Bu asil millet 15 Temmuz hadisesini unutamaz, unutturulmamalıdır! Milletin milli ve manevi değerlerini sömürerek başlatılan FETO hareketi: “Dine Hizmet!” adı altında başlatılmış ve ülkenin tamamını ağ gibi sarmıştı. Masum duygularımızı istismar ediyor, gencecik fidan gibi yavrularımızı kullanıyordu. Bunu da din kisvesi altında yapıyordu!..
Sadece ülkemizde değil, bir çok dost ve Müslüman ülkede bu duygularla insanları kandırmaya devam ettiler. Kimsenin aklına bir ihanet şebekesi olduğu gelmiyordu. “ Asrın Alimi(!)” diye takdim edilen zat rolünü çok iyi yapıyor, peygamber ve ashabını anlatıyor zaman zaman da ağlama numarası yaparak insanları kandırmayı çok iyi beceriyordu!
Biz PKK Terörü ile uğraşırken onun hainlerle iş birliği yaptığını nerden bilirdik? Hizmet hareketi diye toplanan paraları ABD’ye, vatikana aktardığını nerden bilirdik? Baskı ile para topladığını, kadını kızı kullandığını hatta uyuşturucu ve alkol ticaretine bulaşıp her şeyi sapık davası uğruna seferber ettiğini nerden bilebilirdik? Sureti Haktan görünüp münafıklık yaptığını nerden bilebilirdik?
Devletin tüm istihbaratını ele geçirip topyekün hepimizi dolandırdığını nerden bilebilirdik? Ne zaman ki 15 Temmuz günü kendi insanımız ve kendi milli silahımızla bize saldırıp o cehennem gecesini bizlere yaşattılar, işte o zaman uyandık biz?..Bunların hain olduklarını; düşmanla iş birliği yaparak ülkemizin bağımsızlığına ve bekasına saldıran münafıklar olduklarını o gece anladık…
15 Temmuz Akşamı başlayan saldırı hepimizi uyanmaya ve ayağa kalkmaya sevketti! Uyanmalıydık, devletimize, bayrağımıza, geleceğimize ve İstikbalimize sahip çıkmalıydık! Bu asil ve soylu millette öyle yaptı İşte…15 Temmuz gecesi Türk Milleti ayaktaydı, hem de dimdik! “ “Şehitler Ölmez, vatan bölünmez “ nidaları halen kulaklarımızda!..Okunan selalar ruhumuza işledi: Bu
Sela milletin diriliş ve yeniden doğuş selasıydı!..Arkamızdan ve Beynimizden vurulmuştuk! Hem de içimizdeki hainler ve münafıklar tarafından..
15 Temmuz Gecesi uzun bir geceydi!…Bitmek tükenmek bilmeyen bir azap Gecesi gibi… Kulağımız Ankara ve
istanbul da, gözlerimiz uzaklarda hep o sesi bekledik: Yiğit bir sesi; Tehlike bitti, darbe bastırıldı, devlet adamlarımız sağ ve devletin başındalar haykırışını!…TBM Meclisi bombalandığında biz de vurulduk; Boğaz Köprüsün de insanlar şehit edildiğinde, o acıyı biz de yaşadık: Öldük, öldük dirildik 15 Temmuz Gecesi!.. Bir yandan da Ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Sel olup akan Türk İnsanın şahlanış
ve uyanış destanıydı 15 Temmuz!..
15 Temmuz “Kontrollü darbe” diyen ve bıyık altın gülen; keşke başarılı olsaydılar diye bekleyen, zavallı, aciz ve gafil zatlar da vardı: Allah onları ıslah eylesin! Bir de RTE düşmanlığı ile kinlenip bu hadiselere bıyık altından gülen, hatta alay eden güruh var ki: Onlar için de acırım vallahi!.. Onlara da Allah merhamet, izan ve insaf nasip etsin! Biz kardeşiz derken yüreğimiz sızlıyor, içimiz yanıyor:
Allah aşkına 15 Temmuz’da bu hainler başarılı olsalardı bizim halimiz nice olurdu acaba?.. Ben söyleyim ülkede kan gövdeyi götürürdü, taş taş üstünde kalmaz, Aziz vatanımız da param parça olurdu! Belki de bir çoğumuz şimdi hayatta bile olmazdık!.. İhanete seyirci kalmak ve alkış tutmak da vatana ihanet değil midir?
15 Temmuz unutulmamalı, unutturulmamalı! Türk Milletinin demokrasi direnişi olarak tarihe not düşülmeli.Çanakkale Geçilmez diye destan yazan bu Aziz millet: Demokrasiden vazgeçmeyiz ve bağımsızlığımız zedelenemez diye yeni bir destan yazmıştır!…15 Temmuz şehitlerini saygı ile yad ederken ruhlarına da binlerce Fatiha’lar yolluyoruz! Ruhları şad olsun! 15 Temmuz gazilerini de bu vesile ile anıyor, onlara da Allah dan sağlıklı ömürler niyaz ediyoruz. Yaşasın Şanlı ve Kahraman Türk
Milleti! Yaşasın tam bağımsız demokratik Türkiye Cumhuriyeti!..
FETO Hareketi Türkiye’ye ve İslam Alemine kurulmuş hain bir tuzaktı: Bu tuzağı geç farkettik.Nedenini biliyorsunuz? FETO hadisesi: Tabanı ibadet, ortası ticaret, yukarısı da ihanet olarak değerlendirildi. Çok yerinde bir tanımlamadır. Haşhaşı tanımı da yerinde bir tanım oldu. Tabandaki kardeşlerimizin samimiyetine inanıyoruz ve bu ihanetten dönmüş olduklarını düşünüyoruz!
Ama ülkeden kaçıp ABD ve Batı’ya sığınan hainler bu ihanet çukurunun içinde yer alan piyonlardır, onları bu millet asla af etmeyecektir. Halen Türkiye düşmanlığına devam edip kinlerini kusuyorlar!..
Türk yargısında hesap veren zavallı, gafil ve kandırılmış insanlarımız; aklını başına almalı, içine düşmüş oldukları ihaneti ve hainliği de görmelidirler. Millete kin kusmaya devam etme yerine “Biz pişmanız, bu ihaneti göremedik, Türk insanından özür diliyoruz!” deyip aklanmaları ve af dilemeleri gerekiyor!..Tabii ki Allah affederse!…Artık uyanma vaktidir; hepimizin bir ve beraber olup ülkemize ve devletimize sahip çıkma ve bu ihanet ateşini söndürmesi gerekiyor.