Bir sene daha ağlıyor; bırakılanların izinde, yaslandığım ve yaş’landığım gözyaşlarımdaki, tebessümlerin arkasına. Sığındığım ve sığınak ettiğim geçmişimi gerilerden Gecikilenlerden ve gecikmek için çabalayan zamanlarda askıya alıyorum.
Sankilerin cehenneminde kavrulup, bir uçurum kenarına yaklaşmak, hayatın çıkmaz sokaklarının çıkmadığı ve tükenmediği noktalarda. Hüznü algıladığımız zamanlarda tükendiğimizi zannettiğimiz de bile, bir kez daha dirildiğimizi fark ederiz aslında farkında olmadan.
“Ben-sizliği kucakladım, bencileyin
Sen-sizliği siper ettim bencileyin
Çıkmazlardan çıkar sandım, bu benliğim
Çıkmaz oldu çıkarsızca, bencileyin.” AYSUN GÜL
Nice mutlu yıllara cümlesindeki niceliğin, niteliğine anlam veremeden nitelemeye çabalarız akıl almaz, köprülerde. Sağanak yağmurların altından geçtiği, üzerinde dans ettiği bu köprünün, eskimeye başlamışlığını görmezlikten gelmeden yaklaşmayı denemek adına, yürümek isteyip ortasında bir anlık kalmak, gönül ağlantılarıyla.
Kaç kez ağlar insan! Kaç kez yıkılır! Kaç kere ayağa kalkar! ve kaç defa kahkahalarını hıçkırıklarıyla böler? Güvensizliğin kırdığı hayatın ellerinde, savrulupta yanar yakılır. Bilmediği gizemli duyguların ardına bakarak, endişelerinden kurtulmaya çalışır.
“Yolculuk nereye!, gel yolcu!
Vicdanı da sefere mi götürüyor adımların
Tutuksuz bir yargılanma senin ki,
Zincirleri kırar gibi nereye.” AYSUN GÜL
Hastalanmış bir aklın çaresizliğe dayanan yanlarını, hayatından atmaya çalıştıkça yenilenen acıların sitemleriyle, elemi kavgalarla savaşır. Yaşadığı müddetçe sulh yoktur, insan ruhunun diplerinde. Yassı bir odun parçasına dayanmaya çalıştıkça, düşmekten kurtulamaz hiçbir zaman.
Şizofrene yaklaşan hazımsızlık duygusunun, benliklerdeki ezici galibiyetiyle rastgele yürür. Önüne çıkanları tekmeleye tekmeleye, en sonunda taşa takılıp yüzüstü yatakalır. Günyüzü görmeyen gece ve gündüz arası sevdaların ışığında tükenerek, yüreğinden gelenlere yüreksizce, yürek olmaya çalışma sanrısıyla gösterisi tamamlar. Lakin bir sonraki sancıları düşünmeden.
Tevekkülün tefekküre ulaşan tevekkel anlayışını, benimseyenleri görmeden saçma sapan cümleleriyle vurduğu yaralar. Kanayan yaradan akan paragraf şeklindeki acılara, bakmaz bile. Gündelik hassasiyetlerle aynaya bakıp, görmediği egosuyla gurur duyup, kendinden geçer. Kendinden başka her şeye, her yere darbeler yaparak, kontrolsüz sendelemelerle kırıp parçalar hayatı.
“Aşkın gölgesinde bensiz sencileyim
Yağmur olup cana candan sencileyim
Ağıt yakan duygularım benliğimde
Harap olup seni ansam sencileyim” AYSUN GÜL
Müspet olanları yaşayan herkese, her şeye ve her zamanın üzerindeki perdeyi yırtar, kendince. Ego tatminsizliğiyle, kendine bile yetişemez. Oysaki hayatın kısa endişelerle, bu endişelerin getirdiği dayanma gücüyle ve dayanma gücüne bağlı sabırla, mütebir olduğunu anlayana kadar egosu onu yiyip bitirir.
