Haram lokma yeme, duan kabul olmaz… Haram lokma yeme, kız kardeşinin miras hakkı da haram lokmadır, kız kardeşin gönülden helal etmedikçe…
Ticaretin haram lokma yemek için mi… Kul hakkı yemek için mi… Az karla yetinmeyen… Su gibi yalan söyleyen…
Faizi bile haram kılan bu din senin kazancını helal mi görüyor ey tacir… Senin kazancının yanında faiz çok hafif kalıyor… Faize ticaret denemez ama senin ticaretine de ticaret denilemez… Bir de faiz yiyeni kınıyorsun… Dolandırıcılık bu yaptığın… İnsanları aldatarak kazanamazsın
Haram kazancı bırak, haramın binası olmaz… Denenmiş denenmez…. Ah alıyorsun çünkü… Esnaflık değil bu yaptığın… Şu taksici esnafının içinde çok dalavereci var… Ayıklanmayacak mı? Mümkünatı yok mu bunun. Taksici esnafına esnaf demek içimden gelmiyor artık.
“Haramda şifa yoktur.” der, İmam-ı Rabbani
“Kalbin aydınlığı, helal yemekle olur.” der, Hz. Ali
“Harama düşmek korkusundan, yetmiş bab helali terk ederdim. ” der, Hz. Ebubekir. Ey tacirler hani Hz Ebu Bekir’ler, Hani ahi evrenler hani
Kültürümüzü yansıtmayan ve kötü örnek olan kişileri her esnaf grubu kendi içinde temizlemelidir. Deniz bile kendini temizliyor… Temizliyordu diyelim daha doğru olur… Günümüzde denizler de kendilerini temizleyemez oldu… Aciz deniz kendini temizlemekten… Günümüzde sadece ticari hayat değil ki, kirlenen… Hayatın her denizi kirli… Her sahası kirli… Çünkü insan Allah’tan kaçıyor…
“Bir paranın nereden geldiğini görmek istiyorsan; nereye gittiğine bak.”der, İmam-ı Azam
İnsan Allah ve Rasulünden kaçıyor bir diğer ifade ile onlarla savaş halinde… İşte Faizle yani haram lokmayla ilgili ayet… “Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız. (BAKARA/278-279)
“Bir kuruş haramı terketmek; yüz bir kuruş sadaka vermekten daha iyidir.” der, Abdullah b. Mübarek.
Ey mü’min haram lokma yeme…
Adı Gönül Olan Şehrim Viransın
Acıyı bilirim kederi bilirim
Adı gönül olan şehrim viran…
Asrım ne belalar getirdin başıma
Gönlüm intihar edecek kahrından
Susturma minareleri asrım…
Baharını yitiren çiçek şu gönlüm
Asrım,hangi çiçeğe varsam ağlıyor
Camiler bomboş ağlıyor…
Kendi kendini bombalıyor şu gönlüm…
Ne hazin şu gönlüm
Bir de viran şehirler…
Varil bombalarının Suriye de yıktığı…
Zamanın eskittiği şehir gibisin
Ah
Adı gönül olan şehrim viransın
Yarden ayrılıkların eskittiği gönlüm
Ağlatıyorsun
Seni hangi el imar eder
Nerede o ışıklı el gönlüm
Var mı o ışıklı el gönlüm
Yıktı o yarden ayrılık
Yedi depremle yıkılmış şehir gibisin
O kara tarihten beri
Adı gönül olan şehrim viransın