Sevinçleri birlikte yaşamanın; paylaşmanın adıysa…bayram; hangi yüzle/yüzsüzlükle kutlanacak ki o bayram!?..
Dinsel, ulusal, vicdani ve insani koşullardan hangisinin toplumsal gereklerini yerine getirdik ki, kutlamaya hakkımız olsun!?.
Hak etmemişliğin ezikliği altında, abdestsiz namazda 'amin' dercesine, riyakarca "Bayramınız Kutlu Olsun" demeyi ben sindiremedim içime…
3-4 günlük bir tatilden öte, çok şey olduğunu elbette biliyorum bayramların…
Kucaklaşmanın, nefes nefese' seviyorum' diyebilmenin, karanlıkları yırtıp, ışığa kavuşmanın; doyasıya nefes alıp, özgürce nefes vermenin tadına varmaktır elbette bayram…..
Sevdiğinin dizine baş koyabilmek… Acılı bir geceden sonra, kurtuluşa ermenin ve o günlere yeniden dönmemenin toplumsal önlemini birlikte almayı bilmektir bayram…
Düğündür… elle-günle gelendir!..
Her türlü egonun, çıkarın, riyanın, yalanın, iftiranın, kinin, nefretin, takiyyenin, kavganın,, öcün…ve ne menem erdemsizlikler varsa hepsinin… unutulup; erdem-mutluluk-özgürlük-paylaşım, dostluk, kardeşlik, hak-hukuk-adalet… ve insanlığa dair ne varsa toplumsal tazelenme adına hatırlanma gereğinin adı değil midir bayram!?..
Hak ettiğine ulaşmanın; aldanmamanın, aldatılmamanın; güven verebilmek kadar, 'güvendim- diyebilmenin;… huzurunu duya bilmenin ödülü değil midir bayram!?..
Bayramı; bayram yapan bunca eksikler ortadayken, bayram kutlamanın, tokmaksız davulla düğün etmekten farkı nedir ki!?..
Cami avlusunda; delik ayakkabıyla bir köşede şehit oğlunun yasını tutan babayı gören yüreğin, bayram kutlamaya elverir mi içi!?..
Bir yeşil dal yetiştirmek için babasının tabutu arkasından koşan Elif'i gören göz; başka gözlerin içine bakarak; nasıl der 'Bayramın Kutlu Olsun!?..
Yavrusu açlıktan ölen bir ananın yaşadığı ülkede; kişi başı milli gelirin 13.000$'ı aştığı yalanı, utanmadan resmi ağızlardan ilan ediliyorken… ve bu yalan; itirazsız yine utanmadan 'kabul' görüyorken; buyurun; yüzsüzce kutlayın bayramınızı!…
Elvermiyor benim yüreğim; olmayan mutluluğun, huzuruyla(?), sanal bayramları kutlamaya!..
Suç sen'dedir… Ben'dedir..O'ndadır.. Ama; en çok y ö n e t e n d e d i r!..
Çölde kaybolan deveden, dağda saldıran ayıdan..mısır tarlasını talan eden domuzdan, hırsıza yandaş olan omuzdan; 'köpekleri salıp, taşları bağlayan' soysuzdan; 'O' sorumludur.
Ve sen, ben biz; hepimiz de o n l a r d a n!..
Bizlere düşen sorumlulukla; istemesini bildik mi ki; kaybolan devemizi bulsunlar!?..
Yaptık mı ki uyarımızı…. Dik durduk mu ki onurluca!?.. Direne bildik mi korkusuzca… ki dağdaki ayıdan bizleri korusunlar!?..
Aradık mı ki hakkımızı…da; inlettik mi ki yeri göğü… de; 'itler bağlansın da, taşlar salınsın!'
Hak verilmez alınır!..Hak; hak edenindir!..Hak almanın koşullarını yerine getirmek değil midir sorumluluk!..
"Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, kulaklarda çınlayan çocuk sesi bayramdır." diyerek mesaj iletmiş bir dostum…
Henüz 20'sinde bir insanın nefesini kestiysek, 20'sinde bir yavukluyu busesinden mahrum ettiysek, sevdalı bir elin tende gezme özlemini engellediysek… tabutunun başında riyakarca iki damla göz yaşıyla görevimizi eda ettiğimizi zannettiysek…kulağında çınlayan evlat sesiyle yanan ana yüreğini iki torba erzakla susturmayı 'insanlık' bildiysek…haram olsun o bayram…
Bir ayda, 50'nin üstünde şehit verilmişken, 'huzurlu bir ramazan geçirdik' diyebilen yüzsüzlerle ortak atmosferde kutlanacak bayram… haram olsun!…
Yeni yargı paketleriyle, katile, soyguncuya-vurguncuya-mürteciye-cayır cayır adam yakanlara zindanların kapılarını açıp, 'mahkeme kararları hayırlı olsun!' diyenlerin; halk iradesini hiçe sayarak gizli tanık ifadeleriyle onca yurtseveri içerde tutan mahkeme kararlarına gelince; 'ne yapalım mahkemenin takdiri!' diyerek, hak hukuk tanımazlığın açık işaretlerini vermekten çekinmeyen, riyakar dindarlarla ortak kutlanacak bayram haram olsun!..
