Gönül ister, hep arar, seni ve seni seveni.
Gönül arar ve seni bulur. Sana inanır ve sensiz yapamaz.
Gönül senle de iyi olanı arar, sensiz kalmak istemez.
Gönül sevgiye, sevgiyle yönelir. Gönül güzelse aradığı güzeldir.
Gönül güzeli sever, güzel onsuz yapamaz. Arar güzeli, gönül yaşlanmaz, yaşlısı yoktur onun, güzeli gençtir ve hep genç kalır.
Gönül tahtı güzel, gönlünce güzeldi…
Gönül hep seni arar, arar tomurcuklarda, arar salkım çiçeklerde ve renkli taç yapraklarda. Gönüllerde çiçekler, açmışsa balkonun tutamaklarına ve pencere kıyılarına.
Dal uçlarında çiçekler, güzelliklerini sergiler.
Bir gönül çiçeğini, aradım baharda, yazda. Baharda ulaştım güzelliğine ve güzel taçlarına. Taçları bir değil birden çok.
Gönül toprağından köken almış, almış başını gitmiş ve sarmış pencereye.
Gönül aradığını bulmuş, hayallerindeki gibi, rüyalarda karşılaşmış, uyansa da aynı çiçekleri görmüş. Aynı çiçekleri koklamış.
Bir gönül hikayesi onun davranışı. Hikâye kısa, güzel ve zevk alınan. Gönülde bitmeyen sevgi çilesi ve bitmeyen bir güzellik.
Gönül aradı ve bilmedi güzelliğin bu derece renkli kalacağını. Renkliydi gönül bağı ve renkliydi sevgi dolu gözleri.
Gönül aradı, sevgi buldu yolunu ve yönlendi. Yönlendi sevdiğine, yönlendi güzeline. Yolları sevgi çiçekleriyle sıralı, sevgi tohumlarıyla peş peşeydi. Kırları doldurmuş ve kırlar çiçeklerle süslüydü.
Gönül şaşkın kırlar bile güzeldi. Kırlar güzel kokuları çevreye yayardı. Sevgi çiçekleri tomurcuklanır ve gönüllerin güzelliğine göre açardı.
Güller bile kır çiçeklerine özenirdi. Özenle açar ve kır çiçeklerini gölgede bırakırdı. Kır çiçekleri gönül ferman dinlemez diye açar, tomurcuk halinde kalmazdı. Güllerle kalpte taht kurardı.
Gül açar kalpte, kalp çiçeklenir güllerle, kır çiçekleri de kalplerde açmaya çalışırdı.
Gönül hep seni arar ve gülünü bulur. Gönül hep seni arardı.
Hasan TANRIVERDİ