Saygıdeğer okurlar,
“Eğri büğrü giden yılan, deliğin ağzına geldiğinde ok gibi olur” der atalarımız. Doğru ya da yanlış hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Bu nedenle, “Zararın neresinden dönülürse kardır.” özdeyişinden hareket ederek gelin top yekûn doğru olalım da canımız doğru çıksın. Öleceğimizi bilsek dahi, doğru olmaktan doğruyu yerinde ve zamanında söylemekten asla geri durmayalım. Çünkü, yalanın ve yanlışın bugüne kadar ne ülkeye ne de insanlara hayırlı bir getirisi olmadı. Aksine ülkeden ve insanlardan götürdü ve götürmeye devam ediyor. Böyle devam ederse daha çok götürecek.
Bu olumsuz gidişe dur demek için; bazıları gibi nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilmek yerine, dik duruşumuzu her zaman ve zeminde adam gibi sergilemeye devam etmektir. Bu ve benzeri olumsuzluklardan ülkemiz ve insanları olarak tek kurtuluşumuz ok gibi doğru olmak, doğruları söyleyip yazmak ve doğru kalmaktır. Başka da çıkar yolumuz yoktur. Ama her ne hikmetse bizim insanımıza doğruları anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor.
Saygıdeğer okurlar, sorumluluk sahibi eli kalem tutan her babayiğit gibi, ülkemizin ve insanlarımızın sağlıklı ve huzurlu geleceklerine katkı sağlamak adına, hemen hemen her gün veya her hafta aynı doğrultuda yazılar yazmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar yazdıklarımızdan genelde iyi bir şey oldu ya da iyi sonuç aldık, demek mümkün değil! “Oğlum Reşit sen söyle sen işit” misali bahse konu muhataplarda olaylara bakış yönünden hiç ama hiçbir iyileşme, değişme ve gelişme yok.”Aynı hamam aynı tas” işe devam.
Sen buradan; ülken için, insanlarının huzurlu ve sağlıklı gelecekleri için çatlamışsın, patlamışsın hiç önemli değil. Sen istediğin kadar at, tut ve öt! Seni senden ve Allah’tan başka, bir iki duyarlı insan dışında duyan, gören ve anlayan yok! Öyleyse sen kendini ne için ve kimin için neden telef ediyorsun! Neden onunla bununla kötü ediyorsun! Bütün bunları yazarken çizerken kendilerinden, kendimiz ve adımız gibi emin olduğumuz insanlar bile” Bu ülkeyi ve insanları sen mi kurtaracaksın?” diyerek sitem ediyorlar. Biz ve bizim gibi düşünenlerde “Evet biz kurtaracağız”diyoruz. Tabi biz ve bizim gibi düşünerek hayatlarını idame ettirenler için, onların dedikleri pek mana ifade etmez ve etmiyor.
Bu ülke ve insanlar; kendinden ve bir avuç yandaşından başkasını düşünmeyenler yüzünden zorda ve darda kalmaya devam ediyor. Ama biz ve bizim gibi düşünenler için bunlar ölçü değil, asla da olamaz. Eninde ve sonunda, yalan yanlış ve şiddet kaybedecek, doğruluk ve sevgi kazanacaktır. Bundan adımız gibi eminiz. Bu nedenle de, biz yolumuza aynen adam gibi devam ediyoruz. Ve etmek zorundayız. Bizim ve bizim gibi düşünerek yaşayanların tek amacı var. Bize bizden evvel canlarını dişlerine takarak emanet ettikleri bu cennet vatanı, aldığımız yerden daha ilerilere taşıyarak; gelecek nesle adam gibi güven ve huzur içersinde yaşanılabilir bir şekilde teslim etmektir. Bize düşen budur. Biz ve bizim gibi düşünerek yaşayanlar için: BEN YOK, BİZ VE ÜLKEMİZ VARDIR.
Cennet vatanımız ve insanları, bugüne kadar ve halen, ne çekmiş ya da ne çekmeye devam ediyorsa, ben diyenlerin bencilliklerinin yüzünden hem kendileri ve aileleri, hem de ülke ve bütün insanlara çektirmişlerdir ve çektirmeye devam ediyorlar. Biz ve bizim gibi düşünerek yaşamlarını idame ettirenlerin beyinlerinde, bana ne, bize ne gibi kavramlara yer yoktur. Bir tek ülke ve insanların toplu çıkarına hizmet eden BİZ vardır.
Allah biz diyenleri de, ben diyenleri de çok iyi görüyor ve gereğini de yapıyor. Ama ibret alarak gereğini yapması gerekenler, hala ibret almıyor ve gereğini yapmıyorsa gerisini onlar düşünsünler diyor, saygılar sunuyorum.