HALK MİZANI ELBET KURULUR BİRGÜN!..
YALANCIDAN HESAP SORULUR BİRGÜN!..
Çığlık gibi yönelen öfkeye,
Dayanırsa onurun;
De hadi!..
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın!..
Doğrulara güldüğü söylenirken
ehl-i kuburun,
De hadi!..
Gülünen değilimki, gülen bin yıl yaşasın!..
Talandayken memleket,
Hala olmuyorsa umurun,
De hadi!..
Çıkarıma ortak olsun da talan, bin yıl yaşasın!..
Usuna ters olsada,
Çiğnense de gururun,
De hadi!..
Çanağı yalatsın da, varsın binyıl yaşasın!..
————-
Bir de ben diyeyim, şimdi sen dinle;
Derim ki; öğren;
Vicdan nedir, izan nedir!..
Erdemi belle!..
Kaatil sayın olmuş;
şehitse kelle!..
Atı alan Üsküdarı geçti,
Geçecek;
Kuruyor çeşmeler;
Umut,
bitti bitecek!..
Derimki;
Sahip çıkmazsan hemen bugünden;
Bakmışsın ki, birgün,
Vatan elden gidecek!..
Meydanlara çıkmışta, öfke ile gürlüyor,
Sanırsın ki sen onu;
Ülkeyi savunuyor!…
Bu araptır, bu yahudi bu AB’li demeden;
Eşbaşkanım diyerek;
Ülkeni pazarlıyor!…
Ne haddini biliyor ne de görevlerini,
Padişah olmuş sanki; halkı tebaa görüyor!..
Hesaptan-kitaptan söz edilince;
Zıvanadan çıkıyor!..Öfke yüze yansıyor; kıpkızıl kesiliyor!..
“Alçak!..” müfteri, kanı bozuk, edepsiz..
bilinen küfürler…gırla!..meydanlarda geziyor!..
Verdiği gözdağları, öfkeli azarları
Onu tatmin etmiyor;
Daha ileri gidip;
Ergenekon zindanıyla tehdit ediyor!..
Halkını azarlıyor! Ülkeyi pazarlıyor!..
Birgün bakmışsın imam, birgün keşiş oluyoyor;
Oysa vatandaş onu, has müslüman sanıyor!..
Ele talkınlar verip;
Salkımları yutuyor!..
Kendini övenleri uçağına alıyor,
Üzülmesinler diye el üstünde tutuyor!..
Demokrasi-özgürlük-hukuk çarpıtılıyor
Bu yalan, bu takiyye demeden,
Halkını aldatıyor!.
Demokrasi araçmış, hedefe ulaşmaya;
Trense bir vasıta, istasyona varmaya!..
Kendinden öyle emin;
Artık, istasyona geldim sanıyor!..
Sanıyorki halkı da ters giden bu trene,
Dört ayak üzerinde, öküz gibi bakıyor!
Oysa halk sabırlıdır, bilse de pek çok yalanı;
Tarihler şahittir ki;
Padişah – Sultan demez; hiç affetmez talanı!
80 yıllık birikim ve dahi, geleceği ülkenin
Babalara özenip;
Bankalar, limanlar, fabrikalar, ormanlar;
madenler ve servetler taksitle satılıyor!..
Gafiller ve yandaşlar bu özelleştirmeleri
Adaletin ve kalkınmanın bir bedeli sanıyor – savunuyor!..
———————————-
Günolur devran dönerse, birgün;
Yalanla yanan mumlar;
Sönerse birgün..
Mizan kurulur da, halk;
Hesap sorarsa birgün..
Demez ki; bu Süleyman, bu Turgut,
Bu Adnan, bu da Sultan.
Verilecek cevap hazır mı acep!
———————————–
İster inan ister inanma!!
“Sanma ki bu devran böyle kalacak:
Uzun çöp kırılacak..
Kısa çöp uzundan hakkın alacak!..
