Habil Köprüsü!

Yazılması gerekenler yazıldı ve kalem kurudu. Durdurun içinizdeki kurdu.

Kâinatı yeşerten de, sellerle yok eden de sudur. İnsanlığı adalete kavuşturan da zulümle kaosa sürükleyen de güçtür. Kimi birinin canıdır, kimi de biri(leri)nin canlı kalkanı. “Ezberleri boz” demek kolay, bozmak zor! Misyondan önce vizyonu  değiştirmek gerekir. Yay olmak başkadır, siz olmazsanız ok’un bir anlamı yoktur. Sakın ha, siz siz olun zalimin okuna yay olmayın!

“El-Hamdu lillah ben de Müslüman’ım” demekle olmuyor işte. Al yazmayı takmakla selvi boylu olunmaz!

Herkes farklı olmaya çalışıyor, sen farkında olmaya çalış. Haklının güçlü olduğu bir âlem hayal ediyorum. Hayalimi gerçekleştirecek gücünüz var mı? Bu kadar kirlenmiş dünyayı ancak sevgi temizleyebilir. Başkalarını/ötekiyi sevmeyenler, aslında kendilerini de sevmeyi başaramayanlardır. Şiddetin temelinde, kendini sevmeyi başaramayan bireylerin olması vardır. Sevgiye muhtacız! Zira dünyamız bir, inancımız bir olmasa da. Ancak bu sevgiyi başaranlar dünyayı iyilik üzerine inşa etmeye muvaffak olabilirler.

Bizim ve çocuklarımızın yaşama hakkı olduğu gibi başkalarının da buna hakkı var. Onlarca bebeğin bir arada kefenlenmiş hali ortada dururken, çocuğunuzun gülümsemesi size haz veriyorsa, bana düşen gözyaşlarımı içime akıtmaktır. Aslında kalemin kuruduğu yer tam da burasıdır.

Değişim iyidir, zira değişim gelişim demektir. Değiş, ama eski halinden utanmayacak kadar değiş! İlerlemek; kendinden uzaklaşmak değil, aksine kendi tarih ve kültürüne saygı duyarak asrın gereçlerinden de faydalanıp istikbale doğru yürüyebilmektir.

Ey kendini akıllı sananlar! İnsan, başıboş ve boşuna yaratılmadı. Ötekiyi kendine benzeterek değişim yaptığını sanma. Bu olsa olsa kopyalama olur.  Değişim ve devrim mi istiyorsun: Devrimleri gerçekleştirmeye kendinden başla! İnsanlara Yaradan gibi şartsız değer vermesini öğren! Bu, devrimlerin en büyüğüdür. Kaliteli insana hakkını ver. ‘Benim adamım’ anlayışının insanları büyük felaketlere sürüklediğini unutma! Hak edeni başa getir ki adaleti kaim kılasın. Bunun neticesi olarak da işler rayında yürüsün. Hak etmeyenin başa gelmesi, kıyametin yaklaştığının bir işareti olduğunu unutma!

Mükemmel sayılan insanlar, kusurluların eksiklerini görmeyenlerdir. Ve onlar benim gibilerin kusurlarını da görmezler bilirim. Beni cesaretlendiren ve iyiliğe yönelten de budur. Kimini ölümden koruyandır örümcek ağları, kiminin de ‘ölümüne’ sebep! Bu durum, bakış açısına ve tabiatın sunduklarından faydalanmayı başarma kapasitesine göre değişir.

Varolmayı sürdürmek için değişmek gerek!

Köprü: Zamana has araçları kullanarak bir bölgeyi diğer bölgeye bağlamak için inşa edilen yapıya denir! Böylesi köprülerden hayvanlar da faydalanmaktadır. Fakat insanlar için sadece coğrafi bölgeler arası geliş gidişleri sağlamaya yarayan bu yapılarla beraber, tarihler arası geliş gidişleri sağlayan ve tarihte gelişen/olan olgu ve olaylar üzerinde düşündürmeye yarayan ve bundan faydalanmayı sağlayacak köprülerin olması da gereklidir.

Örneğin insanlık tarihindeki ilk Kabil ile günümüz Kabilleri arasında bağlantı kuracak bir köprüye ihtiyaç duyduğumuz kadar, Habil’i hatırlatacak köprülere de ihtiyaç vardır. Bir Kabil bir Habil’i öldürdü diye Allah tarihe not düştü: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır…5/32”

Peki, bu notu dikkate alan var mı?  Bozgunculuk çıkaranlar mı öldürülüyor, yoksa birilerine bozgunculuğun yolunu açmak için mi birbirimizi öldürüyoruz?

Tarihinizle bağlantı kurmak için bir köprü kurun ve hatırlayın! Kabil öz kardeşi Habil’i niçin öldürmüştü? Hatırlayın ki bizlerin kardeşlerimizi öldürme sebebinin değişmediğini hatırlayasınız. Kabil, kendini iyi ve iyiye, güzele layık gördüğü için kardeşini öldürdü.

Şimdi köprünün diğer ucuna yaklaşın ve zamanınıza bakın. Bakın kendi vadinize neler göreceksiniz. Günümüz bataklığına baktığınızda: Köprünün altında çok sular geçmiş olabilir ama Kabilliği benliğimizden silemediğini göreceksiniz.

Günümüzde Kabiller Habilleri hunharca öldürüyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor. İşin vahim ve dehşet verici yanı ise bu duruma karşı çıkanlar suçlu duruma düşüyor. Tüm ihtişamıyla Kainat değişti, değişiyor ve varolduğu müddetçe değişmeye devam edecek ama insanın adeti değişmedi ve asrımızda da tarih tekerrür etti: Kabil Habili öldürdü. Kabiller Habilleri öldürüyor… Şayet ben bir köprü yapsaydım âleme ibret olsun diye ismini Habil Köprüsü yapardım. Tüm Kabillere inat Habil olmaya devam edeceğim. Allah’ım! Beni, inancımı sorunlarımın çözümüne vesile kılmama mecbur bırakma. Allah, bunu başaranları, hiçbir gölgenin bulunmadığı zamanda Livaü’l-Hamd’ın yamacından uzaklaştırmasın inşaallah.