.