Yargı, Hukuk, adalet, tarafsızlık, yansızlık, militanlık tartışmaları artarak devam ediyor.
Toplumda ve yargı camiasında yaygın kanaat;
HSYK'nın, yandaş olmayanlara adaleti yok saydığı, siyasetin emrinde olduğu, siyasi görüş ayrımcılığı yaptığı, bilgiden, yetenekten, dürüstlükten, doğruluktan korktuğu, keyfi uygulamalar içinde olduğu, güven vermediğidir.
Ne olmuştu? HSYK yetkilileri özür bekliyordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu HSYK'ya; onlar benden ve adalet isteyen herkesten özür dilemek zorundadır, demişti..
Kılıçdaroğlu diyor ki; "HSKY'ya bizim saygımız var. Devletin her kurumuna saygımız var. Yeter ki her kurum yasalarla tanımlanmış görevlerini yerine getirsin. Başka bir görüşümüz yok. Ama bu HSYK adalet dağıtan bir kurum değil. Adaleti bozan bir kurum, tuzu kokutan bir kurum…. Yargıya baskı yapılıyor ama sormuyorlar. Neden? Çünkü o baskıyı yapan kendisiyle aynı düşüncede olan kişiler. Bu HSYK'ya saygı duyar mısınız? Ben duymuyorum. Kusura bakmasınlar."
Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in unvanın Ali Dibo olduğunu iddia ederek, şöyle diyor: Milletvekiliyken ihale dağıtan adam. Yani ihaleye fesat karıştıran adam çağdaş bir ülkede Adalet Bakanı olabilir mi? Bırakın Adalet Bakanı olmayı siyasette görev alamaz. Bu Adalet Bakanına böyle bir HSYK yakışır. Başka bir şey olamaz."
Yargı'nın bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini vurgulayarak, yargıçların kararını önce kendi vicdanında tartması gerektiğini söyleyen, Adaletin bozulması halinde devletin büyük yara alacağını belirten Kılıçdaroğlu; HSYK bütün siyasi kaygılardan arınmalı. Siyasetin dışına çıkmalı. Doğru karar vermeli. Hukuk yerini bulmalı" diyor.
HSYK Başkan Vekili Ahmet Hamsici, kurul adına yaptığı açıklamada; Yargı kimsenin ön ya da arka bahçesi değildir ve olmayacaktır. Şeref ve onuruyla görev yapan hâkim ve savcılarımıza yönelik bu ithamlar kabul edilemez bulunmuştur… Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun tüm yargı camiasını rencide eden bu sözlerini kamuoyunun takdirine bırakıyor, kendisinin en kısa sürede sözlerini tavzih etmesini ve yargı camiasından özür dilemesini bekliyoruz." diyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin açıklamasında, Yargı'nın tarafsız olduğunu iddia ediyor.
Sonra; HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Kılıçdaroğlu'nun 'HSYK herkesten özür dilemeli' sözlerine, " Zaten her şey Türk milletinin gözünün önünde cereyan ediyor…. Onuruyla, şerefiyle görev yapan hakim savcılara hakaret edilmesi kabul edilemez. Şerefli bir Türk hakimi olarak hiç kimseden özür dilemeyiz" karşılığını veriyor.
Evet, doğru, herşey Türk Milleti'nin gözünün önünde cereyan ediyor.
Göreve başladığından itibaren her kararı tartışmalı olan HSYK'na seçilenler kimler?
HSYK üyelerinin kim olduklarına bakın. Etnik kimlikleri, mesleki anlayışları, ahlaki durumları ne? Bilen var mı?
Hangi kıstaslara göre seçildiler?
Seçilen hakim üyelerin başarısı ne?
Seçilen avukatlar nasıl biliniyorlardı?
Seçilen akademisyenler hangi akademik çalışmaya sahiplerdi?
Gerçekten; Türkiye'de Adalet, çığlıklar halinde talep edilen bir özlem haline geldi. Çünkü çağrılar karşılık bulmuyor. Özür gerekiyor ama kimden?
Bakın; meslekten ihraç edilen, avukatlık dahi yapamayanlar, HSYK'ya müracaat ettiler.
Kimlerin ilk olarak meslekten ihraç kararları kaldırıldı?
Hemen meslekten ihraç kararı kaldırılıp aynı hafta ataması yapılan kim?
Ahlaksız yaşamı nedeniyle ihraç edilenin de cezası kaldırılarak ataması yapıldı.
Eşcinsellik iddiasıyla ihraç edilenin de kararı kaldırıldı.
Rüşvet nedeniyle ihraç edilen Yargıtay'da kararı kesinleşenin de ihraç kararı kaldırıldı.
Kitap yazanın da meslekten ihraç kararı da kaldırıldı.
12 Eylül dönemine ilişkin iddianame hazırlayanın da meslekten ihraç kararı kaldırıldı.
Peki ya, meslekten ihraç kararları kaldırılmayanlar kim? Biliniyor mu?
Neden birilerine evet deniliyordu, diğerlerine denilmiyor? Bu çifte standart neyin sonucudur?
Kim kimden özür diler? Özür dilemek bir erdemliliktir. Özür dileme erdemine kimler sahip?
Ayıp, yazık, günah değil mi? Adaletsizliği, yandaşlığını bu kadar aleni yapan, adalette tek ölçütü bir partinin yandaşlığı olmak olan HSYK yetkililerinin şereflilikten bahsetmesi, bir anlam ifade ediyor mu?
Hakimlik; tarafsızlık, yansızlık demektir. Adalet dağıtan kişinin, benden yana bana karşı ikilemesine göre karar vermesi, ne insani, ne vicdani nede hukukidir. Olsa olsa keyfiliktir.
Şereften bahsedenlerin verdikleri kararlara bakmaları gerekir.
Günün Sözü: Adaleti, yansız ve tarafsız dağıtmayan kişi, insanlığın en şerefsiz ve en haysiyetsiz aşağılık kişisidir.