Hıncal Uluç hastanede yattığı günlerde yanında kalan kardeşi Kemal’ i şu sözlerle anlatıyor: ‘’En küçüğümüz Kemal, benimle hastaneye girdi. 24 saat başımda nöbet tutan hem de en iyi eğitilmiş yoğun bakım hemşireleri olduğu halde Kemal, hastanede kaldığım bir hafta boyunca, sadece bir saat, o da benden izin alarak, “Bir duş almam lazım” diyerek başımdan ayrıldı.. Gece gündüz tetikteydi.. Uyku zamanı ara kapısını hep açık bıraktığı yan odaya geçiyordu, ama bir şekilde gece yarısı yataktan doğrulduğumda odamdaki nöbetçi hemşirenin hemen yanında Kemal’i görüyordum.. Tetikteydi hep..
Benim hatta doktorlardan önce ona güvendiğimi bilerek… Uykusuz, dinlenmesiz sekiz gün geçirdi Kemal yanımda…’’ Kemal Uluç gibi hastanede hastaların yanında kalan ve onlara yardımcı olan kişilere ‘hasta refakatçileri’ denir. Refakatçilik belki de dünyada başka hiçbir ülkede bulunmayan, sadece bize özel bir kurumdur.
Ülkemiz şartlarında devlet, sigorta, üniversite ve hatta özel hastanelerde yatan bir hastanın yanında birinin kalması çoğu zaman şarttır. Sadece kendi işini yapamayan, meselâ yürüyemeyen ya da tuvaletini yapamayan hastalar için değil, görünüşte sağlam olan hastalar için de refakatçi gereklidir, çünkü bizde hemşire ve yardımcı personel eksikliği olmayan bir hastane yok gibidir. Hastanın ilacının alınması, içirilmesi, laboratuardan kan sonuçlarının getirilmesi, kan aranması, vezneye para yatırılması veya bir takım bürokratik işlemlerin yapılması hep refakatçilerin görevleridir.
Bugün 30 senelik hekimlik hayatımda tanıdığım türlü refakatçi tiplerinden bahsedeceğim.
Fedakâr refakatçiler
Zevkle görev yapan tabii refakatçilerin başında kadınlarımız gelir. Kimi çocuğunun, kimi eşinin, kimi annesinin, babasının ve hatta kayınvalide ve kayınpederinin başında günlerce, haftalarca…bıkmadan,usanmadan, mırıldanmadan, bir iskemle üzerinde gece-gündüz bekleyen nice kadın refakatçi tanıdım. 70’ini çoktan geçmiş yaşlı ninelerin, o bir tarafını kımıldatamayan, yemeğini yiyemeyen, tuvaletini kendi yapamayan kocalarına nasıl baktıklarını görseniz hayran kalırsınız. Biz erkek milletinin kadınlarımıza böyle bakması asla mümkün değildir.
Profesyonel refakatçiler
Bunlar para karşılığı hastanın yanında kalan ve çoğu o hastanede gündüzleri temizlikçi, hastabakıcı veya hemşire olarak çalışan kişilerdir ve refakat işinden esas mesleklerinden daha fazla para kazanırlar. Buradan Maliye Bakanımıza da seslenmek isterim ki, kayıt dışı paranın önemli bir kaynağı da bu olabilir, çünkü bu fişsiz-faturasız bir iştir.
Son yıllarda sayıları giderek artan bir refakatçi grubu daha vardır ki, onlar da Romen ve Moldavyalı kadınlardır. Bu kadınların ‘mâlûm’ konuda olduğu gibi, hasta bakımında da çok başarılı oldukları gözlemlerimle sabittir.
Amatör refakatçiler
Doğuştan hasta yanında refakatçi kalmaya pek hevesli nice insanla da karşılaştım. Bunlar için, akrabaymış, arkadaşmış, komşuymuş… fark etmez, insanlara yardım etmekten müthiş bir zevk alırlar ve biri hasta olsa da yanında ben kalsam diye dua bile ederler.
Kısmet bekleyen refakatçiler
Amatör refakatçilerin alt tiplerinden biri de, ailenin evlenme yaşını epeyce geçirmiş, yani evde kalmış kızlarıdır. Bir ailede hastaneye yatması gereken biri olursa ilk akla gelen bunlar olur. Bu refakat işi, evde kalmış kız için son bir şans olarak da görülür. Gerçekten de, hasta refakatçileri ile evlenen pek çok doktor ve hemşire vardır. Evde kalmış kızların Telli Baba’ dan da fayda görmemiş olanlarına bir kere de bu refakatçilik işini denemelerini tavsiye ediyorum.
Seyyar refakatçiler
Hastalara muayenehane veya polikliniğe giderken eşlik eden kimselere seyyar refakatçi denir. Kendi başına yürüyemeyen veya çok düşkün hastalar için böyle bir refakatçi mutlaka gereklidir. Bunlar genellikle hastayı omuzlayarak getirebilme kuvvetine sahip, mahallenin veya akrabaların en iri yarı, yapılı olanlarıdır.
Bedavacı refakatçi
Seyyar refakatçilerin bir türü de, yanında kendi film ve tahlillerini getirerek doktora gösterip akıl soran bedavacılardır. Bunların doktorları, muayene için gelen hastadan daha çok meşgul edenleri vardır ve bunlar elbette uygun şekilde susturulur.
Zoraki refakatçiler
Bir de zoraki refakatçiler vardır ki, bunlar hastasının çıkacağı günü iple çeker, hatta şafak sayarlar. Hasta kişi anneleri, babaları, eşleri gibi en yakınları olsa bile, zoraki olarak kalan refakatçiler vardır. Bunları memnun edecek iki seçenek vardır: Hastalarının ya hemen iyi olması veya hemen ölmesi. Bize ‘’Acaba hastam ne zaman iyi olacak?’’ diye sorarlarken, aslında ‘’Hastam ne zaman ölecek, ben ne zaman kurtulacağım? ‘’ der gibidirler.
Kaytarıcı refakatçiler
Hasta başında oturacaklarına, zamanlarının çoğunu hemşire veya doktor odasında, hastane koridorunda, bahçesinde ve hatta hastane karşısındaki kahvehanelerde geçiren kaytarıcı refakatçiler de vardır.