Güç her insanın doğumunun hemen ardında gözlerini açtığı andan ve toprağa gireceği yani gözlerinin kapanacağı ana kadar süren istek ve arzusu sönmeyen bir ateş gibi
insanın içinde yanar, tutuşur. En sade sıradan vatandaşın eline bir yetki verin ve nasıl değiştiğini izlemleyin. Bu kadar basittir.
Sosyal medya aslında bunun en bariz örneğidir. Elinde tuttuğu imkanı sabah gün doğumundan , gün batımına kadar internet üzerinden paylaşımlar yapanların sayısı artık o kadar azımsanamayacak kadar çoktur. Hatta büyük bir kısmını hiç şahsi olarak tanımıyor olsak da internet üzerinden isim yaptıkları ve bu isimleri sayesinde bir güç haline geldiklerini görmek mecburiyetindeyiz.
Yine devletin çeşitli birimlerinde kendisine kullanması için YETKİ alanlar verilenlerin tavırları herkesçe malumdur. Devleti idare etmek ve onu yönetmekle görevli olan kurumların başları orası ise allahu alemdir.
Rahmetli Sadettin Bilgiç ve birkaç bakanımızın bulunduğu bir mekanda açılan bir tartışmanın ardından ortaya getirilen devasal sözlük ve aranan bir kelimenin ortaya okunarak üzerinde tartışıldığı günü hiç unutmuyorum. O zaman Devlet Adamlarının nasıl bir üslup ve çalışma içerisinde olduğu ve kullandığı ifadelerin ne anlama geldiği ve nereye gideceği konusundaki tutumları bana yol gösterici rehber olmuştur.
Bugün gerek devleti yönetme iradesinde olanlar ya da onun yönetimi altında görev alanlar ve sosyal medya da yayınlar yapanların bu takındıkları tavrın ve tutumun tehlikeli ve hoyrat halleri bana gücün ve otoritenin ne kadar zayıfladığını ve gittikçe içinden çıkılmaz hale doğru ilerlediğinin sinyallerini vermektedir.
Bu tehlikeli tavır insanların hareket ve kişiliklerine de yansımış ve çevremiz kaba saba ne dediği ve kim olduğu belli olmayan insanlar ile dolmuştur.
Yaşanan bu olumsuz tavrı dile getirmesi gereken yazım dünyası ise artık “SAHTEKÂR VE DOLANDIRICI” kimlikli gazeteci ve yazarların boy göstermesi ile artık final yapmıştır.
Otorite ve gücün yanlış kullanımı ya da dengesizliği bu gemiyi ve mürettebatını beraberinde batırmakla kalmayıp çevresine verdiği zarar ile topluma direk yansımaktadır.
Velhasıl son cümlede DEVLET OTORİTESİ VE YÖNETİM KADROSU, TARİHİN YAZACAGI AKŞAM SOKAKLARA KOYDUGUMUZ BİR POŞET ÇÖPLÜKTEN ÖTEYE GEÇMEYECEKTİR.