Havalar iyiden iyiye ısındı. Artık, pencereler açık, rahatça uyunabilir havalar bunlar.
Gecenin bir yarısı hafif de bir serinlik oldu mu yeme de yanında yat, gibi oluyor. Zaten yatıyoruz.
Kâbus olmasa da, zorlu bir rüyadan uyandıktan sonra pencereye yürüyüp yüzünü gecenin serinliğine bırakmak.
Sınırsız merhameti, sevecenliği kısa da olsa hissetmek değil, bizzat yaşamak.
İnsanın insanda merhamet, sevecenlik aramasını buna mı benzetmeliyiz; koşulsuz oluşuna bilhassa; aramak; gecede aramak;
anlık bir serinlikte aramak.-
Gecenin insanlara sükûnet sunmasının sebebi sadece gece oluşundan değildir.
İnsanların gündüzki seviyedeki kalp enerjileri… veya topyekün enerjileri ve dengesizlikleri
minimal seviyeye iner de o yüzden gece sükûnet kaynağı olarak bilinir.
Kalp/yürek, bir köşk ise; bu köşk, sizin taa evvelinde bu köşkü nasıl dayayıp döşediğinizle de bir köşktür.
Sizin bildiğinizdir ve insanlar fark etmese de ayak bastıkları yerdir ve çıktıkları yerdir, kalbiî/yüreksel anlamda.
“Kalpsiz insan” denir bazen. Veya denmez de, kalpsizlik bilinir, kalpsizlik-çe olan şeyler. En çok, kalpsizlere acımalıyız, derken ben
köşkü viran yerler görmekteyim.
Kalbiî acıların kaynağı, yine kalptir de; göz sadece gözü görür; kalp ise kalbi görür; ya kalbi yoksa!
Kalpsizlik bir zulümcülük değil; kalbinizle baktığınızda yıkılmış kalpler görmenizdendir; acı.
…
Kalb. Kalp. “Kalıp” kelimesinin kökü gibi kalp. Kalıbına tükürdüğünüz kişinin aslında kalbine tükürürsünüz.
Neyse. İnsanın kalıbıdır, kalp. Köşktür ya. Gelen olur giden olur. İzzeti ikram olur. Can’ın kalıbıdır kalp.
İlerlemekle ilgili anlam arayışımıza ve imdadımıza, yandaş-anlamdaş bir kelime yetişmektedir. Yürek.
Yürümek.
Kuantum dolanıklığı, kuantum fiziğinin zaten ispatlı bir ispatıdır kalp/yürek. Hem oradadır hem burada. Hem şurada hem dolayda.
Atım yapar. Güp güp güp. Dijital elektronik devlerindeki en temel “çalıştırıcı”ya benzer. “Clock.” Bilgisayarın temelidir “clock”