İ d a m !
“Ölüm erken gelmedi mi!
Sadece sekiz sene yaşadım.”
(Şükrü CANKU; 8.9.2024)
8 yaşında öldürülen Narin’in; kim ya da kimler tarafından ve neden öldürüldüğü henüz aydınlatılamadı.
Bu tür olaylarda, hep olduğu gibi, yine her yerden “idam idam” çığlıkları yükselmeye başladı!
Ülkemizde 1984 yılından itibaren uygulanmayan “ölüm cezası” ile ilgili hükümler; 7 Mayıs 2004 tarihinde Anayasa’dan, 14 Temmuz 2004 tarihinde de Türk Ceza Kanunu’ndan çıkarılmıştır.
İdam yoksa, ne yapılmalı!
İşte sorun burda: Ne yapmalı, ne yapılmalı, nasıl yapılmalı, bunu bilemem, bu konuda kesin bir söz söyleyemem ama; günümüzde insanlığın yüzlerce yıl süren mücadeleler sonucunda ulaştığı modern devlet ve hukuk düzeninin gerisine de düşülmemeli. Çözüm; “Dişe diş, göze göz” olarak özetlenen binlerce yıl öncesinin hukuk ve adalet anlayışında aranmamalı.
İdam edilen kişi, daha sonra suçsuz olduğu anlaşılınce, geri getirilemiyor.
İdam, tarih boyunca ve çoğunlukla; iktidarı ele geçirenlerin muhalliflerini yok etmek için kullandıkları bir yöntem.
İşte bu ve benzeri nedenlerle, günümüzde bütün gelişmiş ülkeler idam cezasını hukuk sistemlerinden çıkarmıştır.