Zaman zaman şöyle bir cümle propagandanın konusu oluyor. Amerika ile Rusya anlaştı. Suriye’yi üçe bölecekler.
Bunun sebebi; Amerika’nın yer küre üzerinde, en zor durumda olduğu yer, Suriye’dir de ondan…
Suriye’de federasyon kurmak isteyen Amerika olduğundan, bu plana sanki Rusya’da, ortakmış gibi, ABD propagandası yapılır.
Oysa Rusya ile Amerika arasındaki anlaşmazlık, tarafların varlıkları ile ilgilidir. Bu sebepten karşıtlık stratejiktir.
ABD ile Rusya’nın karşı karşıya geldiği her yerde, birbirlerine silah doğrulmuşlardır.
Alaska’dan Kuril Adalarına, Vietnam’dan Körfeze, Körfez’den Orta Doğuya, Balkanlardan Polonya’ya, Sırbistan’dan Ukrayna’ya Rusya ve Amerika silah silahadır.
Amerika, Libya ve Yugoslavya’yı parçalarken, Rusya SSCB’den Rusya Federasyonu’na dönüşüm sancıları içindeydi.
Çin ile ittifak içinde değildi. Rusya, Çin ile yaptığı ittifak sayesinde, Doğu cephesini garanti altına almış oldu.
Ukrayna üzerinden, Amerika’nın yaptığı turuncu devrim saldırısından Kırım’ı kurtararak çıktı.
Batı cephesinde, Ukrayna’nın doğusunda kurduğu tampon bölge sayesinde Batı cephesinin bir kısmını güvenceye almış oldu.
Batı cephesinin henüz güvenceye alınmamış Kuzey Batı bölgeleri görünmektedir. San Petersburg ve etrafı diyebiliriz.
Petersburg’da, Çin ve Rusya’nın yaptığı, ortak askeri tatbikatını, bölgede, ABD’ye verilmiş bir cevap olarak değerlendirebiliriz.
Doğu Akdeniz’den Boğazları geçerek, gelecek olan Amerikan gemilerine kaşı, yeni savunma sistemleri geliştirmekte olduğunu söyleyebiliriz. Suriye’de, Tartus Limanı ve Üssü bu amaca yöneliktir.
15 Temmuz, Darbe ve İşgal girişiminden sonra, Türkiye’nin Atlantik Paktı’nda kalmasının bir anlamı kalmadı. Boğazların bir savaş sırasında, Amerikan savaş gemilerine açılması pek ihtimal dahilinde görülmüyor.
Amerika’nın, bir kez daha, Rusya ulus devletini parçalayabilmesi için, tek seçenek olarak nükleer savaş kalıyor.
Bir nükleer savaş, tüm dünya ülkelerini içine alacağından, önemli bir gerilim kaynağı olarak ortada duruyor.
Gerilimin artarak devam etmesi; yeni dünya dengelerinde saf değiştirmelere sebep oluyor.
Rusya ve Amerika arasında çıkacak bir savaş durumunda, Avrupa bir savaş alanı haline gelecektir.
Avrupa’nın bilhassa da, Almanya’nın böyle bir savaşa Amerika’nın yanında hevesli olması; imkansızdır. Çünkü Berlin bir kere daha savaşın kurbanı olur.
Savaştan Rusya’nın yenik çıktığı düşünülse bile, Almanya ve Polonya gibi ülkeler savaşın mağduru olacaklardır.
Biz bunları anlata duralım, gerilim her geçen gün artmaktadır.
Amerika, Rusya’dan Almanya’ya doğal gaz boru hattı, yani Kuzey Akım 2.Projesine ambargo koydu. Rusya bu durumu, ticaret savaşı olarak değerlendirdi ve açıkladı.
Rusya bu duruma İran ile yeni askeri anlaşmalar yaparak karşılık verdi.
Avrupa halkları, vatanseverleri ve aydınları Amerika’nın bu ambargosuna karşıdırlar. Lakin, halkların hiçbir hükmü yoktur. Hatta Alman devletinin böyle bir durum karşısında bir hükmü yoktur.
Çünkü Alman ve Amerikan ortaklı, çok uluslu şirketler kararı vermiş. Uygulayanlar da onlar.
Milli devletlerden daha büyük, çok ortaklı şirketler olursa, kararı verenler de onlar olmaktadır. Milli devletlerin eli kolu bağlı kalmaktadır.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım fotoğraftan dünyaya bakacak olursak, yeni gerilimler, hatta kısmı dünya savaşları beklemek mantıklı olur.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com