“Dağınık hislerimi toparladım, bir kalemde
Vurgun yemişliğin verdiği, can havliyle
Sözlerimi sürgüne yolluyorum,
Gönül hanı, bir seferlik firarda” AYSUN GÜL
Cefasıy-la sefa-ya, sefa-sıyla cefa-ya gidilene; yolların bitişinde bizleri bekleyeni bilerek yürüyoruz, metanetle. Cahili bir savurganlık olan egoyla, yani beşerin zihni aksiyonlarının benliği harcamasıyla başlayıp, tükenen hayatında bitişlere giden yoklar vardır. Var-ları kendi çalmıştır. Hayata ümitsizlikle bakmak yerine, bencileyin bencillikle görmek yerine, sencileyin anlayışıyla baksalar ve görseler ulaşacakları sonucun, gerçek üstü bir büyü olduğunu göreceklerdir. Bu büyü, dünyada ve uhrevi alemde ki takdir edilen, mutluluk büyüsüdür.
Bencileyin demekten men ediyorum kendimi, sencileyin olgusuyla varolmak adına. Bir seneyi daha ağlatmamak uğruna, hüznü bir süreliğine yürek mapushanesine kilitliyorum.
düşüncelerinizi türkiyede yaşayan yetmiş milyon vatandaşlarımıla paylaşmanız ve güzel yazılar yazmanız bizlere gurur veriyor cok begeniyorum.bu dünyadan kimler geldi kimler gecti kırdıkları kalpleri yaşadıkları hayatları neye yaradı, ama yüce yaradanı unutmayanlar kalp kırmayan insan hakkı yemeyip yyaradana hesap vereceklerini herşeyin yaratıcısı bu güzel dünyayı ırk,cins,siyah,sarı,beyaz ayırt etmeden hepsini aynı ve bir dünya da yaşamalarını,dünyada olacak afetlerde kolasyca birbirlerine yardım yapsınlar diye aynı düyada yaratıp herkesi eşit şekilde bir anne,birbaba dan yarattı büllur canakadar himayesine aldı sonrası nı seyredip insanlarının yaratmış oldugu bu güzel dünyada ne yyaptıklarını kendisine şükreden ve başı skışanlara hızı aleysalamler gönderdi ve gönderiyor ahrete kadarda gönderir yeterki onu her gece uyurken sabahları uyanırken analım insanlara onun icin kıymet verelim.saygılarımla büyükleri kücükleri unutmuyalım
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.
Sevgili Aysun, sözcüklerle dans etmişsin adeta. Hoş bir yazı olmuş. Yüreğine sağlık.
“Sencileyin” ne anlama geliyor, öğrenebilir miyim?
İbrahim kardeşim bunun açıklamasını ben şiirlerimle zaten açıkladım.
AYSUN HANIM yine her zamanki gibi etkiliyici bir yazı olmuş ,hemen paylaşıyorum arkadaşlarımla
sizi büyük hayranlıkla ve ilgiyle takip ediyorum….
düşüncelerinizi türkiyede yaşayan yetmiş milyon vatandaşlarımıla paylaşmanız ve güzel yazılar yazmanız bizlere gurur veriyor cok begeniyorum.bu dünyadan kimler geldi kimler gecti kırdıkları kalpleri yaşadıkları hayatları neye yaradı, ama yüce yaradanı unutmayanlar kalp kırmayan insan hakkı yemeyip yyaradana hesap vereceklerini herşeyin yaratıcısı bu güzel dünyayı ırk,cins,siyah,sarı,beyaz ayırt etmeden hepsini aynı ve bir dünya da yaşamalarını,dünyada olacak afetlerde kolasyca birbirlerine yardım yapsınlar diye aynı düyada yaratıp herkesi eşit şekilde bir anne,birbaba dan yarattı büllur canakadar himayesine aldı sonrası nı seyredip insanlarının yaratmış oldugu bu güzel dünyada ne yyaptıklarını kendisine şükreden ve başı skışanlara hızı aleysalamler gönderdi ve gönderiyor ahrete kadarda gönderir yeterki onu her gece uyurken sabahları uyanırken analım insanlara onun icin kıymet verelim.saygılarımla büyükleri kücükleri unutmuyalım