Daha sabah tan atmadan,
Toprak kımıldar.
Haydi kalk!
Işine koş!
Fabrika bacalarinda dumanlar tütsün,
Denizde gemilerin yürüsün,
Fezada uçakların süzülsün…
Yavrum hadi sende,
Yıka, elini yüzünü;
Daha güneş doğmadan,
Okuluna koş;
Öğretmenin seni bekliyor.
Kara tahta ak olmak için
Tebeşirle yazman gerekiyor.
Hadi sor sor!
Çekinme!
Dünya dönerken,
Sana durmak yakışmaz.
Bu hava bu gökyüzü bu toprak bu su
Kim için?
Kimler için gülüyor ?
Kime ağlıyor?
Bu rüzgăr kime üflüyor ?
Gufasına pınardan şu dolduran,
Bu kınalı parmaklı kız,
Suyun akışına türkü yakıyor.
Yoğursun alın terimle birlikte toprağı,
Demirden kepçem.
Hamur olsun.
Fışkırsın yeşil başaklarım;
Nar, kiraz, elma olsun…
Buğday olsun,
Altın renginde.
Sevinsin şehitlerim toprağın altında.
Bu bana yapılacak en büyük duadır desin.
Bugün bu topraklar üzerinde,
Mutluysak,
Çocuklar neşe içinde;
Sen kahkahalar atıyorsa,
Birileri nefesini feda ettiği içindir.
Onlara laik olursak,
Sabah erken uyanır işimize koşarsak,
En iyisini yapar,
Öğretmenlerimizi dinler,
Ufuk ufuk aydınlanır;
Elimizde bilgisayar,
Çağlar üzerinden atlayıp,
Medeniyete öncülük edersek;
Hep ileri,
Güçlü ,kuvvetli ,
İmanlı, iradeli ve idealist olursak;
Yaşadığımız haktır bize,
Yoksa helak oluruz.
Bilgi, ahlak ve ilimle dolsun kalbimiz,
Yükselsin yücelsin vatanımız.
Yerinde rahat uyusun atalarımız.
Yusuf Yılmaz
Yerinde rahat uyusun atalarımız.