Güzelliği keşfetmek için, doğanın doğallığında yaşamak gerekir. Doğanın güzelliğinde duygularınıza hükmeden etkenler çoktur. Bu etkenler ne kadar çok ve etkili ise güzelliklerle iç içe yaşamış oluruz.
Güzeli keşfedip ona ulaşmak, tohum gibi kendinden yeni güzellikler yeşertmek demektir. Tohum güzele ulaşmak için toprakla uyum sağlar. Uyum sağladıktan sonra, toprak ortamında yeşerir, filizlenir. Bir süre sonra rengine kokusuna doyum olmayan güzellik, çiçek oluşumuna neden olur.
Tohum bu durumda güzelliği keşfetmiştir. Çiçek meydana geldikten sonra da meyve oluşur. Meyve tat ve lezzet demektir.
Çiçeği yaşantının odağına koyabilen bir insan, iyiden başka bir şey görmez. Doğanın güzelliğine uyum yapan bir insan, yaşadığı her yerde çiçek gibi çiçek kadar güzellikler yaşayacaktır. Bu güzellikleri herkesin görebilmesi gerekir. Yaşamasan da mutlaka görmen gerekir. Burada görme, “Güzelliği keşfetmen demektir.”
İnsanlar, doğada güzellere bir perde kadar uzaktır. Birbirini görür ve de dinlersin.
Güzelliğe bir perde kadar uzaksın. Perde aradan kalkarsa, güzelle karşı karşıya kalırsın.
Güzelliği keşfetmek, bakmak ve görmeye bağlıdır.