Politikaya atıldığı ilk günden itibaren; fanatik Türk ve İslam düşmanlığı sergileyen; Siyonist/evanjelist çetesinin, Rum/Ermeni ve Yahudi lobilerinin hizmetkarı; şaibeli bir seçimle göreve gelen; Putin’in adını ve cebindeki maskeyi bile hatırlamayan; kukla Biden, 24 Nisan vesilesiyle, “Ermeni Soykırımı yalan ve iftirasına” sahip çıktı. Canı cehenneme.
-Aslında, yıllardır bir şantaj unsuru olarak kullanılan bu iftiraya, fazla önem verdik. Maalesef, tamamen haklı olduğumuz bu konuda aktif de davranmadık. Agresif politikalar izlemedik. Gereksiz tavizler de verdik.
-Şüphesiz, bu rezil davranış benim için sürpriz olmadı. Zira, başkanlık dönemimde üç defa ABD’ye gittim. İki defa, AFOD(Türkiye’nin ABD’li dostları?), bir defa da, Dünya Ekonomik Forumuna iştirak ettim. Biden denen Türk ve İslam düşmanı hakkında, detaylı bilgilere sahip oldum. (Büyükelçilerimiz, Merhum Nüzhet Kandemir ve Sn. Şükrü Elekdağ; Türkiye aleyhine her faaliyette başı çeken, bu heriften yaka silkiyorlardı. Nitekim, geçen ayki yazımda, bu adamın soykırım diyeceğini de yazmıştım.)
A-Tarih boyunca sürdürülen ihanet, düşmanlıklar:
1- Bıkıp usanmadan, çok sık, yazıyorum. ABD hiçbir zaman dost/müttefik/stratejik ortak/güvenilecek bir ülke olmamıştır. Aksine; belirli düzeye gelmesinden itibaren, bir numaralı, iki yüzlü/yalancı/kalleş/güvenilemez ve azılı düşmanımız olmuştur. Tarih boyunca tüm ABD başkanları; Türk ve İslam düşmanı/illimünatinin, Mason localarının, Rum/Ermeni/Yahudi lobilerinin kuklasıdırlar. Devamlı olarak Osmanlı İmparatorluğu’nu ve Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek ve yok etmek için çalışmışlardır.2-
Ermeniler ve Rumlar; ABD’nin, İngiltere’nin ve Fransa’nın, PKK’sı ve Asala’sıdır. Kukla ve tetikçi olarak kullanılmışlardır. Misyonerler, kiliseler, kolejler vb. yoluyla ihanete sevk edilmişlerdir. Ve asıl soykırıma uğrayan Türk ve İslam toplumları olmuştur. (Sadece 20. Asrın ilk çeyreğinde 5 milyon Türk şehit edilmiş, 5 milyonu da göçe zorlanmıştır.) (Ermenilerin Anadolu ve Kafkasya’da yaptığı insanlık dışı katliamlarda, 519.755 kardeşimiz (çocuk, yaşlı, hamile vs. demeden) kahpece şehit edilmiştir.
B-Osmanlı Dönemi:
-İlk ABD misyonerleri, Anadolu’ya 1820 yılında geldi. 1850’de bu iğrenç gayeleri için eğitim sahasına girdiler. 80 lise/8 yüksek kolej/16 yatılı kız okulu açtılar. (İstanbul, İzmir, Antep, Kayseri, Mersin, Harput, Merzifon’da.)
-Hiç Türk öğrenci almadılar. Çoğunluğu beyinleri yıkanmak için, Ermeni çocuğu idi. Rum ve Yahudi çocuklarını da aldılar. (Öğretim kadrosunun tümü ajandı.)
-Ayrıca; 163 kilise (hepsi ihanet merkezi ve silah deposu) 9 hastane, 10 dispanser açtılar. (Çalışanların tümü ajandı.)
-Misyonerler ve diğer kurumlarda çalışanlar, devamlı olarak ABD’ye yalan raporlar gönderdiler. Satılık ABD medyası da (bunu daha da abartarak) bugün olduğu gibi devamlı aleyhimize kampanyalar düzenledi. Hatta 1894’te (bugünkü gibi, Türk ve İslam düşmanları ile dolu olan) ABD senatosu, bizi kınama kararı aldı. Hatta müdahale konusu bile müzakere edildi.
-Türk düşmanı başkanlar arasında Woodrow Wilson denen kuklanın, özel bir yeri vardır. Wilson Prensipleri denen rezil metin, tamamen Osmanlı’yı bölmeye yönelikti. Bu yüzden; Wilson kendini “bağımsız Ermenistan’ın babası” olarak ilan etmiştir.
-Elbette bu iğrenç faaliyetler içinde, Fransa, İngiltere ve Rusya’nın yaptıkları da unutulamaz. Mesela İzmir’in işgali, ABD/ Fransa ve İngiltere’nin ortak planıdır. Asıl işgalci bunlardır. 1918-22 arasında, İstanbul önünde 22 adet ABD savaş gemisinin ne işi vardı? Samsun ve Trabzon’u bombalayan, tam 400 atış yapan, kimdi? Yunanlılar mı, ABD gemileri mi?
C-Kölelik dönemi
-Ne yazık ki; CHP’nin son dönemi ile Demokrat Parti dönemi tam anlamı ile ABD’ye kölelik ettiğimiz bir dönem olmuştur. Her alanda, tam bir teslimiyet yaşanmıştır. (Buna mukabil, 1960 ihtilali ABD emri ile yapılmış, önde gelen üç kişi katledilmiştir. Ordumuz da tam anlamıyla NATO görüntüsü altında, ABD’nin emri altına sokulmuştur.) Dönem boyunca, bir kısmı TBMM’nin bilgisi dışında, ABD ile 55 anlaşma imzalanmıştır. Truman Doktrini kabul edilmiş (22.04.1947); Marshall Planı sokası yutulmuş (04.07.1948); Kore’ye asker gönderilmiş (25.06.1950); NATO’ya girilmiş (18.02.1952); İncirlik Üssü açılmış (1955); İlk güdümlü füzeler gelmiş (09.12.1957); Bu arada; tüm sanayimiz, tarımımız, savunma sanayimiz, iç ve dış politikamız, ordumuz; her şeyimiz ABD’nin kontrolü altına sokulmuştur.
Devam edecek.