“Sana bu mesajı indirdik ki, kendilerine indirileni halka açıklayasın ve onlar da düşünsünler.” (Nahl Suresi 44. Ayet)
<>
“O ki, ümmilerin arasından, kendilerinden olan bir elçi göndermiştir ki onlara O’nun ayetlerini okuyor, onları temizliyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor. Bundan önce onlar apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.” (Cum’a Suresi 2. Ayet)
<>
“De ki; Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, Rahimdir.” (Âl-i İmrân Suresi 31. Ayet)
(…)
İmam Şafii’nin de buyurduğu gibi Kur’an-ı Kerim’in bütün hükümleri geneldir. Örneğin Tevbe Suresinde “Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün…” ayetinde geçen müşriklerin kimler olduğu ayette açık olmayıp genel bir hüküm olarak Peygambere inmiştir. Hz. Peygamber, kastedilenin eli silah tutan müşrikler olduğu -kadınları ve çocukları kapsamadığı- hükmünü vererek bu ayeti tahsis etmiştir.
Ya da namaz ayetleri inince, namazın içeriğini tahsis ederek: “Beni nasıl namaz kılıyor görüyorsanız siz de öylece kılın.” (Buhârî, Ezân, 18) buyurmuştur. Bunun gibi Kur’an-ı Kerim’de zekatın ölçüsü, infakın farz olup olmadığı; haram aylardan kastın ne olduğu, evlilerin zina cezası ve buna benzer daha nice hükmü Resul-i Ekrem (s.a.v.) tefsir ederek gizli bir taraf bırakılmamıştır.
Hz. Peygamber aleyhi selam bütün hüküm ayetlerini ve Kur’an’ın çoğunu tefsir ederek vefat etti. Hz. Ömer (r.a.): “Bakara sûresindeki faiz âyetleri en son inen âyetlerdendir. Resûlullah (s.a.s.) bunu yeterince açıklamadan vefat etti. Bu sebeble faizi ve faiz şüphesi olan şeyleri bırakınız” (İbn Mâce, Ticârât 56)
Hz. Ömer’in ifadelerinden de bu anlaşılıyor. Demek ki her ayetin tefsirini sahabelere öğretiyordu ki bugün hadis müktesebatı bu rivayetlerden oluşur.
Hatta Resul-i Ekrem (s.a.v.) hulefai raşidinin de sünnetini bizlere tavsiye etmiştir. “Benim sünnetime; doğru yolu bulan, hidayete erdirilmiş halifelerin sünnetine sarılın. Bunlara azı dişlerinizle (yapışır gibi sımsıkı) yapışın. Sonradan çıkarılmış şeylerden sakının. Çünkü sonradan çıkarılmış her şey bidattir.” (Tirmizi, îlim, 16; Ebu Davud, Sünnet, 5; İbn Mâce, Mukaddime, 6; Ahmed b. Hanbel, 4/126,127; Mustedrek, 1/95-96)
Örneğin miras ile ilgili Hz. Ömer’in avliye ve reddiye sistemi buna örnektir. Söz konusu hükmün tefsirini yaparak ümmete bu kolaylığı sağlamıştır.
(…)
KUR’AN-I KERİM’DE HZ. MUHAMMED (s.a.v)
<>
Salât û Selam
“Allah ve melekleri peygambere salât ederler; ey iman edenler, siz de ona salât ve selâm edin.” (Ahzap Suresi 56. Ayet)
<>
Parıldayan Kandil
“Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı, izniyle Allah’a çağırıcı ve parıldayan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzap Suresi 45-46)
<>
Rauf ve Rahim (Şefkatli ve Merhametli)
“Yemin olsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.” (Tevbe Suresi 128. Ayet)
<>
Büyük Ahlak Sahibi
“Kuşkusuz sen büyük bir ahlaka sahipsin.” (Kalem Suresi 4. Ayet)
<>
Âlemlere Rahmet
“Ve seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya Suresi 107. Ayet)
<>
Güzel Bir Örnek
“Gerçek şu ki, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için, Allah’ın peygamberinde güzel bir örnek vardır.” (Ahzap Suresi 21. Ayet)
<>
Müjdeleyici ve Uyarıcı
“Biz seni sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak bütün insanlara gönderdik; fakat insanların çoğu bunu anlamıyorlar.” (Sebe Suresi 28. Ayet)
<>
Hidayet Önderi
“Sen yalnızca bir uyarıcısın ve her topluluk için bir hidayet önderisin.” (Rad Suresi 7. Ayet)
<>
Yumuşak Huylu
“Allah tarafından lutfedilen bir rahmet sâyesinde sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, insanlar etrafından dağılıp giderlerdi. Artık onları affet, onlar için Allah’tan bağışlanma dile.” (Ali İmran 159. Ayet)
<>
Şanı Yüceltilmiş
“Senin ismini ve şânını yüceltmedik mi?” (İnşirah Suresi 3. Ayet)
<>
Aracı
“Eğer onlar kendilerine kötülük ettiklerinde sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileselerdi, peygamber de onlar için mağfiret dileseydi, elbette Allah’ı ziyadesiyle affedici ve esirgeyici bulurlardı.” (Nisa Suresi 64. Ayet)
<>
İnsanları Tezkiye Eden (Mürşid-i Kâmil); Kitabı (Kur’an-ı Kerim) ve Hikmeti (Hadis-i Şerifleri) Öğreten
“Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O size âyetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor.” (Bakara Suresi 151. Ayet)
<>
Şar’i (Kanun Koyucu, Hüküm ve Hikmet Sahibi)
“Allah ve resulü herhangi bir konuda hüküm verdiklerinde artık mümin bir erkek veya kadın için işlerinde tercih hakları yoktur. Allah’ın ve resulünün emrine itaat etmeyenler doğru yoldan açıkça sapmışlardır.” (Ahzap Suresi 36. Ayet)
<>
Hz. Peygamber’in Önemi
“Ey iman edenler! Allah’ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider. Allah’ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allah’ın, gönüllerini takvâ konusunda sınadığı kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.” (Hucurat Suresi 1-4)
www.mehmetsalihözalp.com https://metyus.weebly.com