İdeolojiler, toplumun yaşantısının farklı boyutlara yönelmesinde etkilidir. Bu etki toplumsal değer yargılarına olan inancı da sarsacaktır. Çünkü, ideolojileri iyi veya kötü yönleriyle eleştirilmeden topluma kabul ettirmektedirler.
Bu konuda idealistler, duygusal hareketleri öne çıkarır. Böylece topluma giydirilmek istenen değerler, duygusal yönüyle kabul edilir duruma gelir. Toplum, sanki iş önlüğü giymek gibi ideolojiyi kabul ettirmek isteyenlerin kıskacında kalır.
Dünyada olup bitene baktığımızda, ideolojik hareket eden, küreselcilerin geri kalmış ülkeleri nasıl farklı boyutlara yönelttiklerini, açıkça görmekteyiz.
Küresel ekonomi (serbest piyasa ekonomisi) toplumun duygusallığını kullanarak, isteklerini kabul ettirdikten sonra, üretim birimlerini köreltir. Böylece Ülkeyi tüketim toplumu hâline dönüştürür.
Bugün ülkemizi belirli yönlere sürükleyen, serbest piyasa ekonomisini uygulatanlar, en büyük işletmemiz olan toprağımızı kapatmış, işletilemez hâle getirmiştir.
En büyük işletme “Toprak” adını alır.
Siyasi güç, küresel ideolojiyi hâkim kılmak için, tüketim unsurlarını artırdılar. Ülkede deniz yolları ve toplu taşımacılığı yok ettiler.
Bugün Karadeniz bölgesinde üretilen fındığın, rekoltesi yirmi yıl öncesine göre, %60 düştü. Sistemin pozitif elemanları toprağı işleyip ne yapacaksınız, dağlarınız altın yatağı diyerek insanları aldatıyorlar. Öyle kabul edelim, Kaz dağlarında, Fatsa’da, Gümüşhane ve İzmir’de altın çıkarılıyor. Araştıran var mı? Çıkarılan altının yüzde kaçı bizim.
Bunun üzerine iktidar, soğan ithal ediyor, soğan toprakta. Pamuk tarlada pamuk ithal ediyor.
Böylece toprak işlevsiz hâle getiriliyor.
Çiftçilerimize soralım, patates tohumuna nerden alıyorsunuz diye. Alacağınız cevap İsrail olacaktır. İsrail’in tohum baronlarına, çiftçisine, ABD ve Kanada köylüsüne çalışıyoruz.
İdeolojik davranışların, Ülkeyi ne duruma düşürdüğü gözler önünde iken, köylümüz ve çiftçimiz toprak konusunda ne düşünüyor çok merak ediyorum.
Sosyal yapımız öyle hızla değişiyor ki, yerli malı haftası kutlanmıyor. Andımız artık okunmuyor. Toplum sürekli ideolojik olarak ayrımcılığa sürükleniyor.
Toplumun duygusallığı öne çıkarılıp küresel anlayış kabul ettirilmiştir.