Her gün büyük acılar yaşanan şehit cenazelerinde boy gösterip, şehitleri 'Üç-beş memet' olarak niteleyen…tepki gösterenleri şeref ve ahlak yoksunluğu" ile suçlayan, ve bu utanmazlığı savunan yalaka-yandaş-yağcı-çıkarcı-tasmalı…larla birlikte kutlanacak bayram haram olsun!…
Farklı görüşlere tahammülsüzlük gösterip, çamur atmayı, iftirayı, marifet sayan, inancının yüklediği vecibe ve görevleri bile unutup, sadece tuttuğu oruçla bayramı hak ettiğini sanan, Allah'ı bile aldatmaya kalkan zavallı din istismarcılarına da… haram olsun!…
Adaleti ve hukuku intikam aracı olarak kullanan, hukuka vicdan katmayan, iki yüzlü, riyakar…kindar ve dindarların da bayramı haram olsun!…
Özellikle, gizli tanık adı altında, 'onlarca' kişinin hayatını karartan, yüzlerce klasör sahte belge üretip, delil diye sunan, lehte bilirkişi raporlarını göz ardı ederken, hukuk dışı toplanmış belgeleri dava dosyalarında delil diye tutanların…da bayramları haram olsun!..
Televizyon kanallarına çıkıp; her gün iktidar meddahlığı yapan, ülke çıkarlarına aykırı uygulamaları, kişisel koruma kollama kanunlarını savunan, halkın gözünün içine baka baka yalan ve iftiralarla köşelerinden ahkam kesen hokkabazların… da bayramları haram olsun!…
Suçları, sadece, yumurta ve slogan atmak, parasız eğitim istemek olan ve sayıları binleri geçen öğrencilere zindanları reva gören; okuldan atan…o bilim yuvalarına medreseleşmeyi reva görüp sessiz kalan, sözde bilim insanlarının… da bayramı haram olsun!..
Atatürk'ün "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini temel alan dış politikasını terk edip, BOP eşbaşkanlığı aracılığı ile, Ülkeyi bölünme ve parçalanmaya götürenlerin… ve çanak tutup, görmezlikten gelenlerin…aymazların 'bedhah'ların…da bayramları haram olsun!…
Dindar ve kindar bir nesil yetiştirmeyi amaçlayan 4+4+4 yasasının ülkeyi sürükleyeceği felaketleri görmeyip, bir matah ortaya konmuş gibi savunan, bu yasanın tam bir irtica yasası olduğunu görmeyen, gördüğü halde sessiz kalan, hele bu eğitim sistemi ile halkın daha da özgürleşeceği-demokratikleşeceği sahtekarlığını savunan… halkın cehaletinden yararlanıp karanlık iktidarlar adına çıkar uman…ların da bayramı haram olsun!..
Parti kongrelerini kitlesel şov ve gösteriye dönüştürürken; Ulusal bayramların kitlesel olarak kutlanmasını yasaklayarak, kutlamaları sadece dini bayramlara indirgeyen, halkı ulusal bilinçten, devlet-millet-bayrak-ulus kavramlarının yüklediği insani ve toplumsal hasletlerden yoksun bırakarak; kime ve neye hizmet ettiğini bilerek ve isteyerek; bir plan dahilinde uygulamaya koyanlara yuh olsun… ve bayramları da haram olsun!…
Düğünlerde; bayramlarda; karısı kızı masumca, eğlenip oynayan babaları 'd e y u s' ilan eden
d e y u s l a r ı n… da bayramları haram olsun!..
Tam bağımsızlığa; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma niteliklerinin tümüne; faşizme, diktaya, teokratik bir düzene geçit vermeyen sisteme; kardeşliğin, birliğin ve tasmasız özgür basının var olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti'ne… kavuştuğumuzda hak edilmiş olacaktır asıl bayram! Bu özlemi duyanların: gelecekteki tüm bayramları kutlu olsun!…
Mehmet Halil Arık