Evet, saygıdeğer okurlar ve seçmenler, partiler isteseniz de istemeseniz de parlamento çatısı altına girecek 550 milletvekili adaylarını kendilerine göre belirledikleri kriterler çerçevesinde tespit ederek önünüze koydular.
Şimdi söz sırası siz seçmenlerde. Siz seçmenlere aday tespitlerinden sonra yaklaşık birkaç ay selam veren partiler ve adayları geçmişte olduğu gibi sizleri görev süreleri olan beş yıl boyunca istisnalar dışında ne ararlar nede sorarlar. Ülke ve millet olarak nerede ise hepimiz bu haksız duruma alıştık. Artık söz sırası sizlerde olduğuna göre bu duruma bir hal çaresi düşünmelisiniz diye düşünüyoruz ve diyoruz ki1980’li yıllarda birçoğumuzun diline sakız olan “ Hadi bakalım kolay gelsin” sloganıyla geçmişten günümüze zaman tünelinde mukayese yolculuğu yapmanızı önererek ben değil biz demenizi istiyoruz. Ama her ne hikmetse ve nasıl oluyorsa bugüne kadar olduğu gibi bugün bile biz diyen sayısı oldukça azınlıkta.
Evet, saygıdeğer okurlar, gerek iktidar, gerek muhalefet, gerekse genel seçime katılma hakkı olan tüm partiler dün nasıl olmuşsa bugünde aynı yöntemlerle partilerini devlete ve millete karşı yüce parlamento çatısı altında temsil edecek milletvekili adaylarını belirleyerek geçmişte olduğu gibi 12 Haziran 2011’de yapılacak genel seçim öncesi seçim gününe kadar sorumluluk alanlarında görevlerini icra etmek üzere vekil adaylarını görücüye çıkardı.
Ben değil biz diyen sorumluluk sahibi seçmenler seçme hakkını iyi kullanırsa her 4–5 yılda bir önüne gelen sandıkta ülkesi ve milletinin huzurlu ve güvenli geleceği için yıllar yılı ve son beş yıl boyunca gerek bizzat görüp gerekse yerel bölgesel ve ulusal bazda yayın yapan görsel, işitsel ve yazılı basından dinledikleri partilere ve iyi gördükleri adaylarına oy vererek seçtiği parti iktidara da gelse muhalefette de kalsa üzerine düşen vatandaşlık görevini gönül huzuru içersinde bihakkın yerine getirir. Ve sonuçta oy verdiği parti iktidar olsun ister, ancak yinede sonuç ne olursa olsun doğru yaptığından emin olduğu için sonuca elim kırılsın demek yerine eyvallah diyerek saygı duyar.
Ben yerine biz diyerek sandığa giden sorumluluk sahibi seçmenler Doğru ya da yanlış halkın hür iradesiyle tecelli eden ve seçim bitip sandık açıldıktan sonra oy verdiği Parti iktidar da olsa muhalefette de kalsa bazıları gibi elim kırılsaydı demenin bir anlam ifade etmeyeceğini bilir. Seçme hakkına sahip vatandaş olarak Allah’ın bana vermiş olduğu aklı onun rızasını kazanmak adına doğru gördüğüm partiye ve adaylarına oyumu verdim gönlüm rahat der. Ama her dönemde olduğu gibi hatır gönül diyerek Aksini yapanlar yine elim kırılsaydı demeye devam ederler.
Partilerin milletvekili adayları Memlekete ve millete hayırlı ve uğurlu olsun. Artık sıra siz seçmen kardeşlerimizde, Hadi Bakalım Kolay Gelsin! Tabi seçmek ve seçilmek öyle sıradan konular ve işler olmadığına göre hadi bakalım kolay gelsin! Tabii ki kolay gelsin demekle hiçbir iş özelliklede seçme işi o kadar kolay değil, kolay da olmamalı. Ama halkımızın büyük çoğunluğuna göre seçimler geçmişte olduğu gibi günümüzde de kolay olmaktan öteye pek önem arz etmiyor. Öyleyse seçimler Kime ya da kimlere göre kolay ve önemli, kime ya da kimlere göre zor ve önemsiz!
Tabiî ki önce kendisine saygılı, ne yaptığını nasıl yaptığını düşünerek, bilerek ve isteyerek yapanlara yani hayatını yaz, kış, yağmur, çamur kar fırtına kızgın güneş demeden sırtından oluk gibi ter akıtarak evinin ve ailesinin geçimini temin etmek adına ekmeğini helalinden kazanma mücadelesi verenler için sadece seçimler değil hayat önemli ve zor.
Sorumsuzlar ve bedavacılar için ülke ve insanların durumu iyiye ya da kötüye gidiyormuş, gelen ağam, giden paşam misali kim gelmiş kim gitmiş bugüne kadar pek önem arz etmediği gibi bundan böylede önem arz etmeyeceği için kolay ne kelime, hem de çok kolay, onlar için ne hayat nede seçim ve geçim bugüne kadar hiç önem arz etmedi, bundan sonrada önem arz etmez.
Çünkü bu türler beş yılda bir gelen seçimleri ve ölene dek devam edecek hayatı ve olayları hafife alanlar, sözde idareciler için bulunmaz Hint kumaşı niteliğinde seçmenlerdir.
Onlar için ülke ve insanlar, hatta kendi hayatları dahi önemli değil! Onların tek işi yattıkları yerden geçimlerini sağlamak! Ülkenin ve insanların kaderiyle doğrudan etkili olan sorumsuz düz kontak yaşam süren bu asalak seçmenler (kararsızlar) yüzde üzerinden sayılarını ifade etmek gerekirse %30-35’şi bulan bunlar için seçim gelmiş, geçmiş pek önemi yok!
Çünkü onlar için “At Ağanın, İt Ağanın” seçim gelmiş hoş gelmiş. Seçim gelmiş diye kılını kıpırdatmalarına bu konuda kafa yormalarına gerek yok. Çünkü onların yerine bu seçim ve geçim işlerini düşünenler dün olduğu gibi bugünde fazlasıyla var diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet yenin
Hadi Bakalım Kolay Gelsin..!
güzel bir haber