Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
GİDİYORUM DİYORSUN
Oysa ben sana çoktan veda ettim bilmiyor musun?..
Düşler sokağının kaldırım taşlarından biri eksik senin yüzünden hala anlayamadın mı?..
Yanımda bu yüzden yürüyemiyorsun.
Ben senin ayrılığına sevdalandım artık sevgili!..
Ayrılığında bir başka güzel oluyorsun…
Saçlarını esmeyen rüzgârlar savuruyor, sen esen rüzgârlarda kayboluyorsun. Bir veda yazısı istedin benden, yazmak ne kadar zor görmüyor musun? Benden bir parçayı taşımaya ihtiyacın mı var neden beni buna zorluyorsun?..
Ben seni dokunamadığım ellerin kadar, yazamadığım satırlarım da sevdim, sen satır başlarında doğup satır sonuna ölüyorsun, benden seni öldürmemi mi istiyorsun?..
Yazdım sevgili, sana veda sözlerimi yazdım, hiç okuyamayacağını bildiğim için yazdım. Belki de, hem de ne kadar çok okumayı istediğini bildiğim halde. Uzun bir gece boyunca bu son olacak belki de dedim sevgili. Gece deliydi ben daha deli, gece öfkeliydi ben daha öfkeli, o gece sen vardın yanımda sevgili.
Ben sana çoktan veda ettim sevgili, sessizliğim yeni sevgililerine karşı, öfkemden neden anlamıyorsun?..
Sana güle güle aşkım… Ben de senden kalan neyim varsa, tüm güzellikleri, tüm kırık parçaları toparlayıp yüreğinden gidiyorum…
Umarım bir daha kimseyi böyle yüreğinden vurma, kimseyi böyle iz bırakacak kadar çok ta incitme… Seni çok sevdiğim için taşınıyorum yüreğinden bil bunu. Bu yürek bir tek sevdiğinin sevgisizliğine boyun eğemiyor çünkü…
Fonda Sezen Aksu, adın bende saklı be sevgili, mutluluğun başka diyarlarda olsun varsın, bu bendeki sevginin farkı. Asla okuyamayacağını bildiğim satırlarda gözyaşların var sevgili. Bu şehir sensiz bir başka çekilmez olacak, orada olduğunu bildiğim bir yerde olamayacaksın artık. Geceleri hayali çiçekler koyamayacağım artık posta kutuna, pencerendeki her ışıkta o odada diyemeyeceğim, geceleri bir başka yabancı olacak yokluğun. Yokluğuna sevdalı bu çocuk varlığını kıskanacak be sevgili!..
Cebimde veda yazın vardı sevgili, yok dedim, yazarım bir gün dedim cebim ateş, ateş bedenim ve sen…
Kahverengi gözlüm yazarım bir gün, sevgili neden okuyamadığını o satırları, neden okuyamayacağını yazarım. Gülümsersin sevgili, gözlerinde yaşlar gülümsersin ve ben gözlerindeki yasa tutsak…
Ben seni bir sigara mesafesi sevdim. Sen sigara dumanını benden ötelerine savururken beni de sürükleyiverdin be sevgili!..
Aşkın ne olduğunu gerçekten biliyor muydun acaba?.. Seni seviyorum derken bana, sevginin gücünden haberin var mıydı?.. Sevdiğine inandırırken beni seven insan nasıl özler, bekler, sabreder, sevdiğini kırmamak için her defasında nasıl sessiz gözyaşlarına boğulur benim gibi, bilmiyordun ki?..
Yazabileceğim öykülerin en güzeli senin için olabilirdi, oysa sen yazılmış öykülerimi sevdin. Yazılmış öykülerde acı var öfke var sevgili ve yokluğunda en az onun kadar. Ben yokluğuna sevdalı, sen yoksun sevgili ben sana tutsak, hayallerin bittiği yerde. Sevgili orada buluşacağız bir gün o zamana kadar haydi ”elveda” Hoşçakal… Bu vedalar her şeyden gerçek, sevgimizin sonu… Çünkü sen beni gerçekte hiç sevmedin ki…
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız, sağlıklı günler dilerim.
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbetler gönderdim…
Hoş kalın, hoşça kalın, hep dostça, sevgiyle kalın, bir gün bir yerlerde görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#