Bir türlü alışkanlıklarımızdan kurtulamıyoruz , hem de milletçe . . . Biz hala sabah ilk okuduğu gazetede yazılanları kabul eden, aynı gün içinde de defalarca tekzip yayınlansa bile, ön yargılarından sıyrılıpta objektif olamayan bir neslin son kalıntılarıyız .Hala milletçe bir şeyleri öğrenmek yerine birinin bizim yerimize öğrenmesini ve çoban olarak bize önderlik etmesini bekliyoruz.
İslamı bilmediğimiz için din istismarcılarını, siyaseti bilmediğimiz için kelime rakkaslarını hep var ettik bu ülkede. . . Kim hangi köyün imamı? Kim hangi takımın oyuncusu hep önemli olmuştur bizim için. Zira tuttuğumuz takımın oyuncusu değilse iyi oynasa bile kabul görmez, dürüst ve çalışkan bir siyasetçi olsa da görüş farklılığı nedeniyle yine aynı takım psikolojisiyle itibar edilmezdi. Peki gerçekten benimsediğimiz görüşün aksi komple kötü mü? Dolandırıcı, istismarcı, rantçı mı? Tabi şimdi diyeceksiniz ki ne alaka Sezar’ın hakkı Sezar’a gibi. Tabi ki var mesela ben, Sarıgül’ü solcu olmasına rağmen taktir ediyorum gibi cümleleri duyar gibi oluyorum. Ben de diyorum ki tümdengelim yaklaşıma sahip olan bir millette bu söylemler, söylem olmaktan ileri gidemez. Sonra şeytan dürtmez mi? Yahu bu adam madem bana bukadar yakın duruyor; fakat bana yakın olmayanların arasında ne işi var diye . . .
Artık okumayan bir nesil sayılırız, okuyanlarımız da sorgulamayı unuttu, her gördüğümüzü olduğu gibi almaya, kulaktan dolma konuşmaları bizzat tanıklık etmişiz gibi savunmaya bayılır hale geldik. Kahvede ki bir vatandaşımız; “ya Ahmet yiyor, benzin istasyonları da varmış“, oradan diğeri; çocuğunun şirketleri varmış, bir diğeri ya koskoca parti liderine bak Bülent Hanım’ın yasağını kaldırmak için rüşvet istemiş, en son konuşan da; ya bunların hepsi aynı hep yiyorlar yemeyeni var mı diye sözü bağlıyor.
Önce grup psikolojisinden kurtulup şovvari telkinlerin farkına varmalıyız. Ondan sonra da insaallah okuyan ve okuduğunu sorgulayan bir millet oluruz. Karneleri görüp te notu veririz vesselam.
Merhaba Yusuf bey.. Yazınıza tam anlamıyla katılıyotum. Dediginiz gibi bu sekilde kahve koselerinde bihaber insanlar içersinde bulunuyoruz. Çevreme baktıgımda çoğu kişinin ondan bundan duydugu sadece etrafındakilerin konuştuklarını taklit eden bir sürüden farksız oldugunu göröyorum.. yazınız için teşekkür ediyorum..Devamını temenni ederim..
Yusufcum merhabalar böyle güzel yazılarınla karşılaşmak çok güzel cidden. Köşe yazarlığı kolay bir iş değili eminim. eline koluna beynine kalemine sağlık takipteyim….