Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin’e mahkemeden tahliye kararı verildi.
Yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin’in Beşiktaş’ta karıştığı trafik kazasında bir polis memurunun hayatını kaybetmesine, bir polis memurunun da ağır yaralanmasına neden olmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 29 Ocak günü saat 01.00 sıralarında Emre Tetik’in kullandığı polis aracıyla Beşiktaş’tan Ortaköy’e doğru seyir halinde oldukları, sanık Rüzgar Çetin’in ise aracı ile Ortaköy’den Beşiktaş’a doğru gittiği belirtilmişti
Çırağan Caddesi üzerinde kavşaktaki ışıklara yaklaşıldığından Çetin’in en sağ şeritten önce orta şeride geçtiği önündeki aracı sollamak içinde ani manevra yaparak karşı şeride geçerek, gelen maktul ve müştekinin içinde bulunduğu polis aracına çarptığı ileri sürülmüş, Çetin’in 0.90 promil alkollü olduğu ifade edilmişti.
İddianamede, “Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olmaktan 3 yıldan 22.5 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılması talep edilmişti.
Geçtiğimiz hafta Rüzgar Çetin’in çarptığı otomobilde şehit olan polis memuru İsmet Fatih Alagöz’ün eşi Özlem Alagöz ve ailesi şikayetlerinden vazgeçti.
Alagöz ailesinin dilekçesinde, “Sanık Rüzgar Çetin hakkındaki şikayetimizden ve davaya katılma talebimizden feragat ediyoruz. Bu doğrultuda gereğinin yapılmasını adı geçen tüm katılanlar adına vekaleten arz ve talep ederiz” denildi.
Yaralanan polis memuru Emre Tetik de şikayetinden vazgeçmişti.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Beşiktaş’taki trafik kazasına ilişkin yargılanan Rüzgar Çetin’i, “bilinçli taksir” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, sanığın aynı zamanda oy çokluğuyla tahliyesine karar verdi.
Kıymetli okurlarım, buraya kadarki yazdıklarım gazetelerden alınma ve sizlerin basından takip ederek bildiğiniz şeyler. Şimdi beni yaralayan yönleriyle birlikte görüşlerimi belirtmek istiyorum:
- Bu olay insan hayatının ülkemizde hala ne kadar ucuz olduğunu bir kez daha gösterdi.
- Mahkemede, siyasette, her türlü yönetimde, belediyelerde vb. adamı olanın, parası olanın, şöhreti olanın işini yüzdürmesini bildiğini, bu şekilde iş yüzdürmenin bir insanı veya insanlığı katletmek kadar çirkin olduğunu gösterdi.
- Torpilin; onursuzluk, haram, kul hakkı, yüz karası ve insanlık ayıbı olduğunu, mahkemede veya toplumun hemen her yerinde karşımıza çıkmaya devam ettiğini gösterdi.
- Sinan Çetin bu zamana kadar ünlü yönetmendi, bundan sonra oğluyla birlikte bu olay ile anılacak hepsi o kadar.
- Torpil yapan her kimse aslında bu toplumun yüz karası, kul hakkı hırsızı, bildiğiniz hırsız işte ötesi yok, torpilciler kendinizi yok şöyle yok böyle diyerek teselli etmeyin sakın: haramzadesiniz.
Siz akşam rahat uyuyabildiniz mi? ben uyuyamadım. Peki, bu memlekette torpilli bir tek Rüzgar Çetin mi? elbette hayır.
Öyle kurumlar var ki torpilsiz adım atamazsınız.
İşe alırken çaycıya para verdirenler utanacaksınız.
İhale yaparken teklif verenleri geri çektirenler, eninde sonunda çektiğiniz peşkeşlerden yargılanacak, bu toplumun yüz karası listesinde bir daha silinmemek üzere yerinizi alacaksınız.
Sınav soruları çalanlar, ila nihaiye hırsızlar listesinden çıkamayacaksınız.
Kuran’da insanlar arasındaki tek üstünlük ölçüsünün kişilerin takvaları olduğu şöyle haber verilmiştir:
“Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.” (Hucurat Suresi, 13)
Peygamber Efendimiz de bir hadislerinde bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmuşlardır.
“Ey insanlar dikkat ediniz! Rabbiniz tektir. Arabın, Arab olmayana, Arab olmayanın Arab’a, siyahın kırmızıya, kırmızının siyaha, takvadan öte, hiçbir üstünlüğü yoktur. Şüphesiz Allah Teala katında en üstününüz, Allah Teala’dan en çok korkanınızdır.” (Müsned-i Ahmed b. Hanbel, 5/411)
Bu ayeti kerime ve hadisi şerifi siz şimdi ırkçılıkla sınırlı der gene malı götürmeye devam edersiniz.