Uzun tatilleri sevmiyorum. Bayrama daha varken 9 gün efsanesini çıkardılardı yine. Umarım 9 gün olmaz demiştim. 5 gün bile fazla. Tatil, tatil yapana da işkence aslında. Seviniyorsun tatil verildi diye fakat tatil bitince, mesai başlayınca o mesainin ilk günleri işkence gibi de oluyor. Bana işkence gibi gelmese de gereksizlik canımı sıkıyor. Tatilin bayram sebebiyle verilmiş olması da önemli değil. İki gün bayram yap, iki gün de çalışarak bayram yap sanki ne olacak, anlayışı bana daha uygun geliyor.
Meselenin başka yönü de var. Nedir, geyikçi bir milletin eline daha çok geyik için bol zaman veriyorsun, daha çok geyik yapıyor böylece.
Zırt pırt tatillerin en çok zarar verdiği kurum okullardır. Daha yeni başlamışsın ders anlatmaya, nedir, zırt tatil. Hükümete burdan sesleniyorum. Örneğin 5 günlük bir sosyal bayram varsa, resmi bayramlar da dahil, yarısını çalışarak bayram edelim. Diğer yarısında çocuklar şeker toplasın. Çalışmak da güzel bir bayramdır aslında.
Yumurta kelimesi ile yumruk kelimesinin kökeni aynı galiba. Yumruk kelimesi sanırım daha önceden yumuruk şeklinde kullanılıyordu. Yum, yum. Dertop olmak, sıkılaşmak anlamında. Gözleri yum-mak’taki yum kökü de aynı. Yam-ulmak’taki -yam kökü de farklı bir yumulmak anlamında olduğu için yum’a benziyor fakat -yam’a evrilmiş.
Tomruk kelimesindeki tom sanırım tum dan gelmiş. Tomruklar birbirine çarpınca tum şeklinde ses çıkıyor. Tumruk.
Şimdi bu kelime incelemelerinin, yorumlarının nedeninin tatil olduğunu anlayabiliyoruz.
Şekil. Şık. Şekil, bir şeyi uzaysal boyutlarıyla tariften doğan şeydir. Şık kelimesi şekil’den ayrılmış olmalı. Şekil, en az iki boyutu içerir. Şık-lık ise daha kapalı ve sonuçsal bir anlam taşıyor. Daha net bir anlam. Bir olmuşluk. Şık bir hareket. Birçok hareketten sağımlanmış bir sonuç nitelemesi-sıfatı olarak kullanılmış.
Hareket. Har-lanan şeyde hareket vardır. Hariciye. Harr. Hareket eden şey, olduğu konumdan başka bir konuma geçer.
Seğirtmek. Bu kelime halk dilinde çok kullanılır fakat kökü başı bulamadım.
İçermek. Dilin elementel bileşenlerini anlamak için en iyi kelimelerden biri. Dışımızdaki bir şeyi işaret ederken o veya a harfleri içeren harfleri kullanırız. O. Aha. Yani dilde dudakta, bir çok belirgin bir şekil değişikliği var. İçermek kelimesi. İç. İiiiii, derken aslında bize dahil olan bir şeyi anlatmak isteriz. Kelimelerin ataları, en basit hallerindeyken, fren yapa gibi, örneğin içimizde bir ağrı varsa bunu anlatmak için i—i-iii gibi bir şey demeye çalışmışızdır. iiii^den sonra bir durdurma öğesi gerekiyormuş, çünkü iiii dedikçe dikkat edilirse duramıyoruz. Ç ile durdurmuşuz. İç kelimesini bulmuşuz. İçmek kelimesi de içeri doğru bir eylemi ifade eder. Öç kelimesi de iç almaktan gelmiş olabilir. Öç almak. Birinden öç almak. Eski zamanlarda bu bu çoğunlukla öldürmek anlamına geliyordu. Yani karşıdaki kişi veya kişilerin iç-in, yani canını almak. Seğirtek, iç alak.
Dur kelimesini kurtlardan öğrendiğimize dair şüphelerim var. Düşünün bir, Sibirya ormanlarında yürüyorsunuz. Kar kış.. Bir kurt ulumaya başlıyor. UUUuuuu diye. Bunu duyan insan durma eylemini gerçekleştirir. Dilin elementel zamanlarında olduğunuz için diğer insanları uyarmak için onlara dönüp uuuu dersiniz. Yani ilerde bir yerde uuuu var demek istersiniz. Uuu insanları durduran bir ön-kelime olarak oluşmuş olur. Soluna, zaman içinde bir d harfi yerleşmiş. Du. Dur kelimesine çok benziyor. Duuuuu.
Tatil olduğundan dolayı böyle çalışmalar yapıyorum. Tatil kelimesini de bulayım diyorum. O direk zaten Tat-tan geliyor. Eski kullanımı Tat-al. Sonra sonra il dışına çıkanlar olduğu için tat-il şekline dönmüş. Tatol. Onu bilmiyorum.
“Ayrı” kelimesini de siz çalışabilirsiniz. Eğlenceli oluyor.