Halkların Kardeşliği Yalanı ve Kobani

Irkçılığın içinde eriyenler, kendi varlıkları dışında bir varlığın iddiasını dahi ırkçılık olarak algılarlar.

Düşen Kobani değil, düşen maskeler oldu. Düşen Kobani değil, düşen insan onuru, düşen insanlık oldu! İşte bu yüzden şerefin, ahlakın, onurun ve dahi insanlığın sil baştan yeniden tanımlanması veya fabrika ayarlarına geri dönmesi gerekiyor.

HAKİKİ MÜSLÜMAN NE KATİL OLUR, NE DE NAMUSSUZ.

Fakat maalesef günümüzde milletin canına, malına ve namusuna göz diken bazı gözü dönmüş egemenler, kurdukları barbar ve hukuk tanımayan çetelere “İslamî” isimler verdirmekte ve bu bağlamda islamı “islamla” bitirme planları yapmaktadırlar.

Ey İslamcı geçinip ümmet anlayışının ne olduğunu kavrayamadan ümmetçiliği savunduğunu iddia eden ve ensar ile muhacir kardeşliğinden habersiz halkların kardeşliği diye diye halkları sömüren sosyalistler, düşen Kobani olmadı, düşen sizin maskeniz oldu. Sosyalistlerin “Halkların Kardeşliği” yalanı ile günümüz müslümanlarının içi boşaltılmış “İslam Kardeşliği Anlayışı” ile ortadoğu halklarına huzurlu bir birlikteliği ve onurlu bir barışı sağlamaya kalkışmak; gerçekleşmeyecek bir hayal, çıkmaz bir sokakta çıkışı aramaktır…

Güya “kokuşmuş düzene başkaldırı iddiasıyla” kesilen ağaçları bahane ederek Amed’e direniş selamı gönderen GEZİCİLER’in Kobaniden haberleri mi yok, yoksa Kobanide ağaç yok diye mi sesleri çıkmıyor.

“Kendine istediğini kardeşin için de istemedikçe iman etmiş olamazsınız” temeli üzerine kurulduğu halde, Kürdler yerlerinden çıkartılıp katledilirken sergilenen bu sessizlik; hem günümüz Müslümanlarının “İslam kardeşliği” anlayışının, hem de sol kesimin “Halkların kardeşliği” söyleminin yozlaşarak aslından uzaklaştığının göstergesidir.

Eskiden görünen putlara tapınırdı insanlar ve görünen putları kırmak kolaydı. Fakat maalesef günümüzde görünmeyen putlara tapınma dönemi oluştu ve görünmeyen bu putları kırmak çok zordur. Kafamızda ve kalbimizde oluşturduğumuz putları bir bir kırmadıkça tahkiki imana varmamız zordur. İşte bundan ötürüdür ki asrımızda İslam coğrafyasında tüm yollar çıkmaza varıyor; arzu edilen birlik, huzur ve barışa bir türlü ulaşılamıyor.

Tüm iplerden sıyrılıp Allah’ın ipine sarılınca; çıkışı olmayan yola sapmaz insan. Aktif iyi olmak veya olmamak, aslında tüm mesele bu!

{ OHAK- DER Başkanı MB. Hedbi }