Örgüsünün motiflerini denk düşüremediği için gözlerinden şikâyet etmişti.
Babam önce aldırmadı. Birkaç gün sonra iğneye iplik takamadığını fark edince, anneme baktı ve “Gözlerin hasta” dedi.
Annem, “İpliği takardım ama iğnede iplik takacak yer yok ki.” Dedi. Elindeki iğneyi gözüne biraz yaklaştırdı. Evirdi çevirdi iplik takacak yeri bulamadığını söyledi. Bununla da yetinmedi, iğne iplik kutusundan büyük iğne aradı ve ona da iplik takamayınca, gözünün hastalığını kabullendi. Şimdiye kadar bir şey yoktu da nereden buldu beni görmeme hastalığı diye dert yandı.
Pencereye döndü ve sararan yaprakların dökülüşünü izledi. Tekrar babama baktı ve “Niçin böyle oldum. Daha düne kadar ne güzel görüyordum. Herhâlde göze geldim.” Dedi.
Babam, “Hastalık herhâlde uzun zamandır seni takip ediyordur. Yalnız örgüdeki hatalarını göz ardı etmiş olabilirsin. İstersen yeniden gözden geçir veya gözün alıyorsa tekrar kontrol edersin. Dedi.
Annem, “Göz görmeyince gönül katlanıyor.” Dedi.
Annem, hastalığın ilacı gözlük mü? Gözün dışındaki camın ne özelliği var ki, iyileşmeyi sağlıyor. Çeşitli bahaneler uydurarak hastalığı kabullenmiyordu.
Babam, “Herhangi iki cam değil, has bir gözlük.” Dedi.
Annemin iki camlı da olsa has bir gözlüğü düşünemedi ve aklı iyice karıştı. Seksen iki yaşına geldim, böyle bir hastalığa yakalanmadım. İlaç neymiş bilmedim. Ne oldu da gözlerim mikrop kaptı.
Babam bahçeye inmek için hazırlandı. “Mikrop seni soğuk bir havada yakaladı. Komşu gözlük taktığında net gördüğünü sevinerek söylemişti. Hatta çok rahat ettim demiş. Komşu onun aklını çeldi. Kim düşer daldan, o bilir hâlden.” Dedi.
Annem “Gözlüğü bahçede otlar arasında, merekte kara ateşin yanında veya çimende gülün dibinde unutursam.” Dedi.
Babam bahçede gözlüğün ne işi var, kara ateşin yanına gözlükle gitmezsin, böylece gözlüğü herhangi bir yerde unutmazsın. Yalnız yakına dikkatli bakmayacaksın. Bakarsan hastalığın artar. Vilayette bir doktor aspirinle gözü iyileştirirmiş.” Dedi.
Annem o aspirinle iyileştiren doktora gitsek ya.” Dedi.
Babam “Hayat işte her an değişebiliyor.” Dedi.
Gözlerine bir çare aramak için, hafta günü çarşıya gidecekti. Geçen gün diktiği çorabın kasıldığını giydiğinde fark edince üzüldü, “Böyle mi olacaktım.” Dedi.
Babam “Has bir gözlük aldık mı iyileşeceksin.” Dedi.
Annem hastalıktan sonra kendini değersiz hissediyordu. “Toprağı baş tacı yaptık, yaşantımızın bir anlam kazanmasını amaçladık. Yine de sonu gelmeyen bir yarışın içine çekiliyoruz. Hasta olmayan sağlığın kadrini bilmez.” Dedi.
Babam “Pazara sabah erkenden İneriz, seçilmeden has gözlüklerden birini alırız. Onun için, inekleri yedirip hazırlanalım.” Dedi.
Pazarda tezgâhın başına vardıklarında satıcı sehpaya gözlükleri sıralamasını izlediler. Satıcı, “Buyurun gözlüklerim bunlar.” Dedi. Babam “Has bir gözlük” Dedi.
Satıcı “Bir iki tane has gözlüğü teyze denesin.” Dedi. Bir kitap sayfasını eline iliştirdi.
Annem ağzını açmadan, gözlükleri taktı çıkarttı. Her biriyle yazıları okumak istedi. Satıcı iki tane daha has gözlüğü denemesini istedi. Annem akla karayı seçti fakat sonuncusunda karar kıldı. Son gülenin iyi gülmesi gibi.
Satıcı gözlüğü zarfa koydu ve babama verdi. Babam pazardan annemin istediği yiyecek ve giyecekleri de aldıktan sonra eve döndüler.
Annem iğne ipliği aldı ve işleme başladı. “Görüyorum” Dedi. Birkaç defa daha denedi ve her defasında olumlu sonuç aldı. Babam “Göz hastalığı bu şekilde iyileşecek ve mikroplar senden uzaklaşacak.” Dedi. Böylece göz problemin giderilmiş oldu. Gözlüklerini temiz kullanırsan, sana yeter.
Gözün iyi görememe hâli için, yakını ve uzağı görememe gibi, gözün saydam tabakasında pürüzlü bir yapının oluşması gibi (astigmat) anormallikler. Yine göz kaslarının yaşlılıktan kaslarda uyumsuzluk gibi aksaklıklara rastlanır.
Bu anormallikler göz doktoru tarafından muayene edildikten sonra bozukluğun derecesine göre numaralı camlar verilir. İki camın odaklanması, ortalama uzaklık ölçüsü, her bir gözün derece farklılığı ve uyum problemine göre camlar hazırlanır.
Teknik aletlerle gözün görme alanı, tansiyonu ve katarak durumunun kontrolü son kez yapıldıktan sonra bir iki gün içerisinde camlar yapılır ve gözlük hazır hâle getirilir. Bütün bunlar yapılmadan, has gözlük de neyin nesi oluyordu.
Babamın has gözlüğü annemin göz hastalığını gidermiş oldu.
Hasan TANRIVERDİ