Mektup tarihe karışmış, yerini mesaj almıştı. Mektup yazmayı denemek, kolay değildi. Günün mektubu diye üniversite yıllarında, kendisine yazılan bir mektubu yayınladı.
Üniversiteli Kardeşim;
Yakınınız olan öğrencim, bahsedince sizi hatırladım. Kitap haftası dolayısı ile temin edemediğimiz bir kitabı istiyoruz. Ederini PTT’ye yatıracağız.
İlk defa büyük şehre gerek duydum. Küçük yerde bir kitap dahi bulamıyorsun. Onun için üniversitenin ve şehrin değerini bilmelisin. Şehrin sosyal ve kültürel yapısıyla bağ kurmalısın. Kütüphane, tiyatro ve sinemalarına gitmelisin. Zaman göz açıp kapatana kadar geçer, kültürel değerlerden faydalanmalısın.
Kütüphane, konferans salonu ve tiyatrolar ikinci adresin olsun. Kültürel etkinlikleri kaçırma. Örneğin sahaflara her gün uğramalısın. Hayatın çıkmazlarını buralardan alacağın bilgilerle çözümlersin. Farkında olmazsın, bakarsın ki, önemli bir yere gelmişsin. Yoksa üniversiteyi bitirmek kolay. Bu sürede kendini yetiştirmen çok önemli.
Dünya durmuyor. Çalışan, başarıya koşan insanlar, yükü sırtlamışlar. Altında kalacağın yükün olacağını sanmıyorum. Okuyarak dünyayı öğrenebilir, yazarak da sevinç ve hüzünlerini geleceğe aktarabilirsin.
Şiir günlerinde, “Hayatım şiir” konulu panele katılmıştım. Hâlâ onu anlatırım, çok şey öğrenmiştim. Denizin maviliğine açılıyorsun, bırak dalgalar istediği yere götürsün. Çıktığın kıyıların kayalıklarına tırmanıp karaya ayak basmasını bilmelisin. Oyunculuğun gerçekleşsin ve yücelsin. Dalgaların sanata boyun eğmesini ve güzelliklerini anlatmalısın.
Şehrin aydınlığında, yılları değerlendirmelisin. İmkanlarını zorla, okulda kalmayı dene ve hayatın inişli ve çıkışlı yollarını göreceksin. Arada politikaya sap ki, ilkelliği yaşayasın.
Yaşanan bunca gayretlere rağmen, toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısını görmemezlikten gelen, yöneticilerin varlığını da dikkate almalısın. İki cendere arsında kalıp ezilmemelisin. Zihninde derlediğin bilgiyi, iyi değerlendir ve sonra uygulamalısın. Karşına çıkan engellerle o zaman ancak mücadele edebilirsin. Amacın olaylara sevgiyle yaklaşmak olsun.
Şehrin kalabalığından, tarihi süreçte yaşanmış gelenekleri, batının düşünce geleneğini bile öğrenebilirsin.
Mezun olup da şehirden ayrılırsan neler kaybettiğini anlarsın. Şehrin zevkini kabullen, sade bir yaşantının olmasına bakmalısın.
Sana yazdığım kitabı da alır gönderirsen memnun olurum.
Sağlıklı günler ve başarılar dilerim.