Hedefim olmazsa bittiğimi hissediyorum. Kendimi plansız, programsız, uğraşı olmadan hayal bile edemiyorum. Benim için yaşamak aslında çalışmak, üretmek ve faydalı olabilmek. Kendime hep bir sonraki misyonları yükleyerek yol haritamı çiziyorum. Yaşama bu şekilde bakınca hep maraton halindeyim. Birini bitirip diğerine koşuyorum.
Oğlum Uzm. Kln. Psikolog Eral’a kendim için, fazlamı koşturuyorum diye sordum. “çocuklara hedef koymayı öğretin. Hedef koyup o hedefe doğru ilerleyen insan başarılıdır”dedi. Benim ailem bunu spontane yapmış olmalı. Ne şekilde olursa olsun doğru yolda olduğumu teyitlermiş oldum.
Çok zor çalışmalı bir dönem geçirdim. Yoruldum mu? Evet, çok yoruldum. Kafama koyduğum hedefe ulaştım. Evet, şimdilik ulaştım.
Heybelerimdeki sorumlulukları dağıtma zamanı geldi. Ben ile değil biz diyerek başladığım yolculuğumda çok kalabalık fakat kenetlenmiş kocaman bir aile olduk.
Ektiğini biçmek güzel. Havadan, bedavadan, ondan, bundan, torpilden gelmeden, seneler boyu oluşturduğun ekiple faydalı projelere imza atmanın tadı bambaşka.
İz bırakmak. Ekol olmak. Hiç mütevazı olamayacağım.
Bunu hazmetmeyenler ön planda olmak istiyor diye yaftalıyor olabilir. Klişe olduğu için gülüp geçiyoruz. Sizde becerikli olup çalışın, örgütlenin, kent dinamikleri arasında isminizle söz ettirin. Kısacası liyakatli olun. Bu hakkı bari çok görmeyip alkış tutmayı bilin. Hiç bir başarı cezasız kalmazmış demiyorum artık. Başarıyı takdir etmek erdemli bir davranıştır. Eleştirmeye tenezzül etmek kıskançlıktan öte değildir. Yeteneklerini ve kendi gerçeğini bilen saygı görmek ister ve karşısındakine saygı gösterir.
Üretmek benim için hayattaki en önemli şeylerden biri. Toplumun bize ihtiyacı var. İhtiyacı gördüğüm an pratik çözümler bulmayı ve dokunabilmeyi tercih ediyorum. Günlerce araştırıp neler yapılabilir diye zorlanıyorum. Bu arada zorlanmayı seviyorum. Çünkü insan zorlandığında yaratıcı olabiliyor. Başarı ve başarısızlıklar karşısında hemen yılmayıp usanmamak lazım. Sabır ve istikrar bu dönemlerde çok kıymetli.
Sanırım genetik mirasla dünyaya gelmiş olmalıyım. Üst nesillerimizden aldığımız genler nesiller boyu genetik yolu ile aktarılır, bize kalıtım olarak geçer. Yani bu özellikler aile geçmişimizden aktarım olarak devam ediyor. Sistemli çalışma, hayat boyu planlı yaşam tarzı ve zaman yönetimini iyi kullanmak. Bu argümanlar olmazsa istediğiniz kadar hedef koyun.
100.Yılı devirdik. Yeni nesil öğretiler ve eğitimler başladı. Geçmişimizi iyi bilelim. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Kabul etmeliyiz ki Endüstri 4,0 dijital dönüşüm ile sosyal hayata getirdiği yenilikleri yakalayabilmek gündemi takip etmek gerekir. Bu sistem dinamik, gerçek olarak optimize edilmiş, kendi kendine organize olabilen ağları oluşturacak şekilde. Hayatın gerçeği köklü değişimler gerektiriyor. Gelenekçi, sığ düşüncede sıkışmış kişi veya kişiler bu yönde gelişime açık olmazlarsa hedef şaşırır. Akıllı binalar, yapay zekâlardan söz ediyoruz. Bunu neden yazma gereği duydum. Eğitim, eğitim ve eğitim….
Akademi-iş dünyası-siyaset üçgeninin içinde taze ve yenilikçi olabilmek adına eğitim almalıyız. Eski ve gelenekçi kafayla koyduğunuz hedefler tutmaz.
Birtakım şeyler oldur zamanı. Yaşama alanınızı kişilerle uğraşmak yerine neyi, nasıl yapabiliriz şiarıyla hareket edin. Gelecekçi fikirler üretin. Yeniliğe ayak uydurun. Haydi, size ben hedef göstereyim..
“İklim dostu kentler” için ne yapmalıyız?