Yaşadığımız ömrün nasıl bir şey olduğunu ancak orta yaşlara geldiğimizde idrak edebiliyoruz. Ondan öncesi bir heyhula ile gelip geçiyor. Sonrası da güçsüz takatsiz…
Bana göre hayatı anlama çabasına erken başlayanlar yani en azından 20li yaşlarında böyle bir çaba içine girenler bu hayatın bize sunduklarından en çok alabileceklerden olacaklardır.
O yüzden genç arkadaşlarla konuşurken her zaman titizlenirim. Onların hayata dair umutlarını yükseltmeye çalışırım.
Aslında aklı başında çoğu gencin hayata dair soruları oluyor.
Fakat bu sorulara anlamlı cevaplar bulamadığı zaman işin ucunu bırakıyor. Bizim ülkemizin fikirsel karmaşıklığı, manevi dünyamızı sürükleyen dindarlık algımızın çok yanlışlıklar içermesi sonucu “kendini arayan” çoğu insan eli boş bir şekilde dönüyor tüm kapılardan.
Tıpkı benim yaşadığım gibi… O kadar çok hayal kırıklığı yaşadım ki bu arayışlarımda… Ve çok da hatalar yaptı. Muhtemelen şu anda bu yazıyı okuyan dostların toplamından daha fazla hatalar barındırıyor hayatımın serüveni.
Bundan pişman değilim.
Hatalarımın benim arayış yolculuğuma yön verdiğine inanıyorum.
O yüzden herkese diyorum: Hata yapın! Hata yapmak kadar doğru yola götürücü bir işaret fişeği yoktur. Yapılan her hata bir sonraki duvarın kapısıdır.
Hatalar insanın anlam ve hayat yolculuğunun mazotudur da. Hiç hata yapmadan yaşamaya çalışmak nefes almadan yaşamaya çalışmak kadar anlamsız bir uğraşı.
Hayatın anlamı peşinde koşarken ne kadar tökezlersek tökezleyelim bu durum bulma yolculuğumuza bir helal getirmez. Aksine kavileştirir, sağlamlaştırır.
Benim arayış yolculuğum elbet sürüyor.
Sürecek de.
Bunun mezara kadar giden bir serüven olduğuna inanıyorum.
Neyim, kimim sorularına cevap bulmak çok kolay değil.
Kolay olanı var: Başkalarının cevaplarını sahiplenmek.
Ama ben bunu yapmayacağım.
Kimseye de tavsiye etmem.
Şu muhteşem evrenin Yaratıcısıyla karşılaştığımda ona tüm hatalarımla eriştiğim bir duyarlılıkla seslenmek istiyorum. Beynimin kılcallarını patlatırcasına ve kalbimin aortunu çatlatıncaya kadar bir biliş ile O’nunla sohbet etmek istiyorum.
Bu ancak bu dünyadaki anlam yolculuğundaki hatalara rağmen pes etmemekle olur benim için. Belki de hepimiz için.
Benim anladığım bir şey var. Bu dünyada iyi yaşamak lazım. Hatalarla birlikte iyi yaşamaya gayret etmek. Herşey bu iyi olmanın dengesi ile yürüyor. Ve sonraki alemlerde de bu iyi insan olma çabalarımızın meyvelerini göreceğiz.
Görmek ya da görmemek çok önemli değil aslında. Hiç Yaratıcıya ve dirilmeye inanmasak da iyilik üzere yaşamak için dizayn olduğumuzu anlamak çok kolay. Biraz kalbimizin sesini dinleyelim yeter.
Hayatın anlamını keşfetmek kalbi keşfetmekle ilgilidir.
Seven, sevilen, iyilik yapan, iyilik gören, huzurlu olan bir kalp hayatın anlamını çoktan keşfetmiştir. Tüm hatalarla birlikte yolculuk yaparak hemde…
Lütfen pes etmeyin. Devam edin.
Arayışımız kutlu olsun.
Sevgilerimle…
ATATÜRK KÖŞESİ
Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.
DÜŞÜN-TAŞIN
Konuşarak anlatılmaz her şey, bazen susmak yeter aslında..
AFORİZMALARIM
Yıllardır her gün delicesine yürüyorum ancak içimdeki GERÇEKLER’den bir türlü uzaklaşamadım…
yukselmertoglu@hotmail.com