Tebrikler Şahin K’ya ve ‘Günah Keçisi’nde emeği geçen herkese… Bu kadar açık sözlü olduğunuz için! Günahlarını yükleyecek keçi bulma alışkanlığındaki bizlere, ne kadar ikiyüzlü olduğumuzu gösterdiğiniz için!
‘Günah Keçisi’nin basın gösteriminden çıkıp sıcağı sıcağına yazmak istedim film hakkındaki duygularımı. Modern yüzyılın bilim olayı olmasa da, modern yüzyılın ikiyüzlülüğünü en iyi yaşayan bizlere, bizleri anlatmış ‘Denizden Gelen Adam’… Senaryo, üstünde uzun uzun düşünmeyi gerektirmeyen türden! Ancak, tanıdık bir hayatı öylesine sade dille veriyor ki, her karesinde ‘İşte biz buyuz’ demekten kendinizi alamıyorsunuz! Şahin K kim mi? Herkesin bildiği porno aktörü! İnternette bolca ‘tık’ alan ve şimdilerde normal bir filmle, bu kadar abuk sabukluğun prim yaptığı sektörde, ‘Bende varım’ demek isteyen bir adam… Ne yazık ki, engellerle karşılaşıyor.
Fragmanıyla bile ilgi çeken yapıma ‘İş yapmayacağı’ bahanesiyle salon verilmek istenmiyor! Medya Mühendislik tarafından yapımcılığı üstlenilen ‘Günah Keçisi’, 100 kopyayla gösterime girecek ama izleyiciyi sınıflara bölenler ona, C ve D grubu seyircinin gittiği salonları layık görüyor. Recep İvedik gibi argo tavırlarıyla gişe rekoru kıran bir tipi koşa koşa izleyen, A ve B grubu mensubu yüksek şahsiyetler bunu izlemez mi? Bu sadece varsayım. Fakat narsisliği doruğa çıkaranların kendileriyle yüzleşme korkusu biryana, sinema izleyicisini gruplara ayırmak başlı başına hata… Önüne ne konursa ‘Amenna’ diyen insanımız, yaşadığı bölgedeki sinema hangi filmi oynatırsa el mahkûm onu izliyor.
‘Varoş halk’ olarak görülenler, kırmızı halılı bölgelerdeki AVM’lerde film izlemeye gidemiyorsa bu onların sinema zevkinden değil maddi yetersizliğinden! Ya da onları küçümseyen saloncular, bölge ayrımı yapıp alt tabaka(!)ya layık gördüklerinin dışında film oynatmıyorlarsa, bu işi kotarmayı bilip para cukkalamayı beceremeyenlerin suçu mudur? Urfa’da Oxford kurdular da onlar gitmedi mi? Kebapla viski içenleri, gitmediği etkinlikler hakkında kulaktan dolma bilgilerle yazı döşenenleri ya da sırf entel görünmek için Türkiye’de henüz gösterilmemiş ödüllü filmler hakkında ahkâm kesenleri unutmayalım! Bunlar mı, A ve B sınıfı izleyici? Hayırlı olsun…
Peki, neden günah keçisine çevriliyor Şahin K? Eski porno filmlerinden dolayı mı? Aklımıza, o tür filmlerde oynayıp daha sonra şov ve sanat dünyasında prim yaparak ceplerini dolduran isimler geldiği için, bu ihtimalden vazgeçiyoruz.
Filmin kalitesinden desek, pek çoklarını sollar da geçer! Dijital teknolojinin olanaklarının kullanıldığı yapımda müzik de, görüntü de gayet iyi! Nuri Alço, Coşkun Göğen, Ali Desidero ve Sevtap Parman da popüler isimler… ‘Şahin K’nın fiziğini sevmedik’ diyenlere, ondan daha fiziksizlerin medya tarafından göklere çıkartıldığı cevabını verebiliriz. Küfürlü konuşma bahaneyse, diğer Türk filmlerinde ya da Amerikan yapımlarında bunun kaç misli mevcut! O zaman geriye ne kalıyor? ‘Şahin K’nın kendisini destekleyecek tayfayı bulamaması’! Etrafına magazini toplasa, hatırlı dostları olsa… En büyük Şahin K!
‘Günah Keçisi’nde dizi filmlerdeki çarpık ilişkileri de vurgulayan Şahin K, ‘Kapalı kapılar ardında her şeyi yapıyorsunuz’ diyerek kendisini istemeyenlere, toplumun ikiyüzlülüğünü şamar gibi çarpıyor. Rol yapmıyor, kendi gibi günah keçisine çevrilenlerin duygusunu yansıtıyor. ‘Ye kürküm ye’ diyen Nasreddin Hoca’dan bugüne, daha bir çıkarcı ve riyakâr olanların, adamına göre muamele çekenlerin dünyasında işte bu nedenle istenmiyor Şahin K… Boşa dememişler ‘Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur’ diye! Yeni bir seri yaratman dileğiyle, yolun açık olsun ‘Günah Keçisi’…
Anibal Güleroğlu