Bir haber yapıyorsun, bir köşe yazıyorsun ne kadar yalaka, ne kadar kişiliksiz adam varsa, savunmaya geçiyor.
‘Kardeşim sen belediye başkanının sözcüsü müsün, belediyenin basın danışmanı mısın, ihalelerden sorumlu başkan yardımcısı mısın, havuzdan sorumlu bürokrat mısın,
belediyenin ihalelerini, kültür müdürlüğünün bütçesini takip eden başkanın kocası mısın, partinin gençlik kollarını görevden aldıran, ilçe yönetimini görevden aldırmak için yollara düşmüş, ilçe yönetimi listesi yapmış oğlu musun? Söyle de yerini bilelim…’
****
AK Partili bir belediye hakkında haber yaparsın, AK Partili kalemler harekete geçer,
CHP’li bir belediye ile ilgili haber yaparsın CHP’li kalemler ya da o belediyeden geçimini sağlayanlar harekete geçer.
Filanca kişi hakkında haber ve yorum yaparsın, adamla alakalı olmayan taşeronlar savunmaya geçer.
****
Gazetecilik yapıyoruz, gazetecilik.
Hem de ayrım yapmadan… Yeter ki, belge, bilgi olsun…
Kimseye göbekten bağımlı değiliz, kimsenin taşeronu değiliz, kimsenin yalakası değiliz.
Doğru bildiğimiz, meslek etiğine zarar vermeyecek her habere imza atarız.
Haberlerimize ‘yalan’ desinler,
mesleği bırakırız!
İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği Başkanı olduğum için, gazetemizde haber yapamayacak mıyız? ‘Yok CHP’li, yok AK Partili, yok MHP’li, yok geçiminin hangi belediyeden sağlayan gazeteciyi küstüreceğiz’ diye belediye bülteni mi çıkaralım? Yalaka haberlere mi imza atalım?
Gazetecilik yapıyoruz ve mesleğin kalitesini yukarıya çekmeye çalışıyoruz.
Duruşumuzla, tavrımızla, yazılarımızla, yorumlarımızla, haberlerimizle, manşetlerimizle gazeteciliğin saygınlığını yükseltemeye uğraşıyoruz.
Bir yol tutturanlara sözümüz yok. İsteyen istediği tarzda gazetecilik yapabilir.
Bu o’nun tercihi evini, ailesini geçindiyor. Çocuklarının geleceğini sağlıyor.
Ona bir sözümüz yok. Ama kimsenin de bize sözü olmasını istemeyiz.
Yalan haberimiz, bel altı çakmamız, olmayan bir şeyi yazmamız, bir menfaat karşılığında haber, yorum yapıyorsak, bizi yerin dibine isteyen sokabilir. Ve buna da herkesin hakkı var.
Bizimle ilgili istediğini yazabilir.
Ancak, bunların hiçbiri olmadığı halde, haberimizin bir kelimesi için bile ‘yalan’ diyemeyenlerin hadlerini de bilmesini isteriz.
Birileri kimsenin avukatlığına
soyunmasın, çıplak kalır
Ve birisinin de yanlış yapan birini gazetecilik adına savunmaya kalkmasından rahatsızlık duyarız.
Birileri duruşumuzdan, tavrımızdan dolayı, belediye başkanlarını, başkan yardımcılarını arayarak yapamayacakları sözleri vermelerini, hakmızıda çamur atmalarına da izin vermeyiz. ‘Nemalanmak’ istiyorlarsa ki, (yapanları biliyoruz) bu onların kişilikleri ile ilgili onlara da bir sözümüz olmaz.
Sonuçta herkes kendi meşrebi doğrultusunda davranır, tavır alır.
Çukurda yaşamak isteyenlere ne diyebiliriz ki? Bize düşen onları o çukurda yalnız bırakmaktır. Yardım isterlerse de elimizi uzatmaktır, aynen bundan önce yaptığımız gibi.
Kocanın, çocuğunun
belediyede görevleri ne?
Gelelim Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak’ın yaptığı icraatlarına
1- Bir an önce belediyeden eşini uzaklaştır. Telsizi elinden al… Özel törenler dışında eşinin yanında bulunmasına gerek yok. Akşam evde ne sormak istiyorsan sor, görüşlerini al. Ama belediyede, bir müdür gibi, bir başkan yardımcısı gibi, bir danışman gibi, bir meclis üyesi gibi, bir ombudsman gibi kullanma… Hem kendin, hem ailen, hem seçildiğin partin bundan zarar görüyor, daha da fazla görmeye devam edersin. Avcılar halkı seni başkan seçti, kocanı değil.
2- Oğlunu belediyeden ve parti işlerinden uzak tut. Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak’ın oğlu olmasaydı, gençlik kollarına istediği başkanı atar, istediğini aldırabilir miydi? Seçilmiş ilçe yönetimi görevden aldırmaya çalışan, kağıt üzerinde yeni yönetim kurulu oluşturan, belediyenin olanaklarıyla, araçlarıyla gezen oğlunu belediyeden uzak tut.
Belediye makamı aile şirketin değil. 12 yıl görev yaptığın Avcılar Hospital’e eşin ve oğlun her gün geliyor muydu? Ve odanın yanında odaları var mıydı? Hastanede yaptığın işe müdahale ediyorlar mıydı? Onun içindir ki, belediyeyi seçilmiş olanlar ve seçilmiş olanlara karşı sorumluluğu olan bürokratlar yönetiyor. Aileni belediye işlerinden uzak tut. Akşamlara evde, restoranlarda, dost sohbetlerinde istediğin kadar belediye işlerini masaya yatırabilirsiniz. Bu sizi ilgilendirir. Ve bunu yaparsanız da kimsenin size bir diyeceği olmaz.
Belediyenin geliri 8.5 milyon,
çöpe 3.5 milyon
3- Son dört yılda belediyenin toplam geliri yaklaşık 400 milyon. Ayda yaklaşık 8.5 milyon.
Son dört yılda belediyenin ayda çöp toplama hizmetlerine harcadığı rakam yaklaşık 1 milyon. Göreve gelir gelmez beş ayda çöp ihalesini, hangi akılla 121 milyona çıkardın ve 115 milyona verdin? Her ay 3.5 milyonu nasıl ödeyeceksin?
4- Belediyenin aylık geliri yaklaşık 8.5 milyon, çöp 3.5, personel yaklaşık 1.5, cari harcamalar ve borç ödemeleri yaklaşık 2 milyon lira… Toplam 7 milyon TL. Sorum şu Dr. Toprak, Avcılar’da nasıl hizmet yapacaksınız? Ayda çöpe 1 milyon TL harcarken şimdi çöpe sadece 3.5 milyon TL’yi nereden bulacaksınız? Kullandığınız para ailenizin ve sizin paranız olmadığın ve millete, Avcılar halkına ait olduğunu biliyor musunuz? Biliyorsanız, nasıl oluyor da, milletin parası bu kadar bol keseden harcıyor, son 15 yılda belediyeyi borç batağını sokmuş olan, eski başkandan farkınız nedir?
5- Çöp ihalesini ‘ben bilmem, başkan yardımcım bilir’ diyormuşsun. Bize söylenenlerin yalancısıyız. İhalelerden haberi olmayan, bilgisi olmayana belediye başkanı denilmediğini bilesin. Çöp ihalesine bir madde koymuşsunuz. Demişsiniz ki, Avcılar’ın plajlarının kumunu temizleyecek iki araca sahip olacak, çöp ihalesini alacak firma.
Sahi Başkan Dr. Toprak, (pardon Toprak Ana!) Avcılar’ın neresinde plaj var? Hani Avcılar’da 20 yıl önce denize girilen sahiller vardı ama bugün dolgu alanlarından dolayı kalmadı, haberin yok galiba. Ayrıca sahilleri Büyükşehir’in belediyeye bıraktığını söylüyor muşsun, tüm dolgu alanların kullanımları büyükşehir belediyelerinde ilçe belediyelerine ait değil, haberin olsun.
Kent Konseyi seçimlerini söz verdiğiniz gibi,
yenileyecek misiniz?
6- Kurban kesim yerini yaklaşık 60 bin TL’ye ihaleye vermişsiniz. Bunun karşılığında ise ihaleyi alan firmanın kazanacağı miktarın yaklaşık 1.5 milyon TL olduğu iddia ediliyor? Sahi bundan da haberiniz yok?
7-Sizinle yaptığımız bir görüşmede, Kent Konseyi’nin başına atadığınız, Halkla İlişkiler Müdürünüzün geçici olduğunu ve Eylül’de daha demokratik bir seçim yapacağınızı söylemiştiniz? Seçimleri ne zaman yapacaksınız? Söylediğinizi unutmadınız değil mi?
Son söz: Böyle giderse çok erken ama bir kenara yazın, 2019 yılında belediye başkan adayı olmanız bile hayal olacak. Belki de beş yılı bile tamamlayamayacaksınız? Ve 2019 yılında
CHP’nin seçim kazanmasını da imkansız bir hale getireceksiniz. Bizden söylemesi…