Bugün 21 Haziran. Yatmadan önce aslında 10 milyonun değil, ülke nüfusunun neredeyse tamamının ilgilendiği seçim haberlerine bakmak istedim. Genellikle anket sonuçları ve seçim sonuçlarının paralel olacağını düşünürüm…
Bir ankete göre seçimi atbaşı önde götürecek iktidar ittifakı. Diğer ankette aralarında %9 oy farkı var ve muhalefet kanadı kazanıyor.
Aman dedim kendi kendime. Nasılsa iki gün sonra gerçek seçimleri izleyeceğiz. Derdin ne senin; yatmadan önce günün muhasebesini yap, güzel şeyler düşün, dualarına gençleri çocukları koy ve yaşanabilir bir dünya hayaliyle uyu…
Ama söz dinlemiyor aklımın içindeki akıl. Son haftalarda izlediğim seçim programlarında, okuduğum köşe yazılarında kalıyor.
Biri demiş ki “Evet, elbette iktidar hatasız değil ama böyle sicili bozuk bir partiye de verilmez ki koca İstanbul.”
Bir diğeri, seçime büyük umutlar bağlamış. “Sadece bir yerel seçim değil “demiş konu. “Yıllardır sandığa yansımayan irade, umut kıvılcımı, ötekileştirmenin yıllarca verilemeyen yanıtı.”
Ülke medyasında topyekün abanılmış seçimlere. Bir taraf yüceltilmek de, diğeri yerlere gömülmekte…
Bu yazıyı seçim sabahında okuyanlar benim kadar ilgili olacaklar mı acaba?
Çünkü ben biliyorum seçimin sonucu ne olursa olsun günlerce dinmeyecek bir heyecanın içine gark olacağız…