Haset etmek sadece kıskanmak değildir. Bir kimsenin, sahip olduğu mevki, şan, şöhret, sıhhat gibi manevi mal, mülk gibi maddi nimetlerini çekememek; bunlardan rahatsız olmak ve o kişinin elinden bütün kıskanılan değerlerin gitmesini istemektir. Bu, ne kadar kötü ve ne kadar hastalıklı bir haldir.
İnsan neden haset eder diye düşünmemek elde değil. Bence onun gibi olmak isteyip de olamadığından, yetersizliğinden yahut kendini yetersiz hatta değersiz bulduğundan olabilir. Hemen hemen her insan sahip oldukları için şu veya bu şekilde bedel ödemiştir. İstisnalar kaideyi bozmaz. Üniversite sınavlarına hazırlanmak için gecesini gündüzüne katmıştır. Pek çok kişi çalışmayıp yan gelip yan yatarken o, gece yarılarına kadar test çözmüştür. Kimseye oturduğu yerden diploma verilmez.
“Emeksiz yemek olmaz.” diye çok bilinen bir atasözümüz vardır. Haset insan; evde yiyip içip yan yatarken arkadaşı KPS’ye girip kazanmış ve ataması yapılmıştır. Arkadaşının işini, mevkisini kıskanır. İşten atılması için dua eder. Oysa kendi de çalışsaydı, emek etseydi, rahatını biraz bozabilseydi iş güç sahibi olabilirdi. Nurullah Ataç’ın dediği gibi “Yarın, rahatlarına kıyabilenlerindir.”
Şöhretli kimseler de az veya çok bedel ödemişlerdir. Bir sinema sanatçısı hemen ilk filminde başrol kapmamıştır. Önce figüranlık, daha küçük rollerle başlamış, başarılı oyunuyla dikkat çekince ilerlemiş, başrollerde oynamıştır. Örneğin onlarca filmde başrol oynayan ve oynadığı her film gişe rekorları kıran sevilen sinema sanatçısı Kemal Sunal, Emel Sayın’ın bir filminde o sahnedeyken çiçek sepeti getiren çiçekçi rolüyle dikkat çekmiştir.
“Haset, başkasının balını kendine zehir etmektir.” diyor bir filozof… Çevremizde haset insanların olması huzurumuzu kaçırır. Mal mülk sahibi olduğumuzda, yüksek bir mevki elde ettiğimizde, mutlu bir yuva kurduğumuzda, sağlıklı çocuklarımız olduğunda, şöhrete kavuştuğumuzda bu tip insanların kem nazarlarına uğrama endişesini taşırız.
Mutluluğumuza sevinen, acımıza üzülen gerçek dostlarımız artsın. Sahip olduklarımızı kıskananlar da bizden uzak olsunlar. Yakınımızdaki insanlardan bazılarını överek anlatmaya kelimeler yetmezken, bazılarını anlatmak için sadece yaka silkmek hareketi yeterli olur. Allah bizi haset edenlerden esirgesin.
HARİKA UFUK
ADANA
11 EKİM
2016
SAAT:14